Yavuz Yıldızbaş

SAVAŞ GÜNLÜKLERİ

Yavuz Yıldızbaş

1923 yılında Adana'ya yaptığı bir ziyaretteki söylevinde;

"Mutlaka şu veya bu sebepler için milleti savaşa sürüklemek taraftarı değilim.

Savaş zorunlu ve hayati olmalıdır.

Hakiki düşüncem şudur: Ulusu savaşa götürünce vicdan azabı duymamalıyım. Öldüreceğiz diyenlere karşı, “ölmeyeceğiz” diye savaşa girebiliriz. Ancak, ulusun hayatı tehlikeye girmedikçe, savaş bir cinayettir." Der büyük düşünür Mustafa Kemal Atatürk.

...

Gündemde Rusya-Ukrayna savaşı olduğu için, yazıma, savaşların hangi şartlarda yapılması gerektiğini ortaya koyan bu sözle başlamayı uygun gördüm.

Bu yazımda II.Dünya savaşı sırasında İtalya dışişleri bakanlığı yapmış ve aynı zamanda da Musollini'nin damadı olan Kont Ciaono'nun günlüklerinden derlenen "Savaş Günlükleri" isimli kitabını tanıtıp, savaşların kirli yüzünü kitabın içeriğinden yapılan alıntılarla kısa da olsa anlatmaya çalışacağım.

"II.Dünya Savaşı sırasında Musollini'nin damadı ve İtalya dış işleri bakanı olan Kont Galeazzo Ciaono'nun 1939-1943 yılları arasında gün gün yaşadıklarını anlattığı bu günlükler; İtalya'nın II.Dünya savaşı sırasındaki içler acısı durumuna ışık tutması bakımından önemlidir.

İtalya- Almanya ilişkisini, Mussolini'nin ruh halini, İtalya'nın ne kadar hazırlıksız olduğunu, Ciaono'nun öngörülerini, Almanların kötü efendiler olduklarını, İtalyan kurmay heyetinin ne kadar kötü olduğunu, ordunun içindeki generallerin birbirleriyle ilişkileri anlaşmazlıkları; ordunun, donanmanın, hava kuvvetlerinin, savaşa hazırlıksız ve modern savaş taktiklerinden uzak olduğunu; generallerin, amirallerin savaş karşıtı ve Alman aleyhtarı bir tutum sergilemesine değiniliyor.

Savaş esnasında gelişen sürprizleri, halkın sosyal yapısı, ekonomik ve askeri  bakımdan çökmüş bir ülkenin Duce tarafından boş hayallerle nasıl yıkıma sürüklendiği, Mussolini-Ciaono-Hitler buluşmalarını, cephelerdeki durumu ve çok hazin bir sonu, akıcı şekilde anlatımıyla dikkat çekiyor.

II.Dünya Savaşı'na ilgisi olanlar için, ayrıntılara girerek savaşın bilinmeyen ya da az bilinen taraflarını öğrenip özellikle İtalya hakkında dolayısıyla Musollini'nin totaliter rejimi hakkında bilgi sahibi olmak için

Ciaono'nun eşi tarafından yayınlanan bu günlükler, 2017 yılında Çevirmen Selçuk Uygur tarafından Türkçeye çevrilmistir.

O döneme ilgi duyanlar için bu eser ideal bir kaynak oluşturmakta.

..

Bu günlükler Nürnberg Mahkemeleri'nde Alman Dışişleri bakanı Joachim Von Ribbentrop'un aleyhinde delil olarak sunularak yargılanıp infaz edilmesine de neden olacak kadar gerçek bilgiler barındıran bir kitap.

Dönemin Türkiye'si hakkında da az da olsa bilgiler barındırıyor.

Bu günlüklerin yazarı Mussolini'nin damadı Ciaono, 1943 yılında Mussolini'nin görevden alınması için oy kullandığından, vatan haini ilan edilip kurşuna diziliyor.

Totaliter rejimlerde yönetenlerin etraflarındaki insanlara güvensizlikleri her dönemde var maalesef. Bu öyle bir güvensizlik ki yanlarında mutlaka bir yakın bulunduruyorlar. Bu yakın kişiler de genelde damatlar oluyor.

Savaş günlüklerinin yazarı da bir damat. Hemde Musollini'nin Dışişleri Bakanlığı koltuğuna oturtacağı kadar güvendiği bir damat. Ama sonunda damat tarafından sırtından vurulmuş hissediyor ve infaz emrini verip infaz ettiriyor.

Düşününce ne kadar da bize benziyor değil mi? Acaba Akdeniz ülkesi olmamızdan kaynaklı mı?

Savaşsız barış dolu günlere...

Yazarın Diğer Yazıları