Van İl Jandarma Komutanlığı Jandarma Taburu 3. Jandarma Komando Bölüğü'nde askerlik yapan Ömer Çalağan'ın öldürüldüğünü iddia eden baba Mehmet Emin Çalağan, Bursa Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Adliye çıkışında bir açıklama yapan Çalağan, "Bize ilk önce '2 askerin şakalaşması sonucunda oğlunuz şehit oldu' diye haber verdiler. 'Ben gelip alayım' dedim. Cenazenin yola çıktığını söylediler. O gün hava muhalefeti sebebiyle uçak kalkmadı. Cenaze bir gün sonra şehide yakışır şekilde geldi. Törenler düzenlendi. Oğlum mezarlığa kadar şehitliğe uygun şekilde uğurlandı" dedi.
Oğlunun şehit olmasından sonra komutanları ile görüştüğünü söyleyen Çalağan, "Sivil savcıya ve Adli Tıbba müracaat edemedik. O gün hava soğuktu. Bayağı bir insan soğukta bekliyordu. O komutanlara güvenerek hareket ettim. Şoktaydım, kendimde değildim. Sivil adli tıbba götüremedik. 'Adli tıp raporu 2 ay içerisinde çıkacak' dediler. Bizi 6 ay oyaladılar. Her sorduğumda 'Gizli soruşturma, bilgi veremem, kaza olsa ne dersiniz' gibi cevaplar verildi. Yanındaki nöbetçinin ifadesi alınırken şoktaydı diyor. Askeri savcıya, 'Şokta olan askerin ifade geçerliliği var mı' diye sormadım. Psikolog doktora sordum, o 'Yok' dedi. Dosya hakkında bilgi edinmek istediğimde azar işittim. Tazminatı askeriye veriyor. Benim yüreğim yandı. Tazminatı düşünecek değilim. Şu ana kadar bir avukat bile tutmadım. Vatan sağ olsun. Nice askerler vatan uğruna gidiyor. Benim haberim olmadan cenazem geliyorsa, hesap sormak hakkım" diye konuştu.
Adli Tıp Kurumu'ndan gelen dosyaya inancının olmadığını belirten acılı baba Çalağan, "İntihar için hiçbir ipucuna rastlanmadı. Askeri savcı neye dayanarak bu kararı verdi. Dosyanın tekrar incelenmesini istiyorum. Savcılıktan bunu istiyorum. Adaletin yerini bulmasını istiyorum. Oğlum ilk dedikleri gibi şehitse bu unvanın verilmesini istiyorum. Ben şehitliğin peşindeyim. 20 yaşına kadar bir sıkıntısı yokken, her şey yolundayken bunun suçlusu ben değilim. Ben yüreği yanık bir babayım. Biz ailece üzüntülüyüz. Bir oğlum dışında ikinci oğlumu da psikolojik olarak kaybettim. Eşim hastalandı. Ailece yıkıldık. Bu kara lekenin temizlenmesini istiyorum. Oğlum 17 günlük askerdi. Nöbet olarak başkasının nöbetine gönderiliyor. Soruyorum, diğer nöbetçi askerin hasta olduğunu söylüyorlar. 17 günlük iki acemi askeri nöbete göndermek doğru değil. Bana ilk dedikleri gibi oğlum intihar ettiyse benim gözümde vatan hainidir. Benim oğlum vatan haini ise neden o törenler yapılmıştır? Çocuğun askere gitmeden önce şehit olacağı içine doğmuş. Facebook'ta şu anda yazıyor. Açsınlar, oradan baksınlar. Arkadaşıyla konuşurken, 'Ben askere gideceğim, inşallah şehit olup geleceğim' diyor. Arkadaşı 'Daha gençsin' diyor. 'İnşallah şehit olup Türk tabutuna sarılı gelirim' diyor ve o şekilde geliyor. Savcı bunların hepsini okuyor. Hiçbir ipucu bulunmuyor. Mevzi yerinde enseden çıkan mermiler ters yönde. Birinci mermi yön değiştirir, ikinci mermi o kadar yön değiştirmez. Mevziinin yerinde incelenmesini istiyorum. Tekrar bu olayın soruşturulmasını istiyorum" şeklinde konuştu.
