• Haberler
  • Güncel
  • Şahin: Sorunların çözümü için herkes elini taşın altına koymalı

Şahin: Sorunların çözümü için herkes elini taşın altına koymalı

Van'ın trafik, çevre yolu, fahiş kira fiyatları, işsizlik, kurallara uymama, ekonomik sıkıntılar, kültürel yozlaşma gibi sorunlarının çözümü için çağrıda bulunan Van Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası eski başkanı İbrahim Şahin, yetkililerin geniş katılımlı tüm kesimlerle işbirliği yaparak sorunları çözmeleri gerektiğini belirterek, Van'ın karşı karşıya olduğu sıkıntılarının ciddi şekilde ele alınıp çözülmesi gerektiğini kaydetti. 

Vansesi Gazetesi'nden Burhan Ergin'e açıklamalarda bulunan Van Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası eski başkanı İbrahim Şahin, yaptığı açıklamada, “Van'ın sorunlarını çözmek, huzurlu bir ortamda yaşamak için yetkililerin bir araya gelerek ortak akılla hareket etmeleri büyük önem taşıyor. Trafik sıkışıklığına çözüm bulmak, çevre yolunun tamamlanması, kira fiyatlarını kontrol altına almak, istihdamı artırmak, ekonomik sıkıntıları hafifletmek, kural tanımayanların kurallara uymalarını sağlamak için işbirliği yapılmalı. Ayrıca kültürel yozlaşmaya karşı önlem alınmalı ve kentin kültürel zenginlikleri korunmalıdır. Sorunların çözümü için elimizden gelen her türlü desteği vermeye hazırız” diye konuştu. 

“MALİ MÜŞAVİRLER GECE GÜNDÜZ ÇALIŞMAK ZORUNDA BIRAKILMIŞTIR”

Mali müşavirlerin sıkıntılarına değinen Şahin, “Son zamanlarda biz mali müşavirlerin özellikle geçmişten gelen sorunlarla birlikte 2024 yılında enflasyon muhasebesinin yapılması beraberinde bilanço istenmesi, beyan ve bildirimlerin talep edilmesi gibi ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Şuan tüm mali müşavirlerin bürosunda yangın var. Sorunlarımızı gündeme getirmek için geçtiğimiz günlerde açıklama yaptık. Ondan sonra ülkemizde bulunan TÜRMOB’a bağlı tüm odalar basın açıklaması yaparak sorunlarımızın çözülmesini istedi. Vergi uygulamaları konusunda hakikaten geçmişte bir nebze olsun kurumlar arası diyaloğ ve altyapı vardı. Şimdi hem altyapı lağvedildi, dijital mevzuata geçildi. Dijital altyapısı olmayan bir sistemle bizden onlarca beyan bildirimler isteniyor. Dolayısıyla beyan ve bildirimler gitmiyor, sistem tıkanıyor, günlerce beklemek zorunda kalıyoruz. Mali müşavirler bu iş ve işlemleri yapmak için gece gündüz çalışmak zorunda bırakılmıştır. Biz mesleki olarak buna tepkisi gösterdik, göstermeye devam edeceğiz. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar beyan bildirimi yok. Evet, kurumlar vergisi, gelir vergisi var. Avrupa ve ABD gibi vergi kaçırmayan toplumlar için söylüyorum. Muhasebe kayıt tutar, denetim yapılır. Beyan ve bildirimler sade şekilde vergi dairelerine verilir ama bizim ülkemizde esnaf ve tüccardan 25’e yakın beyan ve bildirim isteniyor. Bu işlemlerin tümünü de mali müşavirler yapıyor. Örnek verecek olursam vergi dairesi, SGK, TÜİK, İŞKUR gibi kurumların bildirimlerini bizden istiyor. Karşılığında ise yeterince alamadığımız bir ücretle işleri götürmeye çalışıyoruz. Bizim tepkimiz bu haksızlığadır. Umuyoruz ve diliyoruz ki sorunlarımız giderilir. Sorunlarımız çözülünceye kadar konuşmaya devam edeceğiz. Biz ülke ekonomisine çok büyük katkı sunuyoruz. Sadece damga vergisinden ülke bütçesine 15 milyar fayda sağlıyoruz. Vergi dairesinin tüm işlerini biz yapıyoruz. Pandemi döneminde herkes evinde otururken biz bürolarımızda gece geç saatlere kadar çalışıyorduk. Mükellefle devlet arasında köprü görevi görüyoruz. Devlete ciddi anlamda kazanç sağlıyoruz fakat karşılığında yeterince itibar görmüyoruz. TÜRMOB bu sorunları çözmek için sürekli Meclis’te ve bakanlıkta girişimlerini sürdürüyor. Kimse sorunu çözmek için elini taşın altına koymuyor. Bizim dayanacak gücümüz kalmadı. Sorunlarımız bir an evvel çözülmeli. Artık iş yükümüzü kaldıramıyoruz. Her sektörden beyan bildirimi isteniyor. Buna gerek yok ki zaten sistemden istediğiniz zaman alabiliyorsunuz. Biz muhasebecilik yapmak istiyoruz, kayıt yapmak istiyoruz. Dolayısıyla vergi mevzuatında yeniden değişiklik yapılmasını talep ediyoruz. Bizim kendi yasamızın da değişmesini istiyoruz. Sorunlarımızın çözülmesi için Van’daki meslek odalarıyla görüştük” ifadelerini kullandı.

Şahin: Sorunların çözümü için herkes elini taşın altına koymalı

“ESNAF VE TÜCCARLARDAN ENFLASYON MUHASEBESİ KAPSAMINDA VERGİ ALINACAK”

Şahin açıklamasının devamında, “Esnaf ve tüccarlar ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalacak. 2023 yılında vergisel boyutu yok ama 2024 yılının sonunda bütün esnaf ve tüccarlar hak etmediği vergi ödeyecekler. Enflasyonu biz mi bu hale getirdik? Hayır, enflasyonu bu hale getirenler üstüne üstlük enflasyon farkının üzerinde vergi almak istiyorlar. Örneğin işletmeniz için 50 bin liraya makine aldınız. Makinenin fiyatı 10 milyona yükselince aradaki farkı olumlu veya olumsuz bildireceksiniz diyor. Bana vergisini ödeyeceksiniz diyor. Mesela 1 milyon karınız çıktığı zaman yüzde 25’ini yani 250 bin lirasını, hiç hak etmediğiniz şekilde, hiçbir suçunuzun, günahınızın olmadığı enflasyon muhasebesi kapsamında sizden vergi adı altında tahsil edecek. Buna Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği başta olmak üzere tüm esnaf ve tüccarların karşı durması lazım. 2024 yılının kurumlar vergisi beyannamesi çıktığı zaman lütfen mali müşavirlerde suç bulmasınlar. Sermayesi güçsüz olan, KOBİ dediğimiz küçük orta boylu şirketler ciddi zarar görecek. Büyük firmaların çok büyük zararı olmayacak. Çünkü adamların menkulleri, sermayeleri güçlü olunca aynı oranda sermaye de artıyor fakat küçük orta ölçekli işletmeler bundan ciddi anlamda olumsuz etkilenecek. Şimdiden girişimde bulunmaları gerekiyor” şeklinde konuştu.

“BELEDİYELER ÖDEMELERİN NERELERE YAPILDIĞINI AÇIKLAMALI” 

Van Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri tarafından açıklanan borçların nerelere harcandığını öğrenmek istediklerini kaydeden Şahin, “Talihsiz bir kentte yaşıyoruz. Bu durum için çok üzülüyoruz. 2016 yılından bu yana kayyumla yönetiliyoruz. Demokratik ülkelerde kayyum sistemi olmaz. Demokratik, hukukun üstünlüğü olan ülkelerde belediye yöneticileri, başkanları bir suç işlemiş olsalar mahkeme tarafından görevden alınır yerine belediye meclisi içerisinde atama yapılır. Olması gereken budur fakat bizim bölgede tam tersi kayyum atandı, kayyumların yarattığı sonuçlar ortadadır. 31 Mart Pazar günü yapılan yerel seçimlerin ardından yönetim değişikliği oldu. Bütün belediyeler borçlarını açıklamaya başladı. Belediye bütçelerinin nerelere harcandığını kimse bilmiyor. Van Büyükşehir Belediyesi’nin 8 buçuk milyarın üstünde borcu açıklandı. İlçe belediyeleri de aynı şekilde 1 milyarı aşan borçlar açıklıyorlar. Sizin aracılığınızla belediye başkanlarına çağrıda bulunmak istiyorum. Belediye bütçesinin, borçlarının nerelere harcandığını öğrenmek istiyoruz. Vatandaş olarak öğrenmek en doğal hakkımızdır” dedi.

“VAN’I AYAĞA KALDIRMAK İÇİN PROJELER HAZIRLANMALI”

Şahin konuşmasının devamında, “Van 81 il içerisinde en yoksul kenttir. Milletvekillerimiz her ne kadar çağ atlattık dese de işin aslı o değil. Çevre yolumuz var. Yılan hikayesine döndü yıllardır bitirilemiyor. Trafik keşmekeş, artık kentte yürüyemez olduk. Van Büyükşehir Belediyesi’ne çağrıda bulunmak istiyorum. Cumhuriyet Caddesi’ne sıkışan şehri farklı alanlara taşımak gerekiyor. Diyarbakır bunu başardı, yeni bir şehir kurdular. İnanın Van da bunu başarabilir. Van’da yeni bir şehir kurulmazsa halimiz korkunç olur. Trafik insanların kimyasını bozuyor, sinir hastası yapıyor. Trafik aynı zamanda çevre sorunudur. Doğaya ve insanlara zarar veriyor. Bu sorunların çözülmesinde fayda var. Belediyeler eğer sivil toplum örgütleriyle işbirliği içerisinde olsalar, kent konseyinin yeniden kurulmasında çaba gösterseler bizlerde STK’lar olarak, bu kentin bir seçmeni ve bileşeni olarak mutlak şekilde şehrin sorunlarını çözmek için elimizden gelen desteği sunarız. Bakın ülkemizde son zamanlarda sosyal belediyecilik anlayışı ön plana çıktı. Belediyeler asli görevlerini elbette yerine getirmeli ama sadece bunlarla sınırlı kalmamalı. Yoksullaşan ve her alanda geri kalmış bir kenti ayağa kaldırmak için projeler hazırlanmalı. Şehrin ihtiyacına göre hareket edilmeli” diye konuştu.

“STKLAR SIÇRAMA TAHTASI OLARAK KULLANILIYOR”

STK’larla ilgili değerlendirmelerde bulunan Şahin, “Van’da bulunan STK’lar işlerin doğru temelde yapabilse üçüncü alandır. Yasama, yürütme, yargı diyoruz ya birde aslında STK’lar hiçbir partinin güdümüne girmeden o ilde iktidar olan partiye veya görevlilere doğrularını da, yanlışlarını da söylemesi gerekiyor. Doğruysa alkışlamalı, yanlışsa karşısında durmalı ama son dönemlerde STK Başkanları bulundukları yerleri sıçrama tahtası olarak kullanıyor. Oda başkanı olayım, akabinde milletvekili, belediye başkanı olurum anlayışıyla hareket ediyorlar. Bulundukları görevi basamak olarak kullanıp çıkar elde etmek doğru değil. Van’da maalesef herkes vitrine oynuyor. Bu ülkede milletvekili olsa ne değişecek? Çünkü ilimizde hükümet tarafından yapılan yatırımların sonuçlarını görüyoruz. Bu ilde doğru düzgün bir yatırım yapılmış olsaydı bugün biz en yoksul il olmazdık. Genç nüfusun en yoğun olduğu ilde yaşıyoruz. Dolayısıyla STK başkanları denetim görevini yapsın. Bunu yaparlarsa daha iyi sonuçlar alacaklarına inanıyorum” ifadelerini kullandı. 

“FAHİŞ KİRA FİYATLARI KONTROL ALTINA ALINMALI”

Son zamanlarda kiracı vatandaşların fahiş fiyatlarla karşı karşıya kaldığını ifade eden Şahin, “Ülkemizde o kadar çok sorun var ki herşeyde olduğu gibi kira artışlarında da fahiş fiyatlar var. Düşünün bu kentte kiracı olan çok sayıda insan var. Fahiş fiyatlarla karşı karşıya kalıyorlar. 10 bin lira emekli maaşı alan bir insan nasıl geçinsin. Çünkü normal kiralar 5 bin liradan başlıyor. Bu bir fırsatçılıktır. Eskiden devletimizin kurumları denetim yapardı fakat günümüzde denetimsiz bir haldeyiz. Vatandaş evini kiraya veriyor, vergisini ödemiyor. Avrupa’da böyle bir şey yok. Kimse vergi kaçırma gibi bir işe girişemez. Orada evlerini kiraya veren insanlar vergisini de ödüyor ama bizim ülkemizde kimse doğru düzgün vergi ödemiyor. Bugün taksiciler kaç lira vergi ödüyor? Ama bakıyoruz taksi plakası birkaç milyon değerindedir. Kiraya verilen milyonluk evlerin kirası beyan edilmiyor. Yapılan bütün bu uygulamalar yoksul halkın, esnafın, muhtaç ve kiracı olan insanların sırtında kalıyor. O nedenle kentimizde kira fiyatları inanılmaz derecede arttı. Bu sorunun çözülmesi için ticaret odası, esnaf odası ekonomi konseyi, akademik odaları konseyiyle bunu görüşüp gündeme getirmekte fayda var. Fahiş fiyatlar hızla devam ediyor. Kiracı vatandaş ay sonunu nasıl getireceğini kara kara düşünmektedir” dedi.

“ÜLKEMİZDE DEMOKRASİ, HUKUK ORTAMI TAM OTURURSA, BERABERİNDE YATIRIMLAR GELİR”

Şahin son olarak; “İşsizlik bu ülkenin baş belasıdır. Bir ülke doğru düzgün yatırımlar yapmazsa, herşeyi dışarıdan ithal etmeye kalkarsa üretim olmaz, üretim olmayınca da işsizlik artar. Dolayısıyla Türkiye’nin her tarafına üniversiteler kuruldu ama maalesef üniversitelerden mezun olan gençlerimizin çoğunun sadece diploması var. Ara eleman ihtiyacı hiç yok. Eskiden çırak ve ustalık vardı. Bunlar bitirildi, genç nüfus çoğunlukta ve işsizdir. Birçoğunun umudu Avrupa’ya gitmektir. Ülkemizin üretime, istihdama her zamankinden daha çok önem vermesi gerekiyor. Ülkemizde demokrasi, hukuk ortamı tam oturursa, beraberinde yatırımlar gelir. Çünkü bir ülkede demokrasi, güven, hukuk olmazsa o ülkeye yatırım gelmez. Sermaye her zaman güvenli limana gider. Kendini güvenli hissetmediği bir yere gitmez. Sermaye gelmeyince üretim ve istihdam da olmaz, işsizlik artar. Ülkemizde bir an önce gerçek anlamda denetim yapılarak herkesin hesap verilebilirlik ölçüsünde sorumlu davranması gerektiğini düşünüyorum. Bu olursa ülke olarak zenginleşebiliriz fakat sosyal erozyon, kültürel erozyon denen birşeyde gençlerimiz arasında hem bir inançsızlık, hem kültürel yozlaşma, hem de ciddi anlamda umudunu kaybetme gibi bir olayda yaşandı. Bunların tedavisi çok zor olacak. Para bulup zenginleşebilirsin ama kültürel yozlaşmayı düzeltmek için uzun zamana ihtiyaç var. Bizlerde sizin vasıtanızla yetkililere çağrıda bulunmak istiyorum. Bu kültürel yozlaşmanın önüne geçilmesi gerekiyor.” 

Bakmadan Geçme