ÖMRÜN ÖNLENEMEZ YAŞLILIĞI

Mustafa M. Atilla yazdı...

Kainatın yaradılışı her şeyin başlangıcı sayılıyorsa rahmeti ile altı vakitte özene bezene eksiksiz ve noksansız yarattığı dünyayı bizleri de içine yerleştirip emanet eden Allaha hamd olsun. Çeşitli kaynakları araştırdığımızda kainatın bir ömrü, arzın ondan daha kısa bir ömrü ve Küre-i arzda yaşayan, yaşatılan insanlarında ondan daha kısa ömrünün olduğunu görürüz.

Ömrün bilincinde olan insan yaşayıp tükettiği bir günü bile tekrar etme şansının olmadığı, o nedenle kendisine ihsan edilen yaşam hakkı ve sürecinin farkında olması kendisi için kazanç birikimi olsa gerek. Ömür nihayetinde canlının ölümle sonlanan bir zaman aralığı ve yegane sermayesidir.

Bütün canlı cansız varlıkların, her şeyin ömrünün sonsuz olmayacağı gibi zamana endeksli ömrü bir hiç uğruna harcayacağı veya dolu dolu kendi hanesine yazılacak kazanç üstüne kazanç birikimine uzanan yolun adıdır ömür.

Doğumdan bebekliğe, bebeklikten çocukluğa, çocukluktan gençliğe, gençlikten yaşlılığa uzanan ömrün önlenemez yaşlılığı hızla geçip giden ömür serüvenini diğer varlıklarda noktalanması, insan eserinde ise sonsuzluğun başlangıcı olacağından ömrünü tüketirken yaratana yarattığı insanın kendisine gurur kaynağı hissettirmesi aksi takdirde pişmanlığın eseri olarak nankörlüğümüzü sunmamız olur. Onun için ömür anlamsız var oluş olmadığı gibi sonu da son nokta olmamaktadır.

Ömrümüzün tükenmesini engelleyemeyecek, durduramayacak isek o zaman her insanın ecelle son bulan, sayısı belli nefesini tüketirken kalp gözünü de tarumar etmeden yaşamını gözden geçirmesi gerekiyor. Kendi kendine veya kendiliğinden oluşması mümkün olmayan, sonsuz kudret sahibi yaratırken, evrenin içine konuk ettiği,özel yaratılmış insanın ömrünü! nerede, nasıl, kimlerle tükettiğinin sorusunun sorulacağı badireli sınavın sorularını bize önceden verdiğinin şükrünü kavrayabilen insanlar sorgu gününe hazırlıklı olunması gerektiğini bilerek sınav öncesi kopya olarak algılamalı ömrünü öyle tüketmeli.

İnsan ömrünün bir limiti olduğunun o nedenle yapacağımız yaşam süreci analizinde tüm kanıtlar gösteriyor ki her geçen vakit dilimi ile doğru orantılı, sebeplere bağlı olarak ömür, bir artış gösteriyor. Bu ömür artışına rağmen kendi elimizle umursamazca bozmaya çalıştığımız hayat kalitesinin sarnıcından sağlıklı ömür artışının muhasebesini rahmet kapısında aramamız yerine gün be gün, yıl be yılhata üstüne hatayla gurur ve kibir yudumlamaya çalışıyoruz.

Acı, üzüntü, geçimsizlik, hastalık, yoksulluk gibi problemler rahmanın bize bahşettiği ömür sermayesinin karınıbize bağışladığını bilmek, düşünen varlık olarak bize düşündürülen en büyük lütuftur.

İnsanoğlunun kendisine bahşedilen ömrü içinde zihninde oluşturabileceği veya oluşturmaya çalışacağı bir zihin sepeti olmalı. Arzuladığım şeybu sepetin içini doldurmasını istediklerimle doldurabildikleri kadar doldurmaya çalışmalı okurlarımız doldurdukça da içindekiler, çöp düşünceler, kendiliğinden kendini dışarı atacak, kaçacak,zihinlerde yapışıp kalan belki de genetik saydığım düşünceler dahi yerini irademizi de güçlendireceği popüler saydığım olanları ile dolup taşıncaya kadar doldurmaya çalışacaktır.

Tüm planlarımızı, işlerimizi doğru zamanda doğru yerde yapmalı, hayatımızın her anını sürdürürken sepete, Anne ve Baba dahil, sırtını Allah’tan başka hiç kimseye dayamamalı ona sığınmamalı her beklentiyi ümitle yalnız onun kapısında sürdürür ve sepete; vicdan ve merhameti, doğruluğu ve dürüstlüğü, adaleti ve hak hukuğu, sıla-i rahimi, kendimiz veya ailemizden başka insanlara, komşulara, fakir fukara zannettiğimiz malından mülkünden fazla sorgusu olmayan kullara yapılacak yardımları, cömertliği, ilim ve bilimle düşünce ile çevresindeki insanların hayatlarını kolaylaştıracak her şeyi, koyabiliriz. Yine sepete yedirmeyi içirmeyi, duayı, sevgiyi saygıyı, hoşgörüyü,şefkati, hediyeleşmeyi, el tutmayı, yere düşeni kaldırmayı koyduğumuzda sepetten taşan kıskançlık, hor görme, gurur kibir, cimrilik, israfkarlık, husumetlik, yobazlık, yalancılık erdemsizlik, hainlik, günahkarlık, aç gözlülük ve inançsızlık gibi iç karartıcı davranış ve düşünceler sepette kendine yer bulamayacaktır. İnsanoğlundan kıyamet gününde cevaplaması istenen,ömrünü nerede tükettiğin, gençliğini nerede eskittiğin, malını nerede kazandığın, nerede harcadığın,ilmiyle ne amel ettiğin gibi sorulacak suallere de alnı açık cevap verecek güzel bir ömür, sebep sonuç ilişkisi olarak dolduracağımız sepette bulunduğunu da bilmemiz gerekir.

Sonuç!!!...

Bir ömür tain edilmişse, bu ömrü tüketip bitireceksek ve de ömrün yaşlılığını önleyemeyeceksek o zaman çok kıymetli! hızla geçen bu ömrü israf etmeden her yönü ile lehimize çevirecek, hem bu dünyada hem de sonsuz alem de mutlu olmayı, mutlu etmeyi, beşeri ilişkilerde razı olmayı, razı etmeyi, dualar etmeyi, arkadan dua ettirmeyi, VESSELAM güzel insandı dedirtmeyi başardığımız takdirde, nefesi veren Allah yaşlanmasını önleyemediğimiz ömrü bize inancımızla, ibadetlerimizle de güzel eyleyecektir.

Yorumlar 3
Yaşar şen 07 Haziran 2022 06:20

Harika bir tesbit kutluyorum seni

SERHAT 17 Mayıs 2022 20:29

İki kardeşler/ismail 17 Mayıs 2022 08:53

Ey ğüzel insan hayatın bizler için kısa olduğunu hayata sıkı sarılıp imanlı hayat sürmeyi hatırlattın kalemine ve yüreğine sağlık sayğılarımı sunuyorum selamlar

Bakmadan Geçme