Son darbeci de da gitti ve bir devir kapandı

1980 yılında, Ülkemizin üzerine çöken karabulutlar, tam otuz yıl bizleri güneşe hasret bıraktı. Darbecilerin  sonuncusu da İlahi adelete hesap vermek üzere ebediyete intikal etti. İlahi adaletin tecelli ederek zalimlerden hesap sorulacağına inananlardanım.

Bende bu darbecilerin mağduruyum. Hakkımı helal etmiyorum. Yüce Allahın adaletine havale ediyorum. Dünyada hesap vermeden gitti de kurtuldu diyenlere katılmıyorum. Bu dünyada da mutlaka hesap verecekler. İnanmayanlar bu zalimleri takip etsinler. Kendilerinden çıkmasa dahi, mutlaka en çok sevdiklerinden “haklarımız” çıkacaktır. Yüce Allah kimsenin ahını kimseye bırakmaz.

Hem bu dünyada hesap verecekler, hem de ebedi dünyada hesaba vereceklerdir.

Zalimler, yaptıkları zulmün bedelini mutlaka ödüyorlar. Benim bu konudaki inancım tamdır. Diğer dünya bizim için meçhuldur. onu bilme ve takip etme şansımız yok. Sadece inanıyoruz. Ancak bu dünyada hesap verdiklerini izleme ve görme şansına sahibiz.

Son otuz yılda Dünyadaki ve ülkemizdeki zalimlerin bir tahlilini yapalım, ne dersiniz?

Saddam Hüseyin, canıyla bedel ödedi ve kanalizasyon çukuruna atıldı. Oğulları öldürüldü. Dünyada bittiler. Öbür dünyada da hesap verecekler.

Kaddafi, kendisini insan üstü bir güç görüyordu akibetini biliyorsunuz.

Katil Beşer Esat’da hesap verecek. Yok oluşu Saddamdan farklı olmayacak.

Şilinin Faşist diktatörü Pinoçe’nin de ahiri berbat oldu.

Bosna Hersek’in katil diktatörü de bedel ödedi. halen de ödemektedir.

Mısırın faşist Siisisi de bu dünyada hesap verecektir.

Başbakan Tansu Çillerin yağdanlığını yapan yüzlerce faile meçhulun sorumlusu Hayri Kozakçıoğlunun akibetini gördünüz.

Mehmet Ağar da yüzlerce faili meçuhulların karakutusudur. En sevdiği evladını yitirdi.

Bunlar bir bedel ödeme değil midir?

 “Allah ın parmağı yok ki, gözlerine soksun" derler ama hiç kimse yaptığı yanlışlıkların bedeli olarak görmez, olanları…

İbrahim Şahinler, Veli Küçükler bedel ödemeden bu dünyadan göçüp gidemeyeceklerdir.

Yeşil kod adlı insan kasabı şu anda kanserin pençesinde can çekişiyor.

Kenan Evren’in cenazesine hiç kimse katılmadı. Toplumumuzda nefretle anılıyor.

Son darbeci  Şahinkaya dünyanın en zengin hava kuvvetleri komutanı ünvanını almıştı.  Haydi zenginliği kendisini kurtarsında görelim. Onunda cenazesine hiç kimse katılmayacak. Halk dilinde, böylelerinin cenazesini Belediye kaldırsın denir. Belediye son fravunuda kaldıracak. Tüm toplumun lanet ve nefreti ile….

Bu otuz yıllık tahlil bir ibret tablosudur.

Bu tablodan herkes ibret almalıdır.

Kendilerini dev aynasında görenler, bir zamanların devlerinin düştüğu bu iğrenç durumdan ders çıkarmalıdırlar.

Halen zulüm ile abad olmaya çalışanlar var. Bu gafiller "zulüm ile abad olanın ahırı berbat olur" deyişinden ders çıkarmazlar mı?

Dünyada insan gibi yaşama onurunu taşımak en büyük bir servettir.

Bu servetten mahrum olmak çok büyük bir kayıptır.

İnsanın böyle çirkin şeylerle anılması, ne acı bir durumdur. Allah kimseyi bu hale düşürmesin.

           İnsan, eserleri ile, yapıtları ile, hizmetleri ile, iyilikleri ile merhameti ile vicdani ile, Allah korkusu taşıması ile anılmalıdır.

Lanetle, nefretle anılmak insan görünümündeki canavarlara mahsustur.

Lanet mahluklardan Allaha sığınırım.

Saygılarımla.