ODUNCU MUSTAFA

“Oduncu” tiplemesinin filmlerde, romanlarda, şiirlerde veyahut masallarda kaldığını biliyorum. Böyle bir meslek yok artık! Oduncu sözcüğü ısınmayı hatırlattığından mıdır yoksa geçmişten tatlı hatıralar getirdiğinden midir bilinmez ama hep içimizi ısıtmıştır!

Bu yazımda mahallemizin hatırşinas ve değerli bir büyüğü olan merhum Oduncu Mustafa ağabeyin hayatına kısaca değinip geçmek, geçerken de onu rahmetle yâd etmek istiyorum.

Yaz bitmek üzeredir, Ağustos ayının sonlarıdır. Havalar yavaş yavaş soğuyoır artık. Van’da kış hazırlıklarına başlanmıştır; Peynirler küplerde yere gömülmüştür! Erişteler kesilmiş, turşular tutulmuş, Van balığı tuzlanıp basılmış, kavurmalar kavrulup tenekelere doldurulup ağızları hava almayacak bir şekilde sıkıca kapatılmıştır. Toprak damlar gerekiyorsa sıvanmış ve şuratanların bakımı yapılmıştır. En önemlisi uzun kış boyunca yakılacak odunların tedarik edilip kırma işinin bir an önce halledilmesi gerekmektedir!

Kalorifer, kömür, klima ve elektrikli odun kesme testerelerinin henüz hayatımıza girmediği günlerdi! Hayatımızda odun sobaları, dallı budaklı odunlar, girdebiller birde unutamadığımız oduncu veya baltacılar vardı! Daha yazın ortasında Van, Bitlis ve Hakkâri’nin dağlarından pelit ve meşe ağaçları kesilir yakacak olmak üzere odunculara getirilir satışa sunulurdu. İhtiyacı olanlar gider alır evlerinin bahçelerine dökerlerdi. Şimdi oduncu gelip bunlar güzelce kıracak ev sahibi içeriye çekip istif edecek, sonrasında kışın gelmesini bekleyecekti!

Unutmayın ki soğuk kış gecelerinde gürül gürül yanan soba başında yaşanan hatıralar hepimizin unutulmazlar arasında yer almaktadır!

Hanikoğlu ile Erek Mahallesi’ne giden üç yol ağzında bir ev vardı! Sokağa bakan tarafından kanal suyu akar, diğer tarafında ise hafifçe bir tepenin bulunduğu alanda; Kerpiçten yapılmış tek katlı, toprak damlı çizgi filmlerden çıkmış gibi duran Şirin mi şirin kutu gibi bir ev vardı. Sokağın karşı tarafında Edremitli Şahabettin Yapar, yan tarafında ise Şevket ve kardeşi Aydın Özek’lerin evleri mevcuttu! 

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme