Vedat Yazıcı

Hangi Düşümüzü Kurban Ettik

Vedat Yazıcı

Bir Kurban Bayramı daha geride kaldı.Bir kez daha milyonlarca hayvanı kesip kurban ettik.Hangi duyarlılıkla neleri kurban ettik?Niye ettik?Ne uğruna ettik?Belki kimimiz sorguladık kimimiz gelenek yerini bulsun diye eyleme geçtik. Peki, kurban nedir ve neden kesilir? Kurban, anlam olarak ’Allah’tan kopuk’’ yaşamını gözden geçirilmesi, yaklaşma adına eylem üretmesi, çaba sarf etmesi halidir.Yani yaşamı yeniden bir anlamda dirilişi veya yeniden anlamlandırmayı ve yapılan bu eylemleri bizzat hayatın içine sokma hali de denebilir. Bir rüyanın gerçekleşmesi hali.Bir gayenin bir inancın yerine koyma hali. İnsana hürmet edilmesi gerektiğinin göstergesi…

Bu anlamda karşımıza ilk çıkan ve Kur’an’ı Kerimde de bildirilen Hz.İbrahim hadisesidir.İbni Arabi’ye göre Hz.İbrahim’in rüyasının zahiri ile amel ettiği hal.Hz.İbrahim bir çeşit belkide geleneksel yaşam tarzına yeni bir anlayış getirme ilkesinden yola çıkarak bahsedilen düzene yeni bir düzen,yeni bir inanç sistemini koyma isteğinin kavgasını yapıyordu.Yani bir rüyanın,bir düşüncenin hali.Bir anlamda kendi türünden uzaklaşıp yönünü değiştirme eylemi.Bahsi geçen tasvir edilen olayda elindeki bıçak, bir anlamda insanın yönünü değiştirilmesi anlamında kullanılıyordu.Hz.İbrahim bir rüya gördü ve bir ilkesi vardı.Gördüğü rüya kadar kurban kesebildi.Gördüğü düş yüzünden oğlunun canına kıymayı düşündü.Kurban etmek istedi.Yeni bir düşünme ufku geliştirerek belkide bir anlamda arza meydan okudu.Ve sanırım bize arzda var olmanın yolunun duyular ve akıldan geçtiğini semada var olmanın yolunun ise muhayyileden geçeceğini gösteriyordu.

Hz İbrahim oğlu Hz. İsmail’e “"Yavrucuğum, uykuda/düşte görüyorum ki ben seni boğazlıyorum. Bak bakalım sen ne görürsün/sen ne dersin?" Bu durum karşısında oğlunun verdiği cevap çok daha can alıcı ve müthiştir. "Babacığım, dedi, emrolduğun şeyi yap! Allah dilerse beni sabredenlerden bulacaksın” Burada bir anlamda bu yola giren kişinin akıl ve duyular karşısında bir noktadan sonra Zaman zaman akıldan uzaklaşıp bize teslimiyetin sırrını yani imanı göstermektedir.İmtihanın amacı, kişinin sevdiklerinden Allah yolunda vaz geçip geçememesi noktasının bize öğretilmesi…

Kişinin elinde en değerli olanı yitirilmesi karşısında ki imtihanı. Hz.İbrahim onun üst sınırını yaşadı .Bizlere ise belki de en sevdiğimizi, yetimlere, yoksullara dağıtmak, mal yığmamak, birikim yapmamak,  ve ihtiyaçtan fazlasını ‘’yetim ve miskinlere’’ dağıtmaktır asıl kurban edilen şey. Bu  pay bize düşüyor diye düşünüyorum…

Dücane Hocanın dediği gibi “Hz.İbrahim, Düşünde oğlunu gördüğü için kurban etmek istedi.Elinde rüyasından başka bir şey yoktu.Sadece bir rüya ve rüya uğrunaydı her şey.Senin rüyan nedir? Düşünde gördüğün ne? Kendi rüyanı başkaları kesiyor.Namahremini başkalarına verip onlara kestiriyorsun.Belkide ilkelerini.Ve daha sonra dağıtıp gösteriş yapıyorsun.Kestiğiniz kurbanların eti ve kanı Allaha ulaşmaz.Semaya ulaşacak olan takvanız ve duyarlılığınızdır”Sevgi ile kalın…

Yazarın Diğer Yazıları