Şahbettin Uluat

Filistin yanıyor

Şahbettin Uluat

Filistin bütün dünyanın gözleri önünde cayır cayır yanıyor. Gece gündüz demeden, sivil-asker, kadın-erkek, genç-yaşlı-çocuk demeden insanlar katlediliyor. Büyük kalabalıklar elektriksiz, susuz, ilaçsız, yiyeceksiz bırakılıyor. Bunlar yetmezmiş gibi gece gündüz sivillerin yaşadığı evlere, sokaklara, işyerlerine, okullara, ambulanslara bombalar yağıyor.

Yıllardır Filistin halkına olmadık zulümleri yapan İsrail’in Siyonist yöneticileri doğurdukları nefretin, çaresizliğin doğal tepkisini anlamaya çalışmak yerine intikam naraları atarak hesabı kanla, bombalarla masum sivillere ödetiyor.

Yangın yeni değil. 1948’de kurulan İsrail’in 1967’den başlayarak adım adım Filistin topraklarını işgal etmeye başladığı günden beri, Auschwitz benzeri olarak 56 yıldır yanıyor.

Kendilerinden olmayan insanları hayvan gibi gören sapık ve arızalı bir anlayışın eseri olarak yanıyor.

Nazi kopyası Siyonist yöneticiler ile onlara gaz ve destek veren zalimlerin tutuşturması ile yanıyor.

Bir şeyler yapacak güçleri olduğu halde yapmayanların, onların oluşturduğu devletlerin, uluslararası kurumların üyelerinin insanlıklarını test etmek için yanıyor.

*

Filistin halkına bu zulmü reva görenlerin 2. Dünya Savaşı’nda Nazi zulmü altında inim inim inlemiş, fırınlarda yakılmış mazlumların torunları olmaları ne kadar ibret vericidir. 1945’den bu yana yapıp yaptırdıkları onlarca filmle, yazıp yazdırdıkları yüzlerce kitapla, makaleyle atalarının uğradıkları zulmü dünya kamuoyuna anlatarak sempati toplamaya çalışmış olanlar, gördükleri zulmün çok daha fazlasını abluka, baskı, katliam vs şeklinde farklı uygulamalar halinde adım adım topraklarını işgal ettikleri Filistin halkına yapmaktan uzak durmamışlardır.

Çaresizliğe bağlı bir intihar saldırısı şeklinde ülkelerine yönelmiş bu son eylemi adeta alenen ve zorla davet etmişlerdir. (ki bu işte parmaklarının olduğuna inananlar da vardır.)

*

Bugün bombalar altında temel gereksinimlerini karşılayamayacak halde yaşamaya çalışan Filistinli mazlumların tek günahları İsrail ile komşu olmalarıdır. Onlar on yıllardır Siyonistlerin hayalî genişleme emelleri uğruna dünyanın gözü önünde baskıya maruz kalmakta adım adım topraklarını kaybetmektedirler.   

*

Uzlaşmaz Siyonist anlayışla yönetilen İsrail bu haliyle dünya ve Ortadoğu için bir sorundur. O sorun enerjisini sırtını dayadığı ve herkesin bildiği emperyalist güçten almakta ve engellenememektedir. Çünkü dünya “aman ağamızı kızdırmamak için yavrusuna söz söylemeyelim, ucu bize dokunmasın” diyen vicdan yoksunu renksiz siyasetçilerle, devlet yöneticileri ile doludur.

Öte yandan dünya artık eski dünya değildir.

Şimdi artık konserler de, maçlar da, savaşlar da canlı bir şekilde dünyanın her yerinden izlenebiliyor.

Bir yerlerde ve birilerinde insanlık ölmüş olsa da birilerinde ve bir yerlerde de hala yaşıyor.

 Adım gibi biliyorum ki bugün Meksika’nın herhangi bir meyhanesinde savaşı izleyen vicdanlı bir Meksikalı da, pirinç hasadından evine dönüp televizyonunu açmış bir Singapurlu da, haber izleyen yaşlı kimseler de ve hatta samimi pek çok Yahudi de bu bombalamaları, katliamları yapanlara lanet okumaktadırlar.

Dünyanın her yerinde Filistin'e destek yürüyüşleri yapılıyor genç, yaşlı vicdan sahibi Müslümanlar, Hıristiyanlar, Yahudiler ve her inançtan ötekiler bu yürüyüşlere katılıyor. Ancak ne yazık ki bütün bunlar kısa vadede somut bir sonuca dönüşmüyor.

Filistin her anlamda yanıyor.

Bir Müslüman olmadan önce bir insan olarak bu kıyımı kınıyorum. Kıyıma destek veren, silah veren, para verenleri de kınıyorum.

En uzunu yüz yıl olan insan ömrünün katliamlarla, korkularla, endişelerle bu şekilde tüketilmesine neden olanları evreni var eden yüce yaratıcının adaletine havale ediyorum.

 

Yazarın Diğer Yazıları