Leyla'dan sonra
Ümran Öztürk
Yaşam sizi bazen farklı nedenlerden dolayı dişlilerin içine atabilir. Size hiçbir kan bağı olmayan insanların el uzatması ,canını dişine katarak yaşamınızda yer alması bu kişilerin fark yaratan kişiler olmasından dolayıdır.
Kadın, genç ve engelli bireylerin eşit fırsatlara sahip olmalarını ve topluma aktif katılımlarını desteklemek amacıyla, bu konularda çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşlarının projelerini destekleyen bir vakıftan Sabancı Vakfından söz etmek istiyorum.
Vakıf bugüne kadar Türkiye’nin yetmişi aşkın ilinde 126 projeye destek vermiş; doğrudan ve dolaylı olarak yüz binlerce insanın hayatına dokunmuştur. Vakfın misyonu Türkiye’de eğitime kültürel ve toplumsal gelişmeye katkıda bulunarak bireylerin hayatında fark yaratmaktır.
Vakfı toplumsal gelişmeye katkıda bulunan sıra dışı kişilerin olağanüstü gayretleriyle Leyla’dan Sonra hareketi ‘ni kurdu. Bu hareket içinde yer alan 4500 tıp öğrencisi hastanelerde tedavi görmekte olan çocukların hayallerini gerçekleştirmeye aracı oluyorlar.
Leyla’dan Sonra Hareketi; kronik hastalığı bulunan çocuklarla kaliteli vakit geçirip, dileklerini gerçekleştirmek amacıyla, 2014 yılında tıp öğrencileri tarafından kuruldu. Bu öğrenciler hastanelerin onkoloji servislerinde tedavi gören çocukları düzenli olarak ziyaret ediyorlar. Bu ziyaretlerin amacı, çocukların hastane ortamından sıyrılıp daha iyi vakit geçirmeleri için onlarla oyunlar oynuyor ve hayallerini gerçekleştirmeye aracı oluyorlar. Bu hareketin doğuşunu bir programda kurucuları şöyle anlatıyor.
“3,5 yaşındaki Leyla bir kas tümörü tanısıyla onkoloji servisinde tedavi görmekteydi. Ne yazık ki evine kısa süreler için gidip geliyordu. Zamanının çoğunu fakültede geçirmekteydi. Annesi ile evine gittiği zamanlarda pencereden dışarıya baktığında gördüğü kırmızı bir bisikleti işaret ederek onu istediğini annesi söylemişti. O bisikleti almayı düşündük ve bizim projemiz o zaman doğmuştu. Derslerin yoğunluğuyla bu bisikleti edinme sürecimiz uzadı. Bir gün Leyla’nın annesinin bilgilerine ulaştım. Kendisini aradım Leyla’yı sordum. Ancak Leyla’ yı kaybettiğini öğrendim. Bizim için tarifi zor bir andı. Daha fazla beklemeye gerek yok bu projeyi gerçekleştirmeliyiz dedik.”
PROJE NASIL BAŞLADI?
Proje İstanbul (Çapa) Tıp Fakültesi'nde başlamış olup şu an 45 fakültede aktif olarak ilerlemekte, 21 tıp fakültesinde ise başlaması için çalışmalar devam etmektedir.
Hareketin gönüllüsü olan öğrenciler, hastanelerin çocuk servislerinde tedavi gören çocukları düzenli olarak ziyaret ediyorlar.. Leyla’dan sonra ekibinde yer alan 45 tıp fakültesinde aktif olarak 4.500’e yakın tıp öğrencisiyle çalışmalarına devam ediyor.
Bu öğrenciler tedavi görmekte olan çocukların hayallerini gerçekleştirmek için çalışıyor. Gönüllü öğrencilerin yaptığı çağrıya cevap veren binlerce destekçi sayesinde, bugüne kadar bisikletten geziye, oyuncaktan enstrümana, çocukların 3.500 farklı dileği gerçekleştirildi
SÜREÇ NASIL İŞLİYOR?
Tıp öğrencilerinden oluşan iki – üç kişilik ekipler oluşturuluyor. Servislere gidip çocukları ziyaret eden bu ekipler sohbet ederken hayatta gerçekleşmesini en çok istediği dileğini öğreniyorlar. Bu çok istenen bir oyuncak, öğrenme hayalleri kurulan bir enstrüman ya da okunmayı bekleyen bir kitap olabildiği gibi bir ünlüyle tanışıp imzasını almak, bir gezi, gibi bir istek olabiliyor.
Bu hayali gerçekleştirmeye istekli gönüllüler çocuğun dileğini bizzat ziyarete gelirken getirerek veya kargo yoluyla oyuncak, kitap ya da enstrümanını göndererek gerçekleştiriyor.
Leyladan Sonra Hareketi çocukların temel tıbbi ihtiyaçlarını temin etmek amacıyla projelerde üretiyorlar. Onlardan bir tanesi de “Bir Damla Umut” projesidir.
Bu projede gönüllüler site üzerinde bulunan formda tüm bilgileri eksiksiz doldurarak Bir Damla Umut projesine kaydoluyorlar. Yaşadıkları şehirde tedavi gören ve kan ihtiyacı olan çocuklar olduğu zaman sms yoluyla merkezden ulaşarak kan bağışında bulunmaları için bilgilendiriliyorlar ve onların kan bağışı yapmaları sağlanıyor.
Leyla'dan Sonra Hareketi, çocukluk dönemlerini hastanede geçiren çocuklara umut olup küçük hayallerini gerçekleştirdi. Onların tedavi süreçlerine destek oldu. Hem ailelerin bu zor döneminde hem de çocukların hayatlarında ömür boyu unutulmayacak kocaman bir fark yarattı.
Ülkemizin her köşesinden gönüllüye ihtiyaç duyulan bu projeye Van’da gönüllü çalışan Mavi Fularlıların da el vermesini isterim. Gönüllülük esasına dayanan Leyla’dan Sonra Hareketi’ne öncelikle kadın ve anne olmalarından dolayı Mavi Fularlıların çok yakışacağını düşünüyorum. Bu nedenle kendilerine bir çağrım olsun istedim.
Mavi Fularlılar binlerce destekçiden biri de siz olun, Van’da bu projeye destek vererek fark yaratın.