Yunus Türkoğlu

Yeryüzü ve Gökyüzü-2

Yunus Türkoğlu

Fen ve teknoloji ilerledikçe insanoğlu semaya tekrar baktı. Daha büyük mercekler yapıp, daha büyük teleskoplar inşa etti ve tekrar baktı. Bu teleskopları uzayın boşluğuna gönderdi tekrar baktı… Her defasında kusur bulmak bir yana, hayranlığı daha da arttı.

 Son gönderilen feza teleskopundan alınan bilgilere göre, görülebilinen kâinattaki galaksi sayısı yaklaşık olarak 2 trilyon… İçinde bulunduğumuz Samanyolu Galaksisi’nde yaklaşık olarak 200 ile 400 milyar yıldız bulunmaktadır. Galaksimizin çapı 100.000 ışık yılı ve saniyede 500 metre genişlemeye devam ediyor.

“Semayı kendi ellerimizle Biz bina ettik ve Biz elbette genişletmekteyiz.” (Zariyat, 47)

Bu mükemmel trafikte bir kaza, bir uygunsuzluk var mı? Hayır!.. Her varlık muazzam bir düzen içindedir. Bu rakamlar, hesaplar, bu azamet ve kudret insan zihninin sınırlarını aşıyor…

Atmosfer ile tefekkür…

İçinde yaşadığımız atmosferimiz de sayısız nimetlerle doludur:

“Biz, gökyüzünü korunmuş bir tavan gibi yaptık…” (Enbiya, 32)

Güneş sistemindeki Jüpiter ve Satürn gibi büyük gezegenler ve dünyanın etrafında dönen ay, boşluktan gelip dünyaya çarpabilecek göktaşlarına karşı tavan hükmündedir. Bunlardan sıyrılıp dünyaya yaklaşabilmiş göktaşları ise atmosfere girdiğinde sürtünme neticesinde yanmakta ve genellikle zemine düşmeden eriyip toz haline gelmektedir. Bu da atmosferin korunmuş tavan manasının bir tezahürüdür.

Yine bu tozlar bulutları aşılayarak yağmurların damla damla yağmasına vesile olmaktadır…

Bugün güneşten gelen ultraviyole / morötesi ışınların radyasyon yaydığı ve kanserojen olduğu bilinmektedir. Atmosferimiz ise büyük ölçü de bu ışınları filtre etmektedir...

Atmosferin bir başka özelliği, güneşten paket halinde gelen ışığın yeryüzünde yansıdıktan sonra bir fanus gibi aydınlık oluşturmasıdır. Ay atmosferden mahrum olduğundan zemini aydınlansa bile hemen üstü karanlık kalıyor...

Atmosferdeki en büyük nimet ise soluduğumuz havayı bize sağlamasıdır. Yanıcı madde olan oksijenin atmosfer terkibindeki % 21 şeklindeki oranı en uygun seviyededir. Daha azının teneffüs etmede sıkıntılara, daha fazlasının sık sık yangınlara sebep olacağı ifade edilmiştir…

Gece ve gündüzle tefekkür...

Gece ve gündüzün birbiri ardınca gelmesini, gecenin istirahata uygun olarak karanlık, gündüzün ise çalışmaya uygun olarak aydınlık olması takdiri İlahidir.

 “Uykunuzu bir dinlenme yaptık.”

“Geceyi bir örtü yaptık.”

“Gündüzü de bir geçim vakti yaptık.” (Nebe,9-10-11)

 Gece ve gündüzün hayat bulması dünyanın kendi ekseni etrafında dönmesinin neticesidir. Eğer bu süre daha yavaş olsaydı gece ile gündüzün süresi uzun olurdu. Gece ile gündüz uzadıkça aradaki sıcaklık farkı artmaya başlardı. Düşünün 24 saatlik günde bile sıcak-soğuk farkı oluşmaktadır. Denizlerin geç ısınıp geç soğuması sayesinde bu fark dengelenmektedir…

“(Resulü’m) De ki:

“Düşündünüz mü hiç, eğer Allah üzerinizde geceyi ta kıyamet gününe kadar aralıksız devam ettirse, Allah’tan başka size bir ışık getirecek ilah kimdir?”

Dünya;

Kendi ekseni etrafında saatte 1.667 kilometre hızla döner.

Güneş etrafında saniyede yaklaşık 30 kilometre hızla döner.

Aynı zamanda güneş sistemiyle beraber fezada hızla hareket eder.

Yörüngesinde aydan ve diğer gezegenlerden kaynaklanan daha birçok tesirlere maruz kalır.

Dünya ile güneşin rotaları ve birbirlerine karşı konumları muazzam bir hassasiyetle takdir edilmiştir.

Dünyanın 23,5 derecelik eğimi olmasaydı mevsimler meydana gelmezdi…

40-50 yıl önce yazılmış, tıp, kimya, fizik veya uzay bilgilerinin büyük bir kısmı eskidi ve yanlış oldukları anlaşıldı. Ve bunlar tashihe muhtaç hale geldiler. “Dünya yaşlandıkça Kur’an gençleşiyor (İşarat)

Allah-ü Teala, biz kullarına fevkalade ilahi ekolojik denge ile yeryüzünün her bölgesindeki iklime göre farklı bitki örtüsü ve mahsul çeşitliliği lütfetmiştir. Çöl bölgelerinde ayrı, soğuk iklimlerde ayrı, buzla kaplı ve tropikal bölgelerde ayrı ayrı bitki ve hayvanlar yaratmıştır. 

Görüp idrak edenlere, hayran olup iman edenlere ve tefekkür edebilenlere ne mutlu…

Filistin’de vahşet, zulüm ve gözyaşı var, unutma!

Selam ve dua ile…

Yazarın Diğer Yazıları