Herkesin Bir Kitabı Oldu

Elazig kitap günlerine gelmeden önce önyargım vardı.

83 milyonluk ülkede günde bir dakika kitap okumaya zaman ayıran bir halk olarak bu şehirde kitaplarımıza ilgisiz kalınacak diye düşünsem de bu olumsuz yargım elimde patladı. İyi ki de patladı.

Elazığ Belediyesinin itinali organizasyonu ve kitap okumaya ayırdığı maddi destekle fuara giren her insan en az bir kitapla ayrıldı.  Her ögrencinin yüzü güldü. İçlerine bilgi  tohumu atıldı.

Güler yüz, samimi 'hoşgeldiniz' karşılamasıyla kendimizi kendi evimizde hissettik.

Herkesin dinlenesi yazılası bir hikayesi vardı. 

Simer yayınevi standımda benle gülen oldu, ağlayan oldu.

60.evlilik yıldönümünde fuarı ziyaret eden Şinasi ve Güngör çiftinin asilliğine yüzümden dökülen çift yaşa hakim olamadım.

İsminin içinde su geçen onlarca okuyucuyla bağım oluşunca bu güzelliği saygıyla selamladım. Cansu, Yağmur Deniz, Irmak, Duru, Sudenaz, Damla ve daha niceleri, bu ruhlarımızın ezelden tanışıklığıydı.

Sonuna kadar dinlenilmeyi unutmuş, anlaşılmayı özleyen okuyucuların hararetli  konuşma isteklerini dinledim.

Diğer şehirlerdeki gibi kimi mutlu, kimi mutsuz, kimi sosyalist kimi kominist, kimi sağcı kimi devrimci ve özünde tümü tepeden tırnağa insandı.

Yüzlerce minik okuyucuyla aynı fotoğraf karesinde yer aldık.  "Aaa siz yazar mısınız!'  nidası, coskusu  onure etti.

Konakladığımız, yemeğini suyunu içtiğimiz her esnafla bir gönül bağı oluştu desem yeridir.

Stantlarını ziyaret ettiğim yerel yazarların her biri şehrin yanan birer kandili gibiydi.

Değil Türkiye tüm dünyadaki insanlarla aynıyız çünkü uzlaşmanın yolu  sevgiden saygıdan geçer. Uzlaşmanın dili birdir.

Kültür, bilgi dolayısıyla kitap okumanın insanı naif nezaketli kıldığını bu şehirde tekrar teyit ettim.

Sırtımızda kitap, şehir, şehir dolaşan biz yayıncıların görmek istediği bir manzaraydı Elazığ.

Tebrikler sevgiler, saygılar Elazığ ve halkı.

Teşekkürler emeği geçen her organizasyon çalışanına ve Elazığ Belediyesi’ne.

Sanat edebiyat ve kitap dostu dostumdur.