Ümit Kayaçelebi

HALA RADYOM BAŞUCUMDA

Ümit Kayaçelebi

Ne güzeldi o radyolu günler. Sabah olduğu zaman büyüklerimiz açarlardı radyoyu işte tarım saati ziraat saati köy postası ve bu arada  gelsin türküler. Çünkü radyo ilk açıldığında ilk çalınanlar hep türküler olurdu. Ondan sonra radyo akışı içersinde toplu programlar, korolar, yurttan sesler böyle radyo bir keyifti radyonun hayatımızda çok ayrı bir yeri vardı.

Mesela arada bir 6 şarkı veya türkünün yer aldığı zata mahsus sunumlar vardı. Burası Uzun Dalga Ankara Radyosu şimdi Ziya Taşkent’ten şarkılar veya Ahmet sezgin’den türküler dinleyeceksiniz diye anonslar hala hafızamda taptaze.

Hele o yurttan sesler ne hoştu bir zamanlar yöneten Ahmet Yamacı daha sonra, Osman Özdekçi vs. O yarım sat içerisinde türkü ziyafetine doyum olmazdı. Ben özellikle Ziya Taşkent, Mustafa Sağyaşar ve Yaşar Özel’e çok hayrandım. İşte o zamanlardan aklımda kalan bazı şarkılar da var ki bu 6 şarkının ben de anıları olduğu için hala bu günde zevkle keyifle bazen de bazı şeyleri hatırlayarak hüzünlenerek dinlerim. İşte o en çok hatırası olan altı şarki;

Niye gittin sevgilim öyle uzak ellere

Ne yeşili ne siyahı gözümde hep gözleri var

Madem ki gidiyorsun bırakıp burda beni

Yaklaşıyor gün be gün ömrümüz son mevsime

Gittiğin yolları yakın sanarak

Gitmek mi zor kalmak mı zor

Çok sanatçılar gördük dinledik şimdi bir çoğu yok aramızda. Ama nede olsa hayat devam ediyor. Onlar yok bu gün ama TRT  bünyesinde arkadan gelenler de dinlenmeye değer. O zamanlar Uzun Dalga Ankara Radyosu, İstanbul Radyosu, İzmir Radyosu revaçtaydı. Daha sonra radyo meraklıları ve dinleyicileri  Erzurum, Çukurova, Diyarbakır, Trabzon, Antalya Radyoları da yayınlarına başlayınca tabi herkes kendi bölgesinde mahalli radyolarını bölgesel radyolarını ve ulusal radyolarını seçerek beğenerek dinlemeye başladı.

Artık o lambalı radyoların yerini transistorlu radyolar aldı. Yalnız TRT değil özel radyolar da bu işe dahil olunca radyolar arasında da bir rekabet başladı. Ama yine de TRT eski bir kurum olması hasebiyle en başta yerini alıyor. En önemlisi müthiş bir arşiv var. Bakın arada bir geriye dönerek arşivden çalınan eserler müzikseverler tarafından büyük bir beğeni ile dinlenmekte. Bu arşivi özel radyolarda bulmak ve dinlemek mümkün değil.

Hasılı kelam teknoloji ile radyolar artınca TRT için de de ayrı bir rekabet yaşanmaya başladı. Çeşitli şarkı türkü programların da dinleyici istekleri başladı, sosyal programlarda radyo dinleyicileri de telefonla, faksla, elektronik posta ile isteklere katılmaya başladı. Yorumlar başladı ve dinleyici de yayınların içinde yer aldı .

Ben de 2004 yılından beri TRT Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Çukurova, Diyarbakır, Erzurum ve Trabzon radyoları ile istek falan dernek bir gönül köprüsü kurdum. Bu köprü sapasağlam va halende ayakta.

Diyarbakır TRT Gap Radyosu ile en çok bağlantılarım oldu ve bu programlarda Vanı tanıttım, şiirler okudum, röportajlara dahil olduk. Bu gün TRT Diyarbakır radyosu mensupları ne zaman yayın programı olsa gelir arar  beni bulurlar sağ olsunlar senelerdir bu muhabbet devam edip gidiyor . Mustafa Yalın, Evren Turna ve tüm sunucu ve yapımcılarla özel de görüşüyorum. Trabzon Radyosunda Erdoğan Topçu, Seza Turgut, Antalya’da Aynur Arslangiray, Çukurova’da Hakan Erendor, Ankara’da Aslı Aytekin, Gülay Elden, Şaika Erdoğan, Berrin Aydın, Tahir Aydoğdu, Özgen Gürbüz, Salih Çağlar, İstanbul da Mehmet Özkaya, ve daha nice yayıncı yapımcı hanende ve sazende yüzlerce insanla konuşuyorum ve görüşüyorum.

Bu arada bazen de onlarla olan bu gönül bağı ile alakalı olarak da şarkı ve türkü programlarına da katılıyorum tabi.

Radyo katılımlarında bir çok ilden bir çok radyo dostum oldu işte onları da burada ismen hatırlamak istiyorum;

Muğla’dan Mehmet Gücü Yener, Tavastan Musa Özçelik, Kara Mürselden Melda Hakgüder Bilecikten Asiye Karakaş, Konya dan Ayşe Öze, Abdullah Uyak, Kandıra’dan Zafer Özkara, Manisa’dan Ali Balcı, İzmir’den Kaya Bekat, Kemal ve Nuran Benli, Nevşehir’den Bayram Dolgun, Mersinden Ahmet Özçelik ve daha yüzlerce TRT dostu. Hatırlayamadıklarım kusura kalmasın.

Bu çok güzel bir olay ve yaklaşık 20 yıla  yakındır TRT programlarına katılmak orada Vanın ve Vanlının sesi olmak bir Vanlı olarak katkıda bulunmaktan her daim gurur duydum. Çok insanlarla tanıştım çok kısa da olsa konuşmak bana çok keyif verdi. Ve inanın tüm konuşmalarımı da kaydettim hepsi bende mevcut. Bazen o kayıtlara dönüp dinlediğimde acayip keyif alıyorum. Tabi bir çoğu da rahmete gittiği için bu da beni dinlerken hüzünlendiriyor.

Allah rahmet etsin Fikret Alan la çok muhabbetimiz oldu. O askerlik vazifesini Van’da yaptığı için Van’a ve Vanlıya ayrı bir muhabbeti vardı. TRT Dinleyicilerine Van’ı tanıtma anlamında çok katkısı oldu ruhu şad mekanı cennet olsun inşallah.

Yine burada Ekrem Ata Erden’den bahsetmeden geçemeyeceğim çünkü TRT Fm deki pogromlarında benim şiirlerimi çok seslendirdi bu jestini hiç unutmadım.  Kendi programlarında hep beni onore etti ona da minnettarım.

Uzak yakın bu saydığım TRT Radyolarında yapımcı yayınca olanlar yolları Van’a düştüğünde ilk arayıp sordukları da hep ben oluyorum.

Bu arada Seza Turgut da Trabzon Radyosunda hep benden sitayişle bahseder ve şiirlerimi seslendirir ki gerçekten Türkçeyi TRT de en güzel icra eden sunuculardan biridir. Görmek nasip olmadı ama benim için TRT camiasındaki en kadim dostlardan biridir Seza Turgut

Hakan Erendor hayranı olduğum ve her programında beni onore eder, Yine Antalya Radyosundan Aynur Arslangiray  hanım efendi ile çok irtibatımız oldu ve bizi her zaman yad edip programlarında ifade ettiler.

Mustafa Yalın Diyarbakır Radyosunda bahusus bir programı sırf bana ait seslendirmiştir. Hiç unutamam bana karşı ilgi ve alakasını.

Hepsi bu kadar değil tabi ama bu kadarla  iktifa ettim. Allah TRT Dostlarını başımızdan eksik etmesin.

TRT ve TRT dostlarıyla olmak çok güzel. Allah ömür verdiği sürece onlarla birlikte olmaktan keyif duyacağım.

Tüm TRT dostlarına selamlar sevgiler.

Nice radyolu günlere devam.

Yazarın Diğer Yazıları