Vanspor'a dair notlar

Üçüncü ligden kalma kadrosu ile ligin ilk yarısını play-off potasında bitiren Vanspor'dan beklentiler büyük. İkinci yarı çalışmalarını Antalya'da birkaç hazırlık maçı da yaparak tamamlayan takımımız, yeni transferlerinde uyum dönemini atlattığı takdirde, kaldığı yerden hedefine doğru emin adımlarla yürümesi en büyük temennimizdir.

Üçüncü ligden kalma kadrosu ile ligin ilk yarısını play-off potasında bitiren Vanspor'dan beklentiler büyük. İkinci yarı çalışmalarını Antalya'da birkaç hazırlık maçı da yaparak tamamlayan takımımız, yeni transferlerinde uyum dönemini atlattığı takdirde, kaldığı yerden hedefine doğru emin adımlarla yürümesi en büyük temennimizdir. Özellikle son beş hafta, üstündeki rakiplerden çok kritik puanlar almasını bilerek, yarıştan kopmadığını göstermesi taraftarı çok umutlandırıyor. Bu iddiasını sürdürmek için bu kez, ikinci yarının ilk beş haftasında karşılaşacağı takımlar, Vanspor'a iyi bir tırmanma imkânı sunabilir...

 

Takıma geldikten sonra ligde çıktığı 5 maçtan, 1 mağlubiyet ikisi deplasmanda olmak üzere 4'te galibiyet aldıran Taner Taşkın hocaya biraz değinmek istiyorum. Geldiği günden beri kendisini sıkıca takip ediyorum ve gün geçtikçe hayranlığım artıyor. Kariyeri, geçmiş başarıları zaten tartışılmaz olan hocanın, asıl beni etkileyen yönü çok iyi bir mentör olması. Yani oyuncularını nasıl motive edeceğini, seyircisini nasıl teskin edeceğini biliyor. İşin psikolojik boyutunu çok iyi yönetiyor. Adeta taraftarı ve takımını hedefe hazırlıyor. Daha Van'a geldiği ilk günlerde ayağının tozuyla esnafın içine karışarak, futbolcularını halkla buluşturup taraftarıyla direkt temas kurdu.

 

Bu yönüyle önce taraftarın gönlünü kazanan hoca, birde şehrin takımını sahiplenip, havaya girmesine katkıda bulundu. Taner Hoca, dev bir taraftar kitlesine sahip bir takıma geldiğinin bilinciyle, bu avantajı işte böyle akılcı bir hamle ile daha da dinamik hale getirmiştir. Maça başlamadan veya maç aralarında futbolcularına yaptığı motive edici konuşmaları, oyuncularının terinin son damlasına kadar güdülenmesini sağlarken, maddi kaygılar veya her takımda futbolcuyla yönetim arasında yaşanabilen, alacak verecek taleplerinin bile önüne geçiyor. Bu yönüyle bir zamanlar Anadolu'yu kasıp kavuran, İstanbul takımlarına kök söktüren 70'li yılların Eskişehirspor efsanesinin doğuşunda önemli rol oynayan Kamuran Yavuz'u hatırlatıyor. Bir zamanlar Vanspor'da da başarıyla görev alan Kamuran Yavuz, Eskişehirspor'da gerek futbolcu gerek çalıştırıcı olarak o zamanki başarının sırrını anlatırken, onca imkânsızlığın, yokluğun içinde işin en fazla psikolojik boyutuyla motive olup böylece zor maçların üstesinden geldiklerini anlatırdı…

 

Sezon ortasında bir başka takıma gelip ona alışmak ya da kendisini adapte etmek şöyle dursun, bunun yanında hedefleri olan bir takıma gelmek tam anlamıyla koca bir risktir. Bunu yönetebilmek hem mental anlamda hem de sosyal anlamda bayağı bir tecrübe ister. Van zor bir yerdir. Fakat halka gönlünü açarsan dünyanın en rahat yerine döner. Çünkü halk buna hazırdır. Sen yeter ki halka gelmesini bil. Zaten eskiden kalma köklü bir futbol kültürü ve tarihi belleğe sahip Süper lig görmüş bir takımı ve taraftarı var. Futbol elbette başarı odaklı yürüyen bir heyecandır.

 

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ...

Bakmadan Geçme