Çocuklukta Kalanlar
Şule Edremit Özen
Vaz geçemediğim şehrimi seviyorum, aklımda kalan anılarımı seviyorum, pişmanlıklarımı seviyorum, hatalarımı seviyorum, unutulmazlarımı seviyorum, doğayı, hayvanları seviyorum, en çok da insanları seviyorum…
Tarih olmuş eski yaşamları seviyorum, antikaları seviyorum, yok olmaya yüz tutmuş kültürleri seviyorum, beni sevmeyenleri de seviyorum…
Mutlu çocukluk yaşadığım, yeşiline doyamadığım, envai çeşit meyvelerinin tadını unutamadığım, komşulukların, paylaşımların olduğu Edremit'imi özlüyorum. Çocukluğumun her yaz tatilinde gidip kaldığım, gençliğim de yaşadığım evimi unutamıyorum. (yaşlılık belirtileridir bunlar). Babaannem Sabiha EDREMİT ile büyüdüm. Bana, insan sevgisini el becerilerini, paylaşmayı öğretendir. Nur için de yatsın. Onun söylediği her kelimenin, her cümlenin geniş anlamları vardı. O çocuk halimle anlam veremediklerim, güzel sözleri şimdi ben kullanır oldum… Bu sözleri sizlerle paylaşmak beni çok mutlu eder.
--Fakir işini bilse, yediği çörek olur, giydiği çuha olur.
-Ayaklar baş olmuş, başlar ayak olmuş.
-İtliği varsa, yiğitliği de var.
-Sarımsağı gelin yapmışlar, kırk gün kokusu çıkmamış.
-Benden uzak, Allah'a yakın olsun.
-Fakir mal bulanda, yer bulamamış.
-Gelin girmeyen ev vardır, ama ölüm girmeyen ev yoktur.
-Mitil yorgan, yetim oğlan olsun.
-Eşeğe demişler gözün aydın sıpan oldu, Oldu da ne oldu demiş, sırtımdan yükümümü aldı. Önümden yemimi aldı.
-Verin yesin, üstünü örtün yatsın ancak.
-Balık baştan kokar.
-Gençlik uçar kuştur, yaşlılık naçar iştir.
- Elden gelenle öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz.
-Gözüm şaşı süzerim, ağzım eğri büzerim, ander burun seni nere gizlerim.
-Çerçi bağırma, Eşek anırma, bizim gelin ondan da umar.
-İşten artmaz, dişten artar. Sakalım yoh ki sözüm geçsin.
-Tatlı tatlı yemenin, acı acı kusması olur.
-Al asili, ser hasırı, alma bedasili olursun dert sahibi…
-Asili alması zordur ama bakması kolaydır…
-Allah verince, dingonun bağından da verir…