Ömer Gündüz

Bir avuç kömür için, bir ömür verenler...

Ömer Gündüz

Manisa'nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazası sonucu son resmi açıklamalara göre 282 emekçimizi, maden işçimizi ne yazık ki kaybettik. Bir ocakta çıkan yangın, tüm ocaklara sıçradı. Eller semada, dualar toprak altındaki kardeşlerimiz için yapıldı. Bir çok yaralı kardeşimiz var. Bu kardeşlerimiz ailesine, çoluk çocuğuna ekmek götürebilmek için, yerin 600 metre altında çalışmaktaydılar. Ancak yaşanan elim bir kaza onları çocuklarından, ailesinden koparıp almıştır. Hergün evlerine yüz karalığı, ancak alın teri ile götürdükleri ekmeğin o günde hakkını verebilmek için mücadele etmiş, fakat başarılı olamamışlardır. Hakk'ın takdiri ve oluşan bir takım maddi sebepler ile bu maden ocağında büyük bir felaket yaşanmıştır. Sözün bittiği, acının ve feryadın zirveye çıktığı bir anı hep birlikte yaşıyoruz. Doğusu ile, batısı ile, kuzeyi ve güneyi ile, iktidarı ile muhalefeti ile, zengini ve fakiri ile her yerde, herkesin aynı acıyı paylaştığını görür gibiyim. Çünkü bu acı hepimizin acısı, bu acı tüm Türkiye'nin acısıdır.

            Bir musibet hakikaten bin nasihatten evladır, sözünü bir kez daha idrak etmeliyiz. Yaşanan bu acı olay görüyoruz ki yüzlerce işçi kardeşimizin sonu olmuştur. Yine yüzlerce çocuğun yetim ve yüzlerce kadının ise dul kalmasına sebep olmuştur. Ancak yaşanan bu içler acısı olay, belki bizlerin yeniden birbirini sevmesine, kardeş olmasına, hakkını hukukunu gözetmesine sebep olur. Çünkü Soma maden faciası, ülkemizde aylardır, hatta yıllardır yaşanan kısır kavgaların, makam-mevki için yapılan didişmelerin, iktidar ile muhafet arasındaki ağza alınmayan çirkin sözlerin, bir daha yaşanmamak üzere terkedilmesine sebep olur. Bu acı olay umarım ki ülke yöneticilerinin, siyasi partilerin, en önemlisi medyanın yönünü, Türkiye'nin gerçek gündemine çevirmesine, vatandaşın haklı talepleri olan iş, aş, huzur ve bereket üzerine konuların konuşulmasına neden olur. Kişilerin çıkar kavgası için değil, adil bir dünyanın ve adil bir paylaşımın olduğu, hak nizamın kurulması için mücadele vermelerine en büyük sebep olur.

            Çünkü artık birileri görmelidir ki binlerce gencimiz işsizdir. Binlerce insanımız sadece ayda 850 TL asgari ücret alabilmek için günde en az 12 saat çalışmaktadır. Binlerce işçimiz yerin yüzlerce metre altında saatlerce çalışmakta, her an ölümle burun buruna, ekmek parasını kazanma mücadelesi vermektedir. Yine görüyoruz ki  gıda harcaması ile birlikte giyim, konut, kira, elektrik, su, yakıt, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu harcamaların toplam tutarı yani yoksulluk sınırı 3.800 lira olan bir ülkede yaşıyoruz. O halde yaşanan bu acı olay artık bizleri kendi öz meselelerine döndürmelidir. Yine birileri bir kaç gün sonra  Soma'daki mazlum ve mağdurların mağduriyeti üzerinden siyaset yapmaya kalkışmasın. Birileri Van depremzedelerinin üzerinde yapmış olduğu istismarın bir benzerini Soma üzerinden yürütmeye kalkmasın. Herkes yapmış olduğu hatanın farkına vararak, ısrarla teleffuz ettiğim gibi Türkiye'nin gerçekleri ile yüzleşsin. Acaba ülkede yıllardan beridir yaşanan bunca ekomik sıkıntı, maddi ve manevi huzursuzluklar, kardeş kavgası neden ve nasıl oluşmuştur? soruları üzerine kafa yorsun. Yoksa yine siyasilerimiz, bu acı olay sonrası ülkeyi aşılmaz kaoslara, söz düellosuna, peşinden oy devşirme fırsatına dönüştürmesin. Artık ülkem insanı, hak ettiği değerler üzerine tartışan, asgari ücretin artması ve yoksulluk sınırındaki insanların dertleri ile dertlenilmesi, kısacası huzurlu ve herkese hakkettiğinin karşılığını alabileceği bir dünyanın kurulabilmesi için düşünülen planların ve konuşmaların yapılacağı siyaset kürsülerini, görmek istiyor. Ve artık ülkem insanı, bu ve benzeri konular üzerine medyanın haber yapmasını temenni ediyor. Yoksa 1 Mayıs İşçi Bayramı deyipte, işçinin hakkını gündeme getirmek yerine; günlerce kutlamaların Taksim'demi yoksa bir başka yerdemi yapılsın tartışmalarına çanak tutan bir medya istemiyor.

            “Boynuzsuz koçun, boynuzlu koçtan hakkını alacağı bir mahkem-i kübra gideceğiz”. Allah'a hesap verecek ve hiç bir hayrın veya şerrin eksik yazılmadığı bir adalet divanında yargılanacağız. Bu sebeple Hakk'ın emrinde ve halkının yanında durmak en büyük mes'elemiz olmalıdır.

            Soma Maden Ocağı'nda meydana gelen yangında bir avuç kömür için, bir ömür verenlere... Allah'tan (c.c.) rahmet diliyor, acılı ailelere sabr-ı cemil niyaz ediyorum. Hepimizin başı sağolsun.

            Selam ve dua...

Yazarın Diğer Yazıları