Timurlenk Bozkurt

Van'a Dair: 9: Yörükoğulları

Timurlenk Bozkurt

"Akşam üzeri kaldığım Nuh Palas Oteli balkonundan etrafı seyrederken bir ara aşağıya baktım ve Cevdet Yörük Beyin oğlu İsmet Yörük'ün otelin önündeki kaldırımda .aheste adımlarla evine doğru gittiğini gördüm. Rahmetli İsmet Yörük Van'ın tanınmış ve iyiliksever tüccarlarından olan merhum Cevdet Yörük beyin oğludur. Hiç bir zaman aşırı servet ve mal peşinde olmamıştır. Siyasetle uğraştığı zamanlarda daima dürüst ve namuslu siyaset yapmıştır. Rahmetli babası Cevdet Bey babamla yakın dost idiler. Ben küçüklüğümde hep babamı Cevdet beyin dükkanında bir ayağını altına alıp otururken ve aynı anda sekizlik tütünden yaktığı siğarasını tüttürürken görmüş idim. Zaten Yörük ailesi dürüst ve hak yemez bir ailedir. Gerek Cevdet bey,gerek Bilal Yörük amca, Gerek Cemil Yörük bey ve ağabeyi ince ruhlu, temiz huylu, ahlak ve fazilet sahibi örnek alınacak bir şahsiyete sahip olan Bekir Yörük amca, Şükrü Yörük bey tümü temiz insanlardı.

İkinci Dünya Savaşı yıllarında rahmetli babam cezaevinde iken rahmetli Bilal Yörük amcadan çok ama çok büyük iyilikler gördük.Evimizde kalabalık bir nüfus vardı. Hizmetçilerle beraber hane halkı 15 i geçiyordu. Hiç unutmam Bilal amca tenekelerle tere yağı ve çuvallarla İranın meşhur sedri pirincini bize göndermiş, çokları ekmek bulamaz iken biz o sıkıntılı günleri tereyağı ve sedri pirinci yiyerek geçirmiştik.Yörüklerin dürüstlüklerine bir örnek daha. Yörükler bizden (Cevdet bey hariç) tahminen 30 - 40 parça, her parçası 100- 200 dönümlük tarla satın almışlardı. Meğerse 20 tenekenin yeri bir tarlamızı babam satmadığı halde satılan tarlaların arasında sıkışmış kalmış.Onlarda farkına varmadan bu tarlayıda diğerleri gibi ekmişler biçmişler. Aradan 20 yılı aşkın bir süre geçmişti , ben caddede Tekel binasına doğru giderken Şükrü beyin oğlu İzzettin Yörük bey dükkanından çıktı ve bana: " Gazinin oğlu bizim elimizde size ait 20 tenekelik bir tarla var. Biz o tarlayı sizden almamışız. Tarlanıza sahip olun" dedi. Tuhaf bir durum. Oysaki o yıllarda henüz tapulama Van da hiçbir yere girmemişti. Bu nedenle isteyen iki şahitle elinde olan bir gayri menkulü kendi adına tescil ettiriyordu. Ama Yörükler tarla 20 yılı aşkın bir süre ellerinde olduğu halde vicdanlarının sesine kulak vererek bu yolu seçmemişler ve Haçort ta ,çift yol kavşağında olan altın değerindeki tarlayı kendi elleriyle bizlere teslim etmişlerdi. Buda Yörükler ailesinin dürüstlüklerinin ve ehli vicdan olduklarının açık ve seçik bir delilidir.

İzzettin beyin bu bildirimi üzerine durumu Ağabeyim Mehmet Bozkurt a bildirdim. Değerli ağabeyim tarlayı teslim aldı ve hiç vakit kaybetmeden 24 saat geçmeden bir müşteri bulup satıverdi. Neyse Allah rahmet eylesin. Burada rahmetli Cemil beyden bahsetmeden önce izninizle birkaç cümle ile Bilal amcayla yeniden döneyim. Çünkü babama ve ailemize çok iyilikleri dokunmuştu. Yaptıklarını unutamıyorum.

Babam Bilal Yörük amcayı uzun yıllar önce İran da evinde defaatle konuk etmişti.O zaman Bilal amca İran'dan Türkiye ye değerli halılar ve ipekliler getirirmiş. Açıkçası Bilal bey halı ve ipek tüccarıymış. Babam bir ara Halil Paşa tarafından Urmiye bölgesi asayiş Kumandanlığı ve Valiliği görevi ile görevlendirdiğinden babamın ona çok yardımı dokunmuş. Hatta bir gidişinde evimizde konuk olduğunda karşı köyden Acemler babamın evine baskın düzenlemiş, Bilal amcada bir silah alarak o arbede de babam ve adamlarına yardım etmiş. Bilal bey babamın kendisine yaptığı iyilikleri hiç unutmadığını devamlı söylerdi. Durumu gayet iyi idi Bilal amcanın. Babam dara düştükçe öncelikle onun kapısını çalardı. Oda babamı hiç, ama hiçbir zaman boş geri çevirmezdi. Mekanı cennet olsun.

CEMİL YÖRÜK BEYEFENDİ

Cemil Yörük bey. kültürlü, beyefendi, hoşgörülü, kibar, güler yüzlü, kimseye kin beslemeyen, adabı muaşerette üstüne yok bir insan. Sözünde durur ve verdiği sözü yerine getirmek için elinden geleni yapar, zararına olsa bile verdiği sözden caymazdı. Ben Cemil Yörük Beyi her gördüğümde Yunus Emre nin: Biz kimseye kin gütmeyiz, düşmanımız kindir bizim" deyişini hatırlarım. Siyaseti namusluca yapan ender siyaset adamlarımızdan biriydi. Bazı mahalli siyasetçilerin iki yüzlülüğü ve yalakalıkları onu çileden çıkarırdı. Onunla birlikte siyaset yapan bir çok siyasetçinin mal ve servetleri 5'e, 10'a , hatta 100'e katlanırken o gittikçe kaybediyordu. Onun döneminde tüm Türkiye de bir çok parti başkanının, bir çok siyasetçinin ensesi kalınlaşıp, göbeği yağ bağlarken Cemil Yörük beyle İki Nisan matbaasında bir araya geldiğimizde maddi yönden çok şey kaybettiğinin farkına varırdık. Cemil Yörük Bey saf ve temiz bir insandı.Yıllarca Demokrat Partinin hem de en şaşaalı döneminde başkanlığbını yaptı ama hep aldatıldı. Aldatılırdı ama aldatmazdı. Bu sıfat müminlere has bir sıfattı. Ömrü bu saflığı,bu temizliği,bu dürüstlüğü yüzünden hep aldatılmakla ve aldanmakla geçti. Siyasetin iki yüzü vardı biri çirkin, biri güzel yüzü. O çirkin yüzüne tenezzül etmedi. Güzel yüzü ile yetindi. Oysaki güzel yüzüyle yetinenlerin galibiyetleri, muvaffakiyetleri çok nadirdi. O mağlubiyeti tercih etti ve 03 Nisan 1991 tarihinde Rahmeti Rahmana kavuştu,başı dik ve yüzü ak olarak. Allah gani gani rahmet eylesin.

İnsanlar dünyaya gelir insanlar dünyada yaşar insanlar ölür. İnsanlar gezer dolaşır bu dünyayı her yanı seyran eyler, iyi kötü günler geçirir bu dünyada ve bir gün günü gelir çeker gider ebedi aleme. Yaşlanır çok kez, beli bükülür ayaklarında derman kalmaz, titrer dizleri yürürken Direnir gitmemek için. Ama ister istemez çeker gider. Çünkü gitmemek elinde değil istemese de gidecek ve hesaba çekilecektir..

Günü gelince insanın bu dünyadan göçüp gitmesi normaldır, olağandır. Bir de günü gelmeden bir kaza sonucu, bir kavga sonucu gidenler veya çok genç yaşta zalimlerce, desbot idarecilerce kurşuna dizilenler vardır. Yunus Emre bir şiirinde: " Bu dünyada bir nesneye yanar içim goynür özüm, igid iken ölenlere, gög ekini biçmiş gibi" der. Gög ekini biçmek, kimin eli varır, kimin gönlü razıdır veya razı olur? Ama oluyor, olmuştur,dünya var oldukça da kıyamet gününe kadar da olacaktır . Ben defterime Yörükleri not düşerken aklıma Değerli hemşerimiz iyi insan, bir dönem Van milletvekili olarak görev yapan, seçilmeden önce bir süre Van İli Cumhuriyet Baş Savcılığında bulunan ve Cumhuriyet Baş Suavcısı iken nice genci ölümün eşiğinden döndüren Kemal Yörük bey geldi ve Kemal Yörük Beye bu vesile ile yaptığı hizmetlerinden ve Van halkına yaptığı iyiliklerden ötürü bir kez daha saygılarımı sunarım. Kemal Yörük Bey Özalp ta kurşuna dizilmek için toplanan 36 vatandaştan 3'ünü kaçarak Van'a getirilip kendisine müracaatları üzerine bir bahane bulup her üçünü de tevkif ettiren ve böylece hayatlarının kurtulmasına vesile olan değerli savcı hemşehrimizdi. Kendisine bu vesile ile bir kez daha Allah'tan rahmet dileriz.

Yazarın Diğer Yazıları