Van Balığı Yemek Artık Serbest

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı ve Doğa Gözcüleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, dünyada sadece Van Gölü havzasında yaşayan endemik Van balığı av yasağının sona erdiğini söyledi.

Yazılı bir açıklama yayınlayan Mustafa Sarı, yaşamını Van Gölü’nün tuzlu-sodalı sularında geçiren balığın, üremek için geldiği akarsuların kaynağına doğru akıntıya karşı yüzerek olabildiğince kaynağa yaklaşmaya çalıştığını ve üremesini gerçekleştirdikten sonra göle geri döndüğünü belirtti. Sarı, “Üreme göçü esnasında gölün tuzlu-sodalı sularından akarsuya birden geçemeyen balık, akarsuların göle döküldüğü noktalarda vücut iyon yoğunluğunu ayarlamak için beklemekte, iyon dengelenmesinden sonra akarsuların su sıcaklığı 13 0C bulduğu zaman derelere girmektedir. Yem almayı bu bekleme esnasında bırakan balık, derelerde üremek için kaldığı süre içinde aç kalmakta, ancak tekrar göle döndüğünde beslenmeye yeniden başlayabilmektedir. Göç esnasında akıntıya karşı aç bir şekilde mücadele eden balık, önüne çıkan doğal ve yapay engelleri adeta uçarak aşmaya çalışmakta, balığın bu muhteşem mücadelesi ibretlik, muhteşem manzaralar sunmaktadır. Van Gölü Van balığı bu derslerle dolu üreme mücadelesini gerçekleştirilebilmesi ve neslini devam ettirmesi için tüm yaban havyalarında olduğu gibi inci kefalinin üreme göçü esnasında da av yasakları uygulanmaktadır. Van balığı av yasakları üreme göçünün en yoğun olduğu dönem, yıllara göre farklılık arz etse de, dikkate alınarak 15 Nisan-15 Temmuz tarihleri arasında uygulanmaktadır. Van balığının üreme döneminde uygulanan av yasakları, balığın üreme hakkına saygının yanında Van balığından geçimini sağlayan göl çevresindeki yaklaşık 15 bin kişinin geçimini de garantiye almaktadır. Her yıl ocak ayında Van ve Bitlis valiliklerinin koordinasyonunda yapılan bir hazırlık toplantısı ile başlayan bu süreç 15 Temmuz itibarıyla son bulmaktadır. 15 Nisan’dan itibaren uygulanmaya başlayan ve bu gün (15 Temmuz 2014) itibarıyla son bulan av yasakları ile ilgili faaliyetler derneğimiz tarafından yasakların başladığı ilk günden yasakların bittiği son güne dek yakından izlenmiştir. Derneğimiz tarafından gerçekleştirilen izleme faaliyetleri sonucunda ise, her yıl Van Valiliği koordinasyonunda yapılan hazırlık toplantısı bu yıl ilk kez Bitlis Valiliği tarafından yapılarak sahiplenmenin gölün tamamına yayıldığına vurgu yapılmıştır. Her yıl Van İl Özel İdaresi tarafından kaçak avcılıkla mücadelede kullanılacak araçları kiralamak için ayrılan bütçe, bu yıl Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından karşılanmış olup bu uygulama Van Gölü Van balığının korunmasına yönelik bakanlığın bütçe ayırması yönüyle ülkemizde bir ilk olmuştur. Göl çevresindeki kaçak avcılık büyük oranda Erciş ve Muradiye’de yoğunlaştığı için kaçak avcılığın önlenmesi için yapılan uygulamaların büyük çoğunluğu da bu iki ilçede yoğunlaşmıştır. Kaçak avcılığın önlenmesinde ilgili tüm kurum ve kuruluşlara hazırlık toplantısı ile rol ve görev verilmiştir. Fakat görev verilen bazı kurumların hakkıyla bu görevi yerine getirdiğini söylemek güçtür. Kaçak avcılığın önlenmesinde dere boylarında bulunan köylerde yaşayan vatandaşların geçmiş yıllara oranla daha fazla bilince sahip olduğu gözlemiş olup, kaçak avcılığın köylülerden daha çok farklı birçok illegal işle uğraşan bir gurup suç şebekesi tarafından yürütüldüğü, bu suç şebekesinin kamu kurumlarında da uzantılarının olduğu değerlendirilmektedir. Kaçak avcılık daha çok kırsalda yapıldığı için buraların güvenliğinden sorumlu jandarma birlikleri her yıl olduğu gibi bu yıl da inci kefalinin korunmasında ana rolü üstlenmiş durumdadır. Van İl Jandarma Komutanlığı tarafından Muradiye ve Erciş’te komando birliklerinin dere boylarında önleyici kuvvet olarak görevlendirilmesi kaçak avcılığın önlenmesinde çok etkili olmuştur. Erciş Jandarma Asayiş Bot Timi, Erciş bölgesinde kaçak avcılığın önlemesinde oldukça etkili bir mücadele yürütmüş olup, Edremit Jandarma Asayiş Bot Timi’nin de Muradiye’de görevlendirilmesi kaçak avcılığın azaltılmasında etkili olmuştur. Van Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ve Erciş İlçe Müdürlüğü ile korumada görev alan jandarma-polis ekipleri arasında koordinasyon sorunu yaşanmazken, Muradiye İlçe Müdürlüğü için aynı şeyi söylemek zordur. Yol kontrollerinde kaçak inci kefali taşıdığı tespit edilen araçlara 15 gün süre ile uygulanan trafikten men cezası etkili bir uygulama olmaya bu yıl da devam etmiş olup, bu sürenin uzatılması faydalı olacaktır. Van Gölü Van balığının üreme döneminde akarsu yataklarından kum alma çalışmaları ne yazık ki bu yıl da devam etmiş olup, bu yanlış uygulama özellikle Zilan Çayı, Deliçay, Bendi Mahi Çayı ve Karasu Çayı’nda Van balığının üremesini tehdit etmektedir. Van balığının üreme göçü esnasında Erciş’te bu yıl beşincisi düzenlenen Van balığı Göçü Kültür ve Sanat Festivaline geçmiş yıllardan farklı olarak bu yıl Erciş Belediyesi’nin katılmaması üzücüdür. Van balığı Göçü Kültür ve Sanat Festivali hazırlıklarına bu yıl ilk kez 4 farklı ülkeden yabancı gönüllüler katılarak bizzat festival alanının hazırlanmasına katkı sağlamışlardır. Festival zamanı ile Van Kahvaltısı Rekor Denemesi’nin aynı tarihte yapılması, Van balığı göçü festivaline bu yıl katılımları artırmış, gelecek yıllar için daha profesyonel yaklaşımlarla festivalin planlanması ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Muradiye’de 2013 yılında Van İl Özel İdaresi tarafından Muradiye Kaymakamlığına aktarılan kaynak ile başlatılan Van balığı göçü gözlem noktası çevre düzenlemesi çalışması büyük oranda tamamlanmış olup, Erciş Deliçay Balık Bendi’nden sonra burada da bir göç gözlem noktası oluşmuştur. Muradiye’de göç gözlüm noktası çevre düzenlemesi tam sona yaklaşmışken ve Van balığı üreme göçü devam ederken 1 Haziran’da iş makinelerinin dere yatağına sokularak tüm üreme alanını tahrip etmesi, dere içinde balığın göçünü kolaylaştıran büyük kayaların toplanması ve derenin derinleştirilmesi Van balığı göç gözlemi amacıyla yapılan çalışmaları gölgelemiştir. Ayrıca balığın üreme göçüne zarar vermiş, habitat kaybına neden olurken, çok sayıda balık, yumurta ve yavrunun iş makinelerinin paletleri altında ezilmesine neden olmuştur. Bu durum hem derneğimiz hem Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ekiplerince yerinde tespit edilmiştir. Derneğimiz bu durumun acilen durdurulması ve buna neden olanlar hakkında adli ve idari takip başlatılması için ilgili kurumlar nezdinde girişimlerde bulunmuş olup, olumsuz sürecin bir an önce sonlandırılması için mücadelesini sürdürmektedir. Van Gölü inci kefalinin kaçak avcılığının her yıl azaldığına ilişkin gözlemimizin bu yılı da kapsadığının altını çizerek, henüz netleşmeyen rakamsal değerlendirmelerin önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşılacağını beyan etmek isteriz. Zor ve meşakkatli bir üreme dönemini daha geride bırakırken Van Gölü Van balığının korunması için kurumların işbirliği ile sürdürülen çabaların takdire şayan bir işbirliği olduğunun altını çizmek de fayda var. Zira ülkemizde Van balığı örneğinde olduğu gibi çok sayıda kurumun bir araya gelerek başarıyla yürüttüğü iş sayısı ne yazık ki bir elin parmaklarını geçemeyecek kadar azdır. Bu yüzden bu işbirliği anlayışı korunarak geliştirilmeli ve yapılan çalışmaların sadece inci kefalinin korunmasına değil aynı zamanda ülkemizin yeni bir koruma modeli kazanmasına da vesile olduğu unutulmamalıdır. Tüm dünyada öne çıkan, diğer turizm faaliyetlerine göre daha fazla para bırakan ve daha nitelikli turistlerin tercih ettiği ekoturizm uygulaması Van balığı göçü özelinde bölgemizde kendiliğinden ortaya çıkmış durumdadır. Van Gölü Van balığının üreme göçü esnasındaki kaçak avcılıkla değil, bundan sonra dünyanın dört bir yanından göçü görmek için gelen yerli-yabancı turistlerle, diğer bir ifade ile ekoturizm ile öne çıkması için daha çok çaba harcanmalıdır. Kaçak avcılığın önüne geçebilmek için yıllardır mücadelesi sürdürülen yasal düzenlemeler ise bir an önce gerçekleştirilerek, Van balığının geleceği garantiye alınmalıdır. Doksan günlük av yasağı dönemi bu gün itibarıyla son bulurken, Van balığının korunması için işbirliği halinde çalışan tüm kurumlarımıza, korumaya ilişkin bilgi üretimini yıllardır sürdüren Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’ne, koordinasyonu sağlayan Van ve Bitlis valiliklerimize, koruma çalışmalarında en çok emeği geçen ve gece-gündüz 24 saat dere boylarında balık nöbeti tutan Van İl Jandarma teşkilatı mensuplarına, Van balığı korunmasında gönlünü ortaya koyarak sürekli bizleri arayarak bilgi aktaran gönüllülerimize, Van balığını sürekli yerel ve ulusal gündemde tutmayı başaran medya mensupları ile burada adını sayamadığımız tüm kurum, kuruluş ve kişilere Doğa Gözcüleri Derneği olarak ağızsız-dilsiz-çaresiz Van balığı adına şükranlarımızı sunuyoruz” dedi. iha

Bakmadan Geçme