Can dediğin kuş misali...

Can dediğin kuş misali, Kayar gider elimizden. Haberini aldığımızda ürpeririz. Önce anlamakta, sonra da inanmakta güçlük çekeriz.

Can dediğin kuş misali,

 

Kayar gider elimizden.

 

Haberini aldığımızda ürpeririz. Önce anlamakta, sonra da inanmakta güçlük çekeriz.

 

Kendimizin de, diğer sevdiklerimizin de bu dünyaya sıkı sıkıya bağlı olduğumuzu, ölümün bizim kapımızı kolay kolay, en azından şimdilik çalmayacağını düşündüğümüz; böylesi dayanaksız bir yargıyla şerbetlenmiş olduğumuz için yaşarız bunları.

 

Bir anda kapı kırılır, köprü yıkılır ve neye uğradığımızı şaşırırız.

 

Sevdiğimiz bir insanın ölüm haberidir gelen.

 

Gündelik yaşamımız o sağlam asfalt gibi zemininde, güzel duygularımızın orta yerinde bir anda kocaman kara bir delik açılır ve içimizde yaşama sevinci, coşku adına ne varsa yutar götürür.

 

Annemiz, babamız, evladımız, kardeşimiz diğer yakınlarımız...

 

Sevip saydığımız başka bir büyüğümüz, coşkuyla bağlı olduğumuz bir küçüğümüz...

 

Kendisiyle hiç görüşmediğimiz, hiç tanışmadığımız ama şu ya da bu nedenle hayranı olduğumuz bir sanatçı, sporcu, politikacı...

 

Bir yıldız gibi kayar, giderler.

 

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ...

Bakmadan Geçme