Madde Bağımlılığı
Psikolog Rukiye Bitiktaş
Madde bağımlılığı bireyin beden ve ruh sağlığını, sosyal işlevini bozacak düzeyde madde kullanma isteği ve bu isteğini engelleyememe durumudur. Keyif verici özellikte olan bütün maddeler bağımlılık yapmaktadır. Bağımlılık kısa sürede oluşur ve kişi her koşulda maddeyi alabilmek için yoğun istek duyar. Bağımlılık belli bir zamandan sonra tölerans geliştirir. Tölerans kişinin kullandığı maddenin dozunu arttırarak kullanması ve zamanının çoğunu madde arayarak geçirmesi durumudur. Kişide maddeye ulaşamadığı zamanlarda bazı bedensel ve ruhsal yoksunluk belirtileri oluşur. Kullanılan maddeye göre bu belirtilerde değişmektedir.
Bağımlılık Yapıcı Maddeyi Kimler Kullanır?
Madde kullanımı her yaşta, her cinste, her toplumda ve her sosyoekonomik düzeyde görülmektedir. Ancak çevre baskısı, kuşak çatışması, sosyal ilişkiyi geliştirebilme düşüncesi, ergenlik döneminin getirmiş olduğu bunalımlardan ötürü madde kullanımında en fazla ergenler risk altındadır.
Kimler Madde Bağımlısıdır?
Kişi kullandığı maddenin dozunu giderek arttırıyorsa ve maddeyi bıraktığında fiziksel ve ruhsal birtakım belirtiler gösteriyorsa bağımlı olduğu söylenebilir. Bağımlı kişinin aynı zamanda zararlı fiziksel ve ruhsal etkileri bildiği halde maddeye karşı sürekli alma isteği vardır.
Madde Bağımlılığı Nedenleri?
- Ailede başka birinin madde kullanması genellikle bireyi madde kullanımına iter.
- Kişide ki merak duygusu, maddenin ne olduğunu , sonuçlarının neler olabileceği bilmemesi de madde kullanımına başlamaya neden olur.
- Bireydeki özgüven eksikliğinden kaynaklanan hiçbir şeye "hayır diyememek", kendini savunmasında zorluk yaşamasına neden olur. Bu da madde kullanımını kolaylaştırır.
- Özellikle okulda yaşanan başarısızlıklardan ötürü birey ailesinin baskısından kaçmak için madde kullanımına başvurabilir.
- En önemli nedenlerinden biri de kişinin yanlış ortamlara takılarak maddeyle tanışmasıdır.
- Aile içinde yaşanan sorunlara karşı kişi ailesine olan öfkesini onları cezalandırarak dışa vurabilir. Bu yolla madde kullanımına başlayabilir.
Bu gibi nedenler, özellikle ailede yaşanan problemler ergenlik döneminde madde kullanımını etkilemektedir.
Madde Kullanan Kişiyi Nasıl Anlarız?
Kişi eğer ağır bir madde bağımlısıysa bunu anlamak kolaydır. Göz altı morukları, zayıf bir vücut, ellerde titreme, bakımsız ve temiz olmayan görünümleriyle anlaşılabilir.
Hafif ve orta düzey bir madde bağımlısını uzman değilseniz, dış görünüşüne bakarak anlamak çok zordur. Bitkinlik, uyuklama, konuşma güçlüğü, terleme, burun akıntısı, gözlerde kanlanama, yüzde kızarıklık, kabızlık, ishal, yürümede bozukluk gibi fiziksel belirtiler gözlenebilir. Ruhsal olarak; iş ve okul performansında düşüş, başarısının aniden düşmesi, sık sık arkadaş değişiklikleri, içe kapanma, hiçbir şeye ilgi duymama, odasına kapanma, temizliğini önemsememe gibi belirtiler ön plana çıkar.
Bu gibi noktalara dikkat ederek bağımlılığın erken fark edilmesi bağımlılıktan kurtulma şansını arttırdığı bilinmelidir.
Madde Kullanan Kişiyi Tedaviye Yönlendirme
Aileler çocuklarının madde kullandıkları gerçeğiyle yüzleştiklerinde çok ciddi hayal kırıklıkları yaşarlar ve bu durumu kabullenmek istemezler. Akraba ve çevre baskısını düşünerek kendilerini suçlarlar, çocuğa aşırı tepki gösterirler. Yapılması gereken şey sakin bir şekilde düşünmek ve ne yapılacağına karar vermektir. Madde etkisi altında olan bireyle tartışmak yerine daha düzgün bir şekilde iletişim kurulmalıdır. Fark edilen sorun ertelenmemeli kişiyle birebir konuşulmalıdır. Konuşmaktan çekinmek sorunu çözmez aksine erteler. Özellikle anne ve babalar bireye yardım etmek istediklerini, onu desteklediklerini belirtmeli, baskı uygulanmadan karşılıklı konuşmalı her koşulda yanında olacaklarını htirmelidirler.
Bağımlının yapması gereken, tüm yaşamını, çevresini, arkadaş gruplarını değiştirmesidir. Kendi istemediği sürece madde kullanımını hiç kimse bıraktıramaz. Kendi sorumluluğunu alarak, kendi isteği ile bırakması tekrar başlamasını engelleyecektir.
Çocuğumuzu Madde Bağımlılığından Korumanın Yolları
Çocuktaki gelişimin en temel unsuru güven hissidir. Çocuklar ebeveynlerinin sevgisinden emin olmalıdırlar. Çocuğa her ne olursa olsun onu sevdiğiniz ve değer verdiğiniz mesajını vermelisiniz.
Özgüveni olan çocuklar her koşulda anne babalarına gidebileceklerini, her türlü desteği alabileceklerini bildikleri için bağımlılıklara yatkın olmamaktadırlar.
Çocuklarınızın sadece başarısızlıklarını değil başarılarını da görün ve bunu takdir edin. Bu yolla kendisiyle barışık, mutlu ve güçlü bireyler yetiştireceğinizi unutmayın.
Çocuklarınızı dinleyin, onlarla bolca vakit geçirin ve konuşun. Onların düşüncelerine önem verdiğinizi belirtin. Eğer ebeveynlerde sigara ve alkol kullanımı varsa bunu dürüst bir şekilde çocuğunuzla paylaşmanız gerekir. Bunu sağlıksız olduğunu belirtmek doğru olacaktır. Ebeveynlerin zayıf noktalarını paylaşmaları çocuğun onlara olan güvenini arttıracaktır.