Ümran Öztürk

Motiflerin gizli dili, aşkın ince sızısı…

Ümran Öztürk

Gizemsel ve bambaşka öyküsü olan alın teriyle, göz nuruyla harmanlanmıştır kilimlerimiz. Motiflerin gizli dilidir onlar. Sevdaları besler her ilmeğinde. Anadolu kilimleri, ona ilmik atan kadınların sessiz çığlığıdır. Her zerresinde özlem vardır, yalnızlık vardır. Buram buram sevgi kokar, aşkın ince sızısı, biraz da dokurken dertleştiği sırrı vardır. Çünkü her kilim kendi dilini konuşur. Deseniyle, motifiyle, rengiyle, kompozisyonlarıyla kendi türküsünü, kendi öyküsünü anlatır.

Kilimler Anadolu kadınının tınısı, doğanın tezgâha düşmüş en güzel tablosudur. Çoğu zaman da bir yuvanın sıcaklığını verir, ısıtır içimizi kırmızı, lacivert, beyaz, gök mavisi rengiyle. Arar çoğu zaman gözlerimiz sarı ve yeşili nerede diye.

En çok kırmızı, siyah motifler çeker bizi kendine. Renklerin ve motiflerin içinde kayboluruz. Her bir renk ayrı bir duyguyu çağrıştırır. Ve gizemiyle peşinden koşturur. Bazen bir yaygı olur mutfağımızda, bazen otantik bir obje olur işyerimizde, bir koltuğun üzerinde, bazen de bir vitrine ışıltı verip geleneksel bir ruh katar, görenin içini yakar, çeker kendine… Dokuyanın ellerinde yaşam bulur.

Kadın yine tüm yaratıcılığı, yaşamdan aldığı enerjiyle oturur tezgahına. Döker içini kimi derdini, kimi de özlemini ilmek ilmek işlediği kilime anlatır.

Kilimlerin dilini bilen için hepsi ayrı bir söz, ayrı bir duygu, ayrı bir hikayedir. Her ilmek, her nakış, her motif hatta her renk ayrı bir duygunun ifadesi olduğu kadar hepsi ayrı bir hikâyeyi anlatmaktadır. Bir bakıma dokuyanın duygularının tercümanı, ruh halinin dışa vurumudur rengârenk kilimler. Bir geleneğin içinden gelen kilimleri kendi gelenekleri ve kendi renkleri, kendi motif ve desenleri ile kendi tarzını, kendi sitilini yaratmıştır.

Kilimler, cicimler köy yaşamının bir parçası olarak bazı bölgelerde nostalji adına yaşatılmaktadır.

Kilimlerin albenisi motiflerde gizlidir. Her motif ayrı bir olayın simgesidir, bir duygudur dokuyanın elinde. Bir kilimde bazen onlarca motif görürüz. Ve bu duygular kadınların elinde hayat bulur. Yaşama buradan kapı aralar, buradan nefes alır, buradan fısıldar kadınlar.

Bu ilmeklerin, motiflerin, nakışların anlamlarını bilen kişi kilimlere baktığında bir bakıma dokuyanın verdiği mesajı hemen alır. Hangi yoğun duyguyla işlediğini çabucak anlar. Motifin çıkış noktası büyük ölçüde kişilerin, grupların, toplulukların birbiriyle olan diyalogları, alışverişleri kısacası sosyal yaşantıları ile oluşur. Doğayla iç içe olmaları, yaşantı biçimleri büyük rol oynar. Motifler birikimler sonucunda zenginleşerek gelmiştir günümüze. Anadolu'da ün salmış kilimler kullanılan tekniklere, motiflere, renklere, yörelere, aşiretlere, dokuyanlara göre isimlendirilirler. Kilimler, bazen dokunan köyün adı ile bazen aşiretlerin adı ile bazen de kullanılan motiflere göre anılırlar. Bu motifler hayvansal, bitkisel, geometrik, karışık ve sembolik motiflerdir. Kilimlerde kullanılan motifler genellikle dokuyucunun duygu ve düşüncelerine, tezgah başında iken içinde bulunduğu ruh haline ve özel durumuna göre şekillenir. Örneğin Eli Belinde motifi: Analık ve doğurganlık kavramını simgelerken bu motif aslında erkek çocuk dünyaya getiren kadının gurur ve mutluluğunu temsil eder, genç kızın evlenmek istediğini ailesine dolaylı olarak anlatmasının bir yoludur dokumasına küpe motifini işlemek. Kem gözlere karşı korunmak için kullanılırken el ve göz motifleri, hayat ağacı ise soyun ölümsüzlüğünü simgeleyen motiftir kilimlerde.

Her motifte bir umut, yaşamsal bir arzu vardır. Kilimlerde doğada bulunan doğal bitki köklerinden elde edilen boyalarla oluşturulan renkler kullanılır. Estetik, görsel renk tercihi yanında duygular renklerde de kendini gösterir, kullanılan renkler kilimde duyguyu öne çıkarır. Zira anlam ifadesinde renklerin yeri çarpıcı bir etki yapar. Kilimlerde bazen cıvıl cıvıl renklerle neşeyi, sevinci, mutluluğu görürüz bazen de koyu, ağır renkler hüznü, kederi, ayrılığı, özlemi yaşatır bize. Kırmızı ile mutluluğu, zenginliği hissederken, maneviyatı zenginleştiren, doğaya hakim olan renk yeşili cennet rengi kabul etmiş, maviyi asalet, özgürlük, huzur ve sonsuzluğun sembolü olarak görmüş, kötülüklerden korunmak için sarıyı , dünya sıkıntılarından kurtulmak için de siyahı seçmiş, gönlündeki sırları simgeleştirerek ,göz nuru ile dokumuştur kilimlerine kadınlarımız. Duyguların, özlemlerin, ümitlerin sabrın anlatım dilidir ve dokuyanın adeta öyküsünü anlatır kilimler.

Yazarın Diğer Yazıları