İkram Kali

Van'ın Konya duyarlılığı!

İkram Kali

Van halkının deprem sonrası yaşadığı hastane çilesini gazetemizde gündeme getirdik.  Çözüm bulunması için de çağrıda bulunduk. Sesi duyulmayan,  ciddiye alınmayan, yollarda perişan olan, çeşitli sıkıntılar yaşayan hasta-hasta yakını vatandaşlarımızın için şehrin birkaç yerinde semt polikliniklerinin açılmasını önerdik. 
Vatandaşın sorununu ciddiye alarak açıklama yapan, duyan, ilgilenen yetkili, sorumlu, tek kişi çıkmadı. 
Sanırım hepsinin çok daha ciddi, daha önemli işleri var!  
Haberimiz üzerine Van-Hakkari Tabipler Odası Başkanı Prof. Dr. Çetin Kotan sorumlu,  duyarlı bir akademisyene yakışır duruşla, öz eleştiride de bulunarak açıklama yaptı.  Dedi ki, 'YYÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'nin yer seçimi hatalı olmuştur. YYÜ Eğitim ve Araştırma Hastanenin YYÜ Zeve Kampusuna gitmesinde,  yer seçiminde benimde sorumluluğum, hatta günahım vardır.  Hastalar, hasta yakınları, çalışanlar şimdi ciddi sıkıntılar çekmektedir.  O nedenle Vansesi'nin gündeme getirdiği semt poliklinikleri önerisi gereklidir. En kısa sürede açılmalıdır."  
***
Van'ın sağlığından sorumlu yetkililerinden semt poliklinikleri ile ilgili açıklama beklerken ilgililerimizin Konya hattında meşgul olduklarını öğrendik.
Meşguliyetleri şu:
Konya Meram Eğitim Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nin bahçe giriş kapısı önünde iddiaya göre satış yapmalarına izin verilmeyen 3'ü kadın 7 seyyar satıcı, hastane yöneticisi Prof. Dr. Dursun Odabaşı'na makamında saldırıda bulunuyorlar. 
Konya'da yaşanan çirkin olayı öğrenen Van'ın duyarlı sağlık kurmayları olay karşısında hızla harekete geçerek toplanıyor. 
Van Sağlık İl Müdürlüğü binası önünde bir araya gelen ve Sağlık İl Müdürü Dr. Bilal Acar, İl Halk Sağlığı Müdürü Dr. Yakup İmren ve Van Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Doç. Dr. Vural Polat'ın da aralarında bulunduğu sağlık çalışanları, burada bir basın açıklaması yapıyorlar. 
Toplananlar adına açıklamayı okuyan Van Sağlık İl Müdürü Dr. Bilal Acar, "Burada toplanmamızın sebebi, değerli hocamız Odabaşı'na yapılan saldırıyı kınamaktır. Bunun içinde Van İl Sağlık Müdürlüğü, İl Halk Sağlığı Müdürlüğü, Van Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği ve sağlık çalışanları ile birlikte bu olayı kınıyoruz. İnşallah bir daha bu tür olaylar hiç bir sağlık çalışanlarının başına gelmez. Sayın hocamız Van'a büyük hizmetlerde bulundu ve bizlerin yetişmesinde de faydası oldu. Dolayısıyla bu şiddet olayı, diğerleri gibi çok üzücü bir olaydır. Buradan bir kez daha şiddeti kınıyoruz" dedi. 
Van nerde? Burada.  
Hocamız nerde?  
Konya'da.
Van ile Konya arası kaç km? 1240 Km. Kaç saat? 16 saat 22 dakika.
Siz neredesiniz?  Konya'da. 
Van nerde? Burada. 
 "Konyalı seyyar satıcıları kınıyoruz." 
Hocamıza uzanan eller kırılsın. Vanlı demeli, "Fercü  malamat olsunlar" 
Peki, Van ne olacak? 
Tıp dilinde yakını görmeme hastalığına  "presbiyopi" denilmektedir. Presbiyopide değişik tedavi seçenekleri var. 
Sağlık İl Müdürü Dr. Bilal Acar, İl Halk Sağlığı Müdürü Dr. Yakup İmren ve Van Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Doç. Dr. Vural Polat ve sağlık çalışanları. 
Gösterdiğiniz duyarlılığa vefaya, sorumluluğa, ilgiye alakaya selam durulur, şapka çıkarılır. 
Helal olsun. Kıskanmıyoruz. Ama imreniyoruz. 
Van'da hastalar halk otobüslerinde, minibüslerde hergün doğal olarak eziliyor. Kimi hastanın cebinde yol parası dahi yok. Van kamuoyu ve meslektaşlarınız sizi ve açıklamanızı konuşuyor.
***
Dursun Hocam.
Yeri gelmişken hatırlatayım. 
Van'a hizmet ettiniz. Emek verdiniz. YYÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'nin gelişmesine katkı sundunuz. Vanlı yaptıklarınız biliyor. Kimse inkar da etmiyor. Teşekkür ederiz. 
Ama neticede görevinizi yaptınız.   
Hocam, ben sizin yerinizde olsaydım. YYÜ Tıp Fakültesi'ne ismimin verilmesini asla kabul etmezdim.   Çünkü bu isim olayı tabelalara uydu ama Van'da kamu vicdanına uymadı. Uydu diyenler size gerçekleri söylemiyorlar. Size kötülük ediyorlar. 
Kaldı ki,  bu tür isim değişikliklerinin zaman içinde kalıcı olmadığını, geçmişte örnekleriyle gördük, yaşadık.  
Genelde gelecek nesillerine örnek model olsun diye yine o şehrin yetiştirdiği önemli insanların isimleri eserlere, tesislere verilir. 
Dursun Hocam, 
Zaman geçecek. Bir gün gelecek. İnsanlar, " Dursun Odabaşı kimdir?  Ne yaptı?  Neden ismi bu hastaneye verildi? Bu ismin verilmesini kim istedi? Yoksa masa başında birileri mi uygun gördü? Neden hocanın isimi kendi memleketinde bir yere verilmedi ?"  Diye sorsalar biz ne diyeceğiz? Ne anlatacağız?  
Hocam, 
Sizi sahiplenmek, onurlandırmak isteyenlere keşke,  " Allaha şükür ben hayattayım. Beni putlaştırmayın. Neticede akademisyenim. Dünya çapında bilimsel buluşum falan da yok. Bu hastaneye ismimin verilmesine gerek yok. Siz Vanlı bir şahsiyetin ismini burada yaşatın.  Ha beni seviyorsanız Vanlılara kaliteli,  güleryüzlü sağlık hizmeti verin, Vanlıların sağlık sorunlarını çözün. Benim adımı levhalarda değil, gönüllerde yaşatın. Dinimizin emri tevazu sahibi olmaktır " deseydiniz.
Mevleviye sormuşlar, "Neden cübbenin yenleri uzun" "Kusurları örtmek için
" demiş.

Yazarın Diğer Yazıları