KOBAY ARTIK BİZİM TEKİR…

Mustafa M. Atilla yazdı...

Yeni yıla açılan kapıya yaklaştık, belkide girdik. Her yeni yıl, güzelliklere,yeniliklere, umutlara,yeni yeni başlangıçlara vesile olur. Her başlangıçlar da ayrı ayrı sürprizlerle dolu yaşamı bize sunabilir.

Yirmi Birinci asrın yirmi ikinci yılını geride bıraktık, asrın yirmi üçüncü yılını ümit,mutluluk, huzur,refah paylaşımındaki adilane düşüncenin hakim olduğu bir yıl olması dileği ile kapıyı çaldık, çalıyoruz.

Küresel; Kara bulutların bir o yana bir bu yana sürüklendiği bu günlerin, yerini berrak,açık bir havada güneşin aydınlığını ve sıcaklığını hissedebilecek kapıdan içeri girebilmeyi, sahanlığına adım atmayı, yine kardeşliğin,dostluğun, barışın, birlik beraberliğin sarmalında tüm ülke insanımızla birlikte ötekileşme den girmeye ihtiyacımızın olduğu vaktin eşiğindeyiz.

Her yeni yıla girerken bu yılla ilgili umutlar kabarır, beklentiler planlanır,yeni başlangıçlara tarih atılır.

Yeni yıl ile ilgili yazı yazmaya karar verdiğimde, kurguda biraz yavaş olduğumu bildiğim için zihnimde keşiflere çıkmam gerektiğini düşündüğümde, yeni yıl için, kutlamalar, noel yortusu, hediyeleşme, temenniler, yemek ve içki partileri için, ayrı ayrı bir büyü varmı yokmu diye söz etmeden önce biraz bu konuda zihnimi yormam, sonrada birazını boşaltmayı, sahanlıktaki ayışığının seher vaktine karışmadan yazmanın tahlili belki biraz kimilerine sarsıcı, kimilerine  göre de işlenen konu tam puan alacaktır. Tenkitlere açık bir konu olduğunu da belirtmekte fayda var.

Özel gün olarak popüler kültür adı altında, kapitalist toplumların yeni yıl kutlamalarını birkaç güne yayarak tatil, eğlence ve kaçamakları, geyiklerin çektiği noel babanın sabahlara kadar her an bacadan içeri girip hediye bırakan, tiplemede sevimli olan yaşlı dedeyi, sırtında hediye torbası ile çocuklarını! hayal dünyasında uyutan toplumların kendilerine has bayram coşkusu. Herhangi birşey söylemeye hakkımız varmı? yok, böyle düşüncenin etrafında toplanmış ve sürdürüyorlar.Hayat onların, rüya onların,büyülü günler yine onların.Komik şapkalar,üflemeli açılır kapanır oyuncaklar,süsler,içkiler ve çamlar, vs tüm hazırlıklar küçüklü büyüklü hepsinin.

Yeni yılı düşüncede nasıl,nerede geçirmeliyim diyenlere asla yönlendirme yapmak istemem, fikrimi soranlara diyebileceğim, dinimizce onay görmeyen bu hristiyan bayramını kutlamanın bize yakışmayacağıdır. hele hele açlığın,sefaletin yüzdelik sınırının tavan yaptığı bu günlerde, gecelerde, eğlence ve israf hazında geçirmek yine peygamberimizin müslüman ümmetine hiç mi hiç yakışmaz düşüncesindeyim.

Kutlama yapmak arzusunda olsaydım; yılın her sabahı, her akşamı,her gecesi  bize bahşedilmiş olmasının güzelliğinde başka bir günde aile,akraba,dostlarla toplanır bir geceyi ihya ederdim.

Yine fikrimi soranlara,madem bu gece değişiklikte kararlıyız, çıkalım dışarıya tutalım yetimler yurdunun, yaşlılar evinin yolunu veya yaşlı ana baba,teyze hala dayı, amcanın yolunu,  çevremizdeki yalnız yaşayan düşkün, çaresiz insanlara yardım eli uzatanlar için açılan kapının sahanlığından yükselen sevaptan zıplayıp pay tutmayı. bundan daha güzel yeni yıl karşılaması olabilir mi ki derim.

Kutlamanın aksi tarafında ne söylenirse söylensin,ne yazılırsa yazılsın,yine milli piyango bileti alacak, manevi açlık sınırında yaşamını sürdüren çoğunlukta olan insanımız, Alma diyebilme lüksümüz var mı yok, neden yok, çünkü peygamberimizi,kuranı, islamiyeti,dinimizi anlatmayı hep yanlış ellere teslim ettik ondan yok.

Değerli okurlarım farkında mısınız bilmem; Yeni yıl kutlamalarındaki heyecanı,arzuyu,vs yi yaşamayı, neredeyse sabırsızlanıyoruz bir an önce gelsede o anları yaşasak, öyle değilmi?. 

Bizler yeni yıla girme hazırlığı yaparken bizimle birlikte hazırlık yapan birini daha tanıyorum, biliyor musunuz kim mi? adı iblis: süper güçleri olan varlık. en kapsamlı hazırlığı kutlama hevesinde olan bizleri sabaha dek uyutmamak,her şeyin mübah olduğunu anlatmak,eğlenmek,yemek,içmek hakkınızdır diye düşünmeyi sağlamak, kendine has yöntemlerle de göz kapaklarını açık tutma mesaisine kalır.Ne zamana kadar, sabah ezanı vaktine kadar, sonra kahkahayı atıp uzaklaşır.

Bir başka ne zaman mesaiye kalır, müslüman aleminin kutladığı kandil gecelerinde, bu defa göz kapaklarımıza oturur,uyutmaya çalışır, kalkmak bilmez, ne zamana kadar yine kuşluk vaktine kadar,bu defa uyutmanın zevkini tat dığından dolayı, zevkle kahkahayı atar ve uzaklaşır. Bizlerde uykumuz geldi, uykumuz kaçtı zannedip noel gecesinin tadını doyasıya çıkarırız. Şeytan ın hep bu gibi gecelerde iş başında olup olmadığının takibini de  üşenmeden yapmak bizlere kalıyor. takibini yapmadan  yanlış veya doğru olduğuna karar vermeyin. Buraya kadar yazdıklarımı köşemin bir köşesinde bekletmek istiyorum.

Yeri gelmişken bu konunun da içinde bulunduğu, ara ara anlatmaya çalıştığım bir kısım insanımızın da cahil düşünceler diye adlandırdıkları bilgileri, fazla derine dalmadan yazdıklarım ve  dikkatimizin hapsine almamız gereken birkaç satırı yazı ma eklemenin önemini,ileriki günlerde daha iyi anlayacağımız,ülkemin çoğu insanının bu konuya farkında olmadan katkılarını bir defa daha köşeme usanmadan taşıdım.

Londra'dan, Newyork'a uzanan şeytani aklın dünya üzerindeki planlarının bir parçası olan yeni yıldaki jingle bells, yaş günlerinde happy birthday to you, kuzen, bizim gibi geri bırakılmış ülke insanın zihnine sokuştur dukları, belkide kendi kendimize sokuşturduğumuz özentiler,onlar adına iç açıcı oyunların en basitleri.

Acaba özel günler için kulağa hoş gelen şarkılar,çocuklar için doğum günü melodileri, yapma çokmu zor? Şarkıcıdan,söz yazarından geçilmeyen bu ülkede.neden söyledim çünkü sokuş turdukları dediğim şarkılar kulağa hoş geliyor ondan.

Barajlarında biriktirdikleri oyunlar için kapakları açmaya başladılar.işte bu yılbaşı ve doğum günü şarkıları,kutlamaları da, barajdan akan sadece sızıntılar.Barajda topladıkları oyunların dolması ile üstten taşmaya başlayanların ilki de aşıydı, sonra bana göre ambargo dayatısı ile bu günlerde!!!! mecbur bırakılarak yapılmasını istedikleri şey kedilere, takılmasını istedikleri çipler, diretiyorlar,bir sürü yaptırımlar peşindeler. Bu günler çipsiz yaşayan kedilerden, bizim  tekir efendi vay be insanların en sonunda akıllarına geldik diye mırıldandığı günler!! anlayamaz fare gibi kobay olduğunu zavallıcık, fakat bizler anlamalıyız bize takılacak çiplerin, kediler üzerindeki deneme çalışmalarını. Ürkütmeden,sabırla zamana yaymaya çalıştıkları insanı kontrol işlemi bunlar.  Bizlerin taktırmıyorum deme lüksümüzün olmadığı zaman geldiğinde,aşı gibi uçağa, otobüse,trene binemezsiniz,hastaneden randevu alamazsınız, avm lere giremezsiniz vs dendiği zaman da tıpış tıpış taktırmak zorunda kalacağımızı bilmeliyiz.

Zihnimize kıran mı girmiş bilmiyorum,anlamamakta ısrar ediyoruz.

O çipler den yayılan frekanslar sayesinde de bizi merada otlayan kuzu,tavşanı yakalayan tazı, yapacakları en zekice  rakipsiz,kuralsız oyunları.!!! UYANIK  olmak zorunda…….yız. İBLİS VE ŞEYTANİ AKIL, birlikte o kadar güzel iş çıkarıyorlar ki. Aleni olarak da oyunlarını hiç çekinmeden önce HOLLYWOOD setlerinde gösterime sokuyorlar.Umarım fark ediyorsunuzdur.cahil düşünceler diye ekmeklerine yağ sürmeyelim kıymetli okurlarım.. zamanı geldiğinde her şey gün yüzüne çıkacak zaten,bu defada biz kandırıldık söylemeden gözümüzü açık tutalım.

Yeni yılın ilk saniyelerinde; seccade üzerinde avuçları göklere doğru açık o yıl için kendilerine,ailelerine, eşine, dostuna,ülkesine,devletine ve tüm müslüman alemi üzerindeki oyunların bozulması, rahmet ve bereket için dua eden, güzel insanlara, ne mutlu.

YENİ YIL HEPİMİZE SAĞLIK, ESENLİK VE ÜLKEMİZE BEREKET GETİRMESİ DİLEĞİYLE

YENİ YILINIZI VANSESİ AİLESİ İLE BİRLİKTE KUTLUYORUM.

Bakmadan Geçme