MERHABA! EY RAHMETEN LİL ALEMİN

Van Emekli Müftüsü Nimetullah Arvas yazdı...

Allah-uTeâlâ Hazreti Adem’i yarattıktan sonra onun sırtına zürriyetini yerleştirdi.Bu hususta Araf Suresi 172.Ayeti kerimede bildirdiği üzere,Hz. Adem’in sulbündeki zerrelere,hitap edip onlardan söz almıştır.Şöyleki;

Hani Rabbin (ezelde) Âdemoğullarının sulplerinden zürriyetlerini almış, onları kendilerine karşı şahit tutarak, “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” demişti. Onlar da,“Evet, Şahit olduk (ki Rabbimizsin)” demişlerdi.Böyle yapmamız kıyamet günü, “Biz bundan habersizdik” dememeniz içindir.

Kelime-i Şehadetin, birinci kısmının kaynağı, yukarıda zikrettiğimiz, ayeti kerimedir.

Kelime-i şehadetin ikinci kısmı ise Al-i İmranSuresi 81. Ayeti kerimede ‘ Hani, Allah peygamberlerden, “Andolsun, size vereceğim her kitap ve hikmetten sonra, elinizdekini doğrulayan bir peygamber geldiğinde, ona mutlaka iman edeceksiniz ve ona mutlaka yardım edeceksiniz” diye söz almış ve, “Bunu kabul ettiniz mi; verdiğim bu ağır görevi üstlendiniz mi?” demişti. Onlar, “Kabul ettik” demişlerdi. Allah da “Öyleyse şahit olun, ben de sizinle beraber şahit olanlardanım” demişti.

Bu iki ayeti kerimenin birincisinde, Allah-u Teala’nın rububiyetinin ikrarı ile AdemAleyhisselam’ın zürriyetinin Allah-uTeâlâ’nın mutlak rab olduğunun ikrar edilerek şahadet etmeleri, ikinci ayette ise, Resul-i Ekrem Efendimizin Risalet’ine ve nübüvvetine Allah-Teala’nın ve Peygamberimizden önceki peygamberlerin şehadet etmeleridir. (Kalubela..)

EŞHEDÜ  ENLA İLAHE İLLALLAH VE EŞHEDÜ ENNE MUHAMMEDEN RASULULLAH

7 Ekim 2022 Cuma günü fahri kâinat efendimizin, mübarek Mevlit haftasının başlangıcıdır.

Allah-uTeâlâ tarafından sevilen ve seçilen bütün insanlar ve cinlere peygamber olarak gönderilen Örnek Kul, Son Resul Hazreti Muhammed Aleyhisselam’ın, dünyaya teşrifi insanlık alemi için bir müjde, bir rahmet, kurtuluşları için yol gösterici, örnek yaşantısı ile insanın neleri başarabileceğini gösteren beşeriyete verilen en üstün sıfatları kendisinde toplamıştır.

Evde bir baba ve bir aile reisi bir eğitimci ve bir mürşit, harpte bir komutan, sosyal her alanda filozofların gözlerini kamaştıran, ilim ve hikmet alanında zirve kabul edilen şahsiyetlerin dudaklarını ısırtacak kemal ve edep sahibi efendimiz kendileri ile alakalı şöyle buyurmuştur;

İrbat Bin Sariyeden radiyallahuteala aleyh rivayetle;Efendimiz“Ben Ümmül kitapta,Adem su ve çamur iken son peygamberdim. İbrahim’in duası İsa’nın kavmine müjdelediği, annemin rüyasında gördüğüyüm.

 Hazreti. İbrahim Aleyhisselam’ınduası: Hazreti Peygamber için şöyle dua etmişti       “Rabbimiz! İçlerinden onlara bir peygamber gönder; onlara âyetlerini okusun, kitabı ve hikmeti öğretsin ve onları her kötülükten arındırsın. Şüphesiz, sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin.”(Bakara 129)

Hazreti İsa Aleyhisselam’ın müjdesi; Hazreti İsa’da Aleyhisselam, Peygamberimizi kavmine müjdelemişti. Şöyle ki;Hani, Meryem oğlu İsa, “Ey İsrailoğulları! Şüphesiz ben, Allah’ın size, benden önce gelen Tevrat’ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek, Ahmed adında bir peygamberi müjdeleyici (olarak gönderdiği) peygamberiyim” demişti. Fakat (İsa) onlara apaçık mucizeleri getirince, “Bu, apaçık bir sihirdir” dediler(Saff Suresi 6. Ayet)

Hazreti Amine validemizin rüyası da:Annem rüyasında içinden çıkan bir nur Şam diyarı saraylarını aydınlattığını belirtmişti.

Efendimiz dünyaya teşrif etmeden çok öncesinde de dünya tarihinde sosyal ve siyasal alanlarda birçok olağanüstü haller vuku buluştur.Bu olaylar dalaletin girdabında debelenen insanlığa nurlu sabahın şafağı pek yakında doğacağının işaretiydi.

Beşeriyet onun rehberliğine muhtaçtır.

Batıda şirkin, küfrün, zulmün, inançsızlığın, kültürel ırkçılığın, insanlığın ruhunu prangalarla esir edildiği, gün yüzüne çıkarken; Doğu ve maalesef İslam coğrafyasındaise İslam adıyla süslenip, bid’at, hurafe, dalalet yumağı, sahte, sahici süslerle süslenmiş, bala zehir damlatılarak gençlerin beyni yıkanmaktadır. Açlığın, sefaletin, esaretin kıtalar gezdiği emperyalizmi kara perdeleri arkasında insan çığlıkları yükselmektedir. Tıpkı 15 asır önce insanlığın beklediği gibi içinde yaşadığımız çağda   dünyanın her tarafında insanlık umutla bir ışık beklemektedir. Bu nur Allah-u Teâlâ’nın kendi zatına yemin ettiği Peygamberin sünnetinden başkası olamaz. Bütün problemleri, sıkıntıları rahat ve huzura çevirecek Peygamberin rehberliğinden başkası değildir. Allah’ı sevdiğini iddia edenler Peygambere tabi olmadıkça kurtulamayacağını yine Allah bildirmektedir. Peygambere itaat etmenin Allaha itaat etmenin aynısı olduğunu Kuran bize haber veriyor. Bütün çekişmelerde, kargaşa ve ihtilafta alemlere rahmetolarak gönderilen Hazreti MuhammedHakem olmadıkça kurtuluş mümkün olmayacaktır.

Hayır! Rabbine andolsun ki onlar, aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp, sonra da verdiğin hükme, içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe iman etmiş olmazlar. (Nisa 65)

Efendimiz aleyhi selamın çizdiği yolun dışında bütün yollar onun pusulasından başka bütün pusulaların yönü batılılıktır, delalettir. Nübüvvet ve risaletin kaynağından akmayan her şey illettir, mazarrattır.

Beri gel, serseri yol!
O'nun Ümmetinden ol!
Sel sel kümelerle dol!
O'nun Ümmetinden ol!

 

&&&

 

Ebediyyen sevecek cân onu cânân olarak

Şart-ı peymân olarak, hüccet-i îmân olarak

Tanırım ben yalınız Hazret-i Fahr'ür-Rusülü

Gönül iklîmineşâhenşeh-i zişân olarak

Mevlidi Nebi Haftamız mübarek olsun…

          

 

 

 

Bakmadan Geçme