BÜYÜKLERİMİZ BAZEN BEDUA EDERDİLER BAZENDE DUA
Ümit Kayaçelebi yazdı...
Bizler bi zamanlar balaydığ ağşama gadar suvağta tozun kirin toprağın içinde bildiğimiz oyunları oynardığ her tarafımız kir pis içinde galırdı. Eve geldiğimizde anam bi ğışımla üzerimize kükrer, seni gafulgadaya gelesen bu ne haldır der bi gaç tene tapıldatırdı. Ele gızmış ki ğızını alamadı ya bu defada;
- o sesin gara salın altından gele, seni alıcı ala vurici galdıra der doğru çalın altına götürür bu sefer gutuldana gutuldana dırdır edereğ boynun altında gala bu nedir bele bağ ayağların gartmağ tutip dizlerin geşef tutip bi yandan yığar bi yanda yermisin yemezmisin ver getsin.
Anadır bu döğer de severde elbet.
Ama sevende de ğoş severler di; Seni peygamber efendimize gomşi olasan, Ayağın daşa değmiye, ağ bağtlı altın tağtlı olasan der başımızı oğşar göğsüne bastırırdı.
Çocuğluğ, gençlik bitti bir gün merak ettim sordum? Dedim sesin gara salın altından gele ne demağtır ana? Anam boynıni büktü, ne bilim dedi. Eee dedim ana sen mana gardaşıma bacılarıma hep bele çoğ gızıp diyidin.
-Ne bilim derdim elbet.,
Men öğrenmiştim bir bilenden ne manaya geldiğini. Dedim ana gara sal nedir.
O da dedi bilmiyemmektep medresimi görmişem !
Gara salın altında ne var?
-Men ne bilim.
Hasılı kelam senelerce bize gızıp dediği sözün manasını bilmiyi di ve manasını bilmeden hep bize gışgırmış meğersem beçara külbaş anam.
Dedim ana gara sal mezara bırağılan sallardır senelerce sen o salı menim üstüme goymuşsan ğeberin yoğ deyince anam;
-Vay külbaşıma men heç ele demedim.
Vallah dedim ana insan ölür gara salın altına goyarsan sesi kesilir gider.
İşte senin dediğin sözün manası budur der demez ağladı.
-Vay menim dilim tuttuladi men balalarıma ele demeyeydim. Men ne bilim men de böyüklerimdem öyle duydum zahar manasını bilmeden demişem.
Ve anacığım çoğ üzüldi. Dedim ana dert etme sen de manasını bilmeden demişsen sende de gebehet yok. Helal ğoşun olsun.
İşte o zamanlar anamız babamız sinirlenende gızanda ağızlarına geleni söylerlerdi ama ne manaya geldiğini de bilmeden dediklerini akılları başlarına gelende öğrendiler ama iş işten geçmişti.
İşte bu günde o günler aklıma geldi sizlerle o beduaları, duaları, ata sözleri ve deyimleri paylaşmağ istedim.
BEDDUALAR
Sesin gara salın altından gele
Ağ gundağa hesret galasan
Toğ yediğin bayramdan bayrama ola
Ataş başan töküle
Ye zeher zıkkımın ola
Ağ güne hesret galasan
Ağ diyesen baba evi diyesen
Başın yerde gözünde baca da ola
Şil olasan yerlerde galasan
Boynun altında gala
Ciğerin ağzından gele
Er yüzi görmeyesen
Yediğin zeher zıkkım olsun
Gidişin ola dönüşün olmaya
Etegen uşah çişi deymesin
Ander galasan
Gara ğeberin gele
Ölmeyesen sürüm sürüm sürünesen
Parça parça tike tike olasan
Seni vuruci vura alıcı galdıra
Ye ağo afatın olsun
Ölmeyesen yerlerde sürünesen
Parçaların havadan gele
Gözlerin avucan gele
Malın itler canın bitler yesin
Baba çığa o yüzen
Teşennek dökesen
Gan irin gusasan
Gözlerin mil çekile
Ayağlaran gara su ine
İnce sanci tutasan
Sevdiğine hesret gidesen
İki cihanda da yüzün gara ola
Senin yeren daş doğuraydım
Gözlerin kör ayağların şil ola
Yüzün gözün töküle
Sütüm burnundan gele
Yedi gat yerin dibine giresen
Allahın topuna gelesen
Ekmek atli sen yaya olasan
Kül goyum senin halına
Evinde ölmeyesen
Ganli köyneğin gele
DUALAR
Yedığın içtığın şifa olsun
Ayağın daşa değmesin
Hezreti ğızır imdadan yetişe
Allah seni belalardan gorıya
Ömrün uzun ola
Sırtın yere gemliye
Gebir ezebi görmeyesen
Gebrın aydınlığ ola
Gözlerin yaş görmeye
Ağ bahtlı altın tahtlı olasan
Sar gün görmeyesen
Evin bağrın şen ola
Ağ bahtlı olasan
SÖZÜN GELİŞ BAĞIN NE DERLERDİ
Gorğ ondan gorğmaz Allah'ından
Ölen ile olana çare yoğtur
Atın iyisi doru, yiğidin iyisi de deli oluar
Daş kesen, baş kesen ve yaş kesen iflah olmaz
Ölüler ele bililer dırılar her gün helva yiyiler
Çat başında çarığ da ayağında
Yüz verdiğ bide astar istiyi
Serçe nedir ki budu nolacağ
Yetim kısmı arsız olur yüzü gözü nursuz olur
Öğüt veren çoğ olur ekmek veren az olur
Ay arsızın, gün arsızın, gönlü ğoştur tumansızın
Ağanın malı gidi ğızmekrın canı çıği
Çömlek yuvarlanmış gapağını bulmuş
Yemedik aşından kör olduğ tütününden
İt yatağında kemik gırıntısı
İtin bahsini et köseviyi yanına goy
Düz yolda yürüyemiyi galdı ki şoğum da şıllığ ata
Yağmur yağanda şoratan borç verilmez
Henek henek sonu değenek
Adamın ağzına bağarlar ona göre de atının ayağına nal çağarlar
Acı işletme toğu söyletme
Kesek oturmiş daşın haline ağlıyi
Öküz yere düşende pıçağ çeken çoğ olur
Eli işte gözü oynaşta
Keçel derman bulsa kendi başına sürer
Kör köre söyler çırtiğim gözen
Fukarayı döveceğine üstünü başını yırt
El eli yığar, el de döner yüzü yığar
Allah verende dıngonun bağından da verir
İt itin postunu yırtmaz
İtin ecele gelince gider cami duvarına işer
Gel de tandır evine sen vur badana
Ben umarım bacımdan bacım ölür acından
Çömlekte et bitmiş cındır başını galdırmiş
Guzuya rakı içirmişler getmiş gurdun evi nerde diye sormuş
Çürük bazar dostluğu bozar
Allah dağına bağar garını verir
Elmayı soy ye, eriği say ye armudu ha ye ha ye
Avcı gırğ gün daban eti yer bir günde av eti yer
Atın ölümü itin bayramıdır
Ölü gözünde yaş olmaz, fakir evin de aş olmaz
Ağacın gurdu her zaman içinde olur
At geriye zamanı gelir döner beriye
Guyuyu enine gaz boyuna gaz kendi boyuna göre gaz
Akraba ekrep olur
Bitleri ölmüş, sirkeleri can çekişi
Dağdaki gelmiş bağdakini govi
Değirmeni yitirmiş şağşağını arıyi
Attan inmiş eşeğe binmiş
Sınanmamış atın arğasına geçilmez
Gatranı gaynatsan olmaz şeker, cinsine tükürdüğüm cinsine çeker
Et giren eve dert girmez
Atın gidişine yiğidin yiyişine bağ
Keçinin goturu baş bulağtan su içer
Fukaranın düşkünü beyaz giyer kış günü
Aslan yatağından belli olur
Şeyhi şeyh eden mürididir
Kul daralmasa Hızır yetişmez
Atta karın, yiğitte burun
At at olana gadar sahibide mat olur
Elden gelen öğün olmaz, olsada garın doymaz
Ayağın daşa değmeye
Allah birini bin etsin
Allah analı babalı büyütsün
İki caminin beynamazı ola
Tülki tülkiye tülki de guyruğuna
Üzimi ye bağını sorma
Diyesen babasını men öldürmişem
Gız vaya batmış bu ne havadır
Diyesen kbe gapısında mana borç vermiş
Elden alım ele verim, kel gızımi kime verim
Men diyem demden deme, o diyi damdan dama
Görmemişin oğlu olip, tutup çükünü gopartıp
Dışı galaylı içi vayvaylı
Ele çarçenk galdım
Gutim guridi
Ellere balığ tutiyiğ, kendmize gurbağa
İtten acsan ilandan da çıplağ
Sen nere keçel mıstonun ağırı nere
Gettiğ kebap goğusuna bağtığ eşek dağlıyiler