Dağların kardeşliği
İkram Kali
Bağrında taşıdığı cevherlerle, berrak sularıyla, göğsünde yeşeren envai çeşit bitkileriyle kurdun kuşun sığınağı, başı dumanlı doğanın reisi dağlar öykülere, manilere, türküler imkansız aşklara konu olmuştur.
Tarihi özelliklerinin yanısıra dağlar kenti de olan Van ilimiz volkanik oluşumlu sıra dağlarla çevrilidir. Van Gölü'nün doğusunda kesintiye uğrayan sıra dağları coğrafyacılar genel olarak Van Dağları olarak tanımlamaktadırlar.
İlimizi çevreleyen irili ufaklı çok sayıda dağ vardır. Bunlar; Aladağ, Tendürek, Karakulak, Dumanlı, Elegan, Kırıklar, Tavur, Alikelle, Çilli, Pirraşit, Manda dağı , Hangediği. , İsabey, Şevli, Hanke dağı , İrini, Ahta, Karahaval, Gündizin, Bilecik , Melek dağı, Koçalan, Nacarabat, Erek , Şuşanıs, Norkuh ve İspiriz dağlarıdır.
Geçenlerde Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün daveti üzerine ilimize gelen Milli Dağcı Tunç Fındık Van Patika Doğa Sporları Kulübü üyeleriyle birlikte Erek Dağı’na tırmandı.
Fındık, tırmanış sonrası, “Doğu dağlarının ne kadar güzel ve değerli olduğunu her seferinde söylüyorum. Van gerçekten çok güzel bir coğrafyaya sahip. Yazın kaya tırmanışı, dağlara tırmanış, uzun mesafeli yürüyüşler, kışın da donmuş şelale tırmanışları, kış çıkışları gibi doğa sporu aktiviteleri için çok ideal bir yer” dedi.
Milli Dağcı Van’ın doğal simgelerinden Erek dağına tırmanınca yıllar önce Çinlilerle yaşadığım Suphan Dağı anımı hatırladım.
Fuji Dağı
Van Gölü Canavarını görüntülemek üzere Çin’den kalabalık bir televizyon ekibi 1994 ‘ün Mayıs ayında Van’a gelmişti. Gevaş ile Mollakasım sahilleri arasında görgü tanıklarının canavarı gördüklerini belirttikleri noktalarda su altı kameraları ve sonar cihazlarıyla arma-tarama yapan dalgıçlardan oluşan belgesel ekibine danışmanlık yapıyordum.
İnanılmaz çalışma disiplini içinde günlük programa bağlı olarak sabahın erken saatlerinden gecenin karanlıklarına kadar gölün derinliklerinde arama ve görüntüleme yapan Çin ekibine Ankara’da yaşayan bir bayan tercümanlık yapıyordu. Ellerindeki Van Gölü haritası ve Çince belgelerden yararlanarak göl derinliklerine dalışa hazırlanan ekip ilk gün Edremit kıyılarında canavarı arama çalışmalarına hazırlanırken Çin televizyonu yönetmeni ve aynı zamanda ekibin yetkilisi kadın Çince bir şeyler söyleyerek heyecanla arkadaşlarını yanına çağırdı. Eliyle Süphan Dağ’ını göstererek aralarında tebessüm dolu bir konuşma geçti. Konuşmalarından, mimiklerinden hiçbir şey anlamadığım Çinlilerin neden bu kadar heyecanlandığını, kendi aralarında neler konuştuklarını tercümana sordum.
Süphan Dağı
Tercüman dünyanın farklı ülkelerinde belgesel çekimleri yapan Çin televizyon yönetmeni ve arkadaşlarının zirvesi karlı 4 bin 58 m. yüksekliğindeki Süphan Dağı’nı hayranlıkla fark ettiklerini, Van Gölü ile bütünleşen dağın görkemli görüntüsüyle Japonya'nın simetrik ve karlı yanardağı Fuji’nin bire bir benzerlik gösterdiğini arlarında konuştuklarını söyledi.
Her yıl binlerce turistin ilgisini çeken, yazın ülkenin dört bir tarafından gelen, her yaştan Japon’un aileleriyle zirveye çıktığı, son 300 yıl kadar önce aktif olan, bulutsuz günlerde 97 km uzağında yer alan Tokyo'dan görülebilen 3 bin 776 metre yüksekliğe sahip Suphan’ın kardeşi Fuji Dağı UNESCO'nun Dünya Mirası listesinde yer alıyor.
O ana kadar pek ilgimi çekmeyen Fuji yanardağının fotoğraflarını daha sonra merakla incelediğimde Çinlilerin heyecanlanmakta ne kadar haklı olduklarını anladım. Ve iki dağ arasında ilginç benzerlikler olduğunu öğrendim. Dağların kardeşliği bu olsa gerek dedim.
Tokyo’nun simgesi, Japonların kutsal mekânı ülkenin en yüksek ve ünlü Fuji Dağı'na her gün yaklaşık 10 bin kişi tırmanırken, her yıl 300 bin dağcı zirvesine çıkarken Van Dağları’nın misafirsiz, insansız kalması üzücü değil mi?
