İkram Kali

Davutoğlu’nun Van atağı

İkram Kali

Uluslararası ilişkiler uzmanı, akademisyen ve büyükelçi. 58., 59. ve 60. hükümetler döneminde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a hem de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e dış politika başdanışmanlığı yapan; İngilizce, Almanca ve Arapça bilen Konya Milletvekili Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Van ile ilgili bir görevi var. Davutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yerel seçim süreci boyunca Van’dan sorumlu Koordinatör Bakan olarak görevlendirildi. Görevlendirmede Van’ın Konya ile olan sosyal kültürel yapısal benzerliği, bölgesel stratejik coğrafi konumu, ekonomik vizyonu, Konya-Van arasında tarihten gelen ticari ilişkileri ve Vali Aydın Nezih Doğan’ın Konya’dan gelmesinin etkili olduğu söylenebilir.  

Görevlendirme sonrası Davutoğlu,  sık sık Van’a geliyor. Geziler, toplantılar gerçekleştiriyor.  Aralık ayında Konyalı hayırseverleri, siyasetçileri,  iş adamlarını ve sivil toplum kuruluşlarının başkanlarını yanına alarak 180 kişilik heyetle Van’da Konya Zihinsel Engelliler İlk ve Orta Okulu, İş Uygulama Merkezi Okulu’nun temel atma törenine için Van’a geldi. Vanlı kanaat önderleri, meslek odaları,  sivil toplum kuruluşlarıyla da bir toplantı yaptı.

Davutoğlu ilimizde geçen hafta sonu üç önemli konukla Van’ın bölgesel konumuna, 2023 vizyonuna yakışan iki önemli toplantı gerçekleştirdi. Cuma günü Türkiye, İran ve Azerbaycan’ın dışişleri bakanları, üçlü görüşmeler için Van’da bir araya geldi. İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Mehmedyarov ve Bakan Ahmet Davutoğlu, Rescate Otel’de yapılan üçlü zirvenin ardından ortak basın toplantısı düzenlediler. Bir gün sonra da Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani ve beraberindeki valiler ile Van, Hakkari ve Şırnak valilerinin katılımıyla yararlı görüşmeler yaptılar. Van, gelecek adına umutlanacak iki önemli gün geçirdi. İlimizin, ekonomik, soysal ve kültürel, akrabalık bağları olan ülkelerin en üst düzey isimlerini ağırlaması yararlı bir adım olmuştur.

Davutoğlu’nun  iki  Dışişleri Bakanı, bir Başbakan ile Van’da  buluşması ülkemizin  yanı sıra   ilimizin ekonomik geleceği, komşuluk ilişkileri, tanıtımı  ve bölgesel ağırlığı  açısından anlamlı  olmuştur. Dışıişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu kutluyoruz. Temennimiz üst düzey ziyaretlerin alt düzeyde devam ederek ilimiz ekonomisi açısından sonuç vermesidi

Ak Partili bir bakan tarafından programlanan ziyaretler,  toplantılar Van’ın kentsel kazanımları dışında siyaseten Ak Parti teşkilatı ve seçmeni üzerinde moral ve motivasyon sağlamıştır.

Bölgemizde bütün Kürt vatandaşlarımız Barzani ve Talabani ailesine karşı her zaman sempatiyle, sevgiyle bakar, sıcak duygular besler. Neticede arada tarihten gelen yakın akrabalık, duygudaşlık, komşuluk var. Dolayısıyla yerel seçim öncesi Neçirvan Barzani’nin Van ziyareti oy bazında BDP ve kararsız seçmen üzerinde yönlendirici etkisi olamaz. Böyle düşünen varsa yanılıyor.

Diğer taraftan her fırsatta ilimizde siyasetçiler, akademisyenler, yöneticiler, sivil toplum kuruluşları yöneticileri nihayetinde Van adına konuşan herkes Van’ın bölgesel önemine, ekonomik potansiyeline stratejik önemine dair yapılan vurguların içi ziyaretlerle kanımca somut olarak bir anlamda doldurulmuştur. Van uluslararası alanda bir adım daha ilerlemiştir. Varlığını hissettirmiştir. Ziyaretlerin arkasının geleceğine, ekonomik meyvelerinin de alınacağına inanıyorum.

Birde hatırlatma: Van önemli konuklar ağırladı iki toplantıya ev sahipliği yaptı.  Ancak üst düzey konuklarını Van Gölü kıyısında ağırlayacak protokole hizmet sunacak bir mekânının olmadığı görüldü.  Dışişleri Bakanları Van’a yakışan etkileyici bir fotoğraf veremediler. Eksiklik Van’ındır.

Halepçe Fotoğrafı

Halepçe'ye zehirli gaz saldırısı, Halepçe Katliamı olarak da bilinir. İran-Irak Savaşı esnasında, Saddam Hüseyin'in, 1986-1988'de Irak'ın kuzeyinde Kürt kardeşlerimize  karşı düzenlettiği El-Enfal Harekâtı adlı isyanı bastırma operasyonunun bir parçasıdır 16 Mart 1988'de zehirli gaz bombalarını taşıyan sekiz MiG-23 uçağı tarafından Halepçe kasabasına bombardıman düzenlendi. Halepçe sakinleri, İran askerleri ve Peşmergelerle birlikte 5.000'den fazla insanın öldüğü, 7.000'den fazla insanın da yaralandığı tahmin ediliyor. Ancak Irak Savaşı'ndan sonra bölgeye giren yabancılar tarafından bu rakamın daha da büyük olduğu tespit edildi.

19 Ağustos 1988'de Irak ve İran, ateşkes anlaşmasını imzaladılar. Irak ordusu ateşkesten 5 gün sonra Halepçe'yi geri aldı ve bu işgal esnasında 200 sakinin öldürüldüğü söylenmektedir. Saddam Hüseyin, Halepçe Katliamı’nda Kürtlere karşı soykırım yaptığı suçlamasıyla da yargılanırken, başka bir katliam suçundan Duceyil Katliamı’nda, insanlığa karşı işlenen suçlardan mahkûm edildi ve 5 Kasım 2006’da asılarak idam edildi.

Halepçe katliamının dünya kamuoyuna bütün çıplaklığı ile yansımasında bir Türk gazetecinin çektiği fotoğraflar büyük etken oldu.  Zahirili gazlarla yanan annelerin, bebeklerin, yaşlıların fotoğrafları Halpeçe’de yaşanan vahşeti,  acıyı tek karede anlatmaya yetiyordu. O gazeteci başarılı, cesur bir savaş muhabiri olan kendisiyle birçok kez Van’da görüştüğümüz, aynı gazetede o dönem çalıştığımız Sabah Gazetesi muhabiri Ramazan Öztürk’tü. Ramazan Öztürk’ün  Halepçe fotoğrafları  dünyanın en  büyük ajansları, gazeteleri ve dergileri  tarafından kullanıldı. Belgesel haline getirildi, kitap oldu. Öztürk’ün katliam fotoğrafları onlarca ödül aldı. "Sessiz Tanık" fotoğrafıyla Halepçe Katliamı'nı dünyaya duyuran Ramazan Öztürk, "O gün dünya Halepçe’nin hesabını sorabilseydi Esed kimyasal silah kullanamazdı" diyor.

Halepçe Katliamı'nın 26'ıncı yılı nedeniyle Birleşmiş Milletler tarafından bugün Cenevre'de özel bir oturum düzenlenecek. Oturumun başlangıcında Öztürk'ün 'Halepçe Sessiz Tanık' isimli belgeseli izletilecek. 

Gazetecinin çabası insanlık adındır,  kutsaldır. Gazetecinin canı pahasına çektiği fotoğrafları ve yazdığı haberleri tarihtir. O nedenle gazetecilere dokunmayın. 

Yazarın Diğer Yazıları