Zam... İstifa... Nikah...

Sizlere bir soru: Üç harfli, iki yönlü bir sözcüktür, bir ucu yakar, diğer ucu gönüllere rahatlık, cüzdanlara bereket getirir.

Sizlere bir soru: Üç harfli, iki yönlü bir sözcüktür, bir ucu yakar,  diğer  ucu gönüllere rahatlık, cüzdanlara bereket getirir.

 

Düşünmeye gerek yok. Yanıtı söylüyorum: Zam...

 

Zam almak güzeldir de, yeterli olması mutluluk verir, hatta beklentilerin üzerinde olması  ise bordro mahkumlarını uçurur.

 

Zam almak güzeldir de... Ya zamma muhatap olmak?

 

"Arife tarif gerekmez" sosyal yaşamda zam denen ekonomik deyimin acısını her alanda tadıyoruz. TUİK bu acının ölçüsünü enflasyon olarak çarşı/pazar dolaşıp ölçüyor. Her yerden feryat yükseliyor.

 

İşçi, memur, dargelirli, çiftçi, esnaf, bordro mahkumları ansızın-ansızın gelen zamlardan yakınıyor.

 

 Anımsar mısınız? Turgut Özal'ın Başbakanlığı döneminde dilinden düşürmediği "orta direk" diye tanımladığı toplumsal kesimden söz etmiyoruz artık. Çünkü, "orta direk" insanlar yok oldu. Orta direk çöktü.

 

Özal'ın "Orta direk"i yok oldu, öldü.

 

Hükümetler toplumsal yaşamı belli bir düzeyde/ortamda tutabilme anlamında başvurduğu vergi düzenlemeleri; ekonomi piyasasında fiyatlara yansıyınca  zam denilen hiç arzulanılmayan durum ortaya çıkar.

 

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ 

Bakmadan Geçme