Hepimiz insanız ama...

Amerikalı iş adamı Robert Kiyosaki'nin Donald Trump'la ABD başkanı olmadan önce hazırlamış oldukları bir sesli kitabı dinliyorum.

Amerikalı iş adamı Robert Kiyosaki'nin Donald Trump'la ABD başkanı olmadan önce hazırlamış oldukları bir sesli kitabı dinliyorum.

 

Kiyosaki, kitabın bir bölümünde annesi için şunları söylüyor.

 

"Annem, hayatımdaki en sevgi dolu insandı. Genç bir erkek çocuğuydum ve tüm arkadaşlarımı kucakladığı için ona sinirlenirdim. Anne, bizi kucaklayıp durma derdim. Bugün ise keşke buralarda olsaydı da, onu bir kez daha kucaklayabilseydim diye düşünüyorum.

 

Annem 48 yaşında, genç yaşta öldü. Kalbi doğuştan zayıftı. Çocukken geçirdiği ateşli romatizma hastalığı onu daha da zayıf düşürmüştü. Belki de bu yüzden bu kadar sevgi doluydu. Yaşadığı her günü coşkuyla karşılıyordu. Çünkü bir hemşire olarak çok fazla yaşayamayacağını biliyordu."

 

Bu sözler bir insan olarak benim de içime dokunuyor.

 

Yaşama ve en yakınlarına doyamadan 48 yaşında yitirilmiş sevgi dolu bir anne.

 

"İşte bunun sınırları yok!" diyorum kendi kendime.

 

O şekilde ya da başka şekilde dramatik olarak yitirilmiş o kadar çok anne, baba, evlat var ki!

 

Her gün televizyon ekranlarına düşen sayısız benzer dramatik durumun yüzlerce katından haberimiz bile olmuyor.

 

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ...

Bakmadan Geçme