İslami Çevre Bilinci-1

İnsan sosyal bir varlık olduğundan dolayı, yaşadığı çevreden ve kültürden kaçınılmaz olarak etkilenmektedir. Kimliği de yaşadığı kültürel değerlere göre şekillenir. Müslüman, dünyayı ve olayları mensup olduğu dinin Ayet ve Hadisleri doğrultusunda değerlendirir. İnsanlarla olduğu gibi, tabiattaki canlılarla ilgili tavır ve davranışlarını da bu kültürel değer yargılarına göre düzene koyar. Kısacası, insanlar olaylarla olguları bu elekten geçirerek değerlendirip gerekli dersleri çıkarmalıdır.

İnsan sosyal bir varlık olduğundan dolayı, yaşadığı çevreden ve kültürden kaçınılmaz olarak etkilenmektedir. Kimliği de yaşadığı kültürel değerlere göre şekillenir. Müslüman, dünyayı ve olayları mensup olduğu dinin Ayet ve Hadisleri doğrultusunda değerlendirir. İnsanlarla olduğu gibi, tabiattaki canlılarla ilgili tavır ve davranışlarını da bu kültürel değer yargılarına göre düzene koyar. Kısacası, insanlar olaylarla olguları bu elekten geçirerek değerlendirip gerekli dersleri çıkarmalıdır.

 

Bugün çevre sorunları olarak ortaya çıkan olumsuzluklar bana göre daha çok teknolojinin getirdiği kirliliktir. İlk zamanlardan beridir insanlar tabiatla barış içinde hayatlarını sürdürmüşlerdir. Günümüzde çevreyle olan alışveriş tabi seyrinin dışına çıkmıştır. Bu seyir dünyanın ve insanlığın geleceğini tehdit edecek boyutlara ulaşmaktadır. Hiç durmadan üretmeye ve kirletmeye devam ediyoruz. Çevreye hükmetme, fethetme anlayışı tabi kaynakların sömürülmesine dönüşmüştür. Sırf kar amaçlı olarak gelecek nesiller düşünülmeden yapılan üretimler geleceğimizi karartacaktır! " Dünya dedelerimizin bize bıraktığı miras değil, torunlarımızın emanetidir." Gelecek olan nesillerin hukukunu korumak zorundayız!

 

Çevre sorunlarının ilk ortaya çıkışı ikinci Dünya savasından sonraya rastlar. İlk çevreci hareketler 60'lı yıllarda olmakla beraber büyük ve kitlesel gösteri ve boykotlar 70'li yıllarda olur. 80'li yıllarda ise bu konuyla ilgili felsefeler oluşturulmaya başlanmıştır. Çevre dernekleri, bakanlıklar, çevre platformları vs. bundan sonrasına rastlar. Haliyle de kirletme ve kirlilik kavramı da hayatımıza girmiş oluyordu. Çevre sorunları yalnızca yasa ve teknolojik önlemlerle değil, imanı, vicdani ve ahlaki olmasıyla üstesinden gelinecek bir meseledir.

 

Dinimizin çevreye bakış açısını kısaca bilgilerinize sunmaya çalışacağım. Güzel dinimiz İslam, toplum meselelerine ahlaki olarak bakmaktadır. İslam dinin üç temel noktası şunlardır; Birincisi Allah yani tevhit inancı, ikincisi peygamberlik ve nübüvvet, üçüncüsüyse ahret inancı diğer tabirle hesaba çekilmedir. Müslüman kişi çevre meselelerini bu üç temel noktadan oluşan emirleri ahlaki zemine yerleştirmek zorundadır. Yoksa hem burada, hem de ahret âleminde hesabını vermekte zorlanır.

 

Enam Süresi-38; "Yerde yürüyen hayvanlar ve kanatlarıyla uçan kuşlar da ancak sizin gibi birer topluluktur(ümmet)."

 

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme