Rıfat Bey ve Oğlu 1

Bu hafta anlatacaklarım Van'ın dağından, taşından, ovasından, yaylasından, akan deresinden, mis gibi kokan elmasından, anasından helal süt emmiş yavrusundan, üzerlik yakılıp başında gezdirilmiş balasından, teskerede kerpiç taşımış atasından, ağuz (doğum yapmış inek'in) sütüne pekmez döküp yiyen ninesinden...

Bu hafta anlatacaklarım; Van'ın dağından, taşından, ovasından, yaylasından, akan deresinden, mis gibi kokan elmasından, anasından helal süt emmiş yavrusundan, üzerlik yakılıp başında gezdirilmiş balasından, teskerede kerpiç taşımış atasından, ağuz (doğum yapmış inek'in) sütüne pekmez döküp yiyen ninesinden, Özalp'te dokunan Anadolu motifli kilimlerden, Edremit'te sarı lalenin yaprağından düşen bir çiğ damlasından, Dere Mahallesi'nin akan derelerinden, Çalık Sokağı'nın mellaki armutlarından Akdamar'da pembe çiçek açan badem ağacının kovuğundan, Başkale dağlarındaki mor koyunun melemesinden, Erek Dağı'nda gezinen ceylandan, Memedik Boğazı'ndan esen soğuk havanın karları savurduğu üşümüşlükten, Havasor Yaylası'nda kaval çalan çobanın melodisinden, Çaldırandaki çermik sularının şifasından, Garipler Mezarlığı'nda yatan garip askerlerin unutulmuşluğundan, Kuzgun kıran' da sarı sarı açan ökse çiçeğinden, Hoşap Kalesi'nin burçlarından, ibibik kuşunun kanadından, Saray'da yeni doğan buzağıdan, Ünseli'den Vangölü'ne bakan bir pencereden ,"Allah ne muradın varsa versin diyen" cefakâr anasından ve" Peygambere komşu olasın" diye muhteşem dualar okuyan babasından birer kesittir.

 

Bu anlatacaklarım Van coğrafyasında 1930'larda yaşanmaya başlanan gerçek bir hayat hikâyesidir, bu aşkla, meşakkatle, şefkatle, haksızlığa baş kaldırıyla, imanla, hoş görüyle, birkaç damla gözyaşıyla, vatan aşkıyla, ay yıldızlı bayrak sevdasıyla, sevgi ve merhametle harmanlanmış bir memleket türküsüdür…

 

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme