Teröre boyun eğmeyeceğiz

Fatih'in 1453'te İstanbul'u fethetmesi, Kurtuluş Savaşı zaferi Hıristiyan dünyasında kapanmayan ve unutulmayan yaralardır.

Osmanlı döneminden başlayan İslam düşmanlığı günümüzde artarak devam ediyor.  Batı ve Amerika 1800'lü yıllardan itibaren üzerimize çullanmaya çalışıyor. Osmanlı'nın küllerinden doğan Türkiye'yi küçültmek, zayıflatmak ve  yok etmek istiyorlar.  Eski, işgal böl parçala yönet senaryolarının yeni yüzü terör olmuştur.  Türkiye düşmanları şimdi terör eliyle saldırıyor. Kin nefret, devam ediyor.

Türkiye'ye karşı teröristler taşeronluğunda açılmış açık bir savaş var. Edirne'den Kars'a uzanan vatan toprağında yaşayan 80 milyon insanın birliğine, dirliğine saldırı var.  İç savaş çıkarılmak isteniyor.  Türkiye Suriye, Irak olsun isteniyor. Her türlü haince yol ve yöntem alçakça deneniyor.

Kardeşkanı akıtılmasına çalışılıyor.

Bombalar, saldırılar adres tanımıyor.

Toplum cinnet geçirsin, toplumsal tepkilerin freni boşalsın, akıl devre dışı kalsın isteniyor.

İstanbul Dolmabahçe'de bulunan Vodafone Arena Stadı yakınlarında düzenlenen iki ayrı bombalı saldırıda, 36 polis şehit olurken, sekizi vatandaşımız olmak üzere 44 kişi hayatını kaybetmişti. Yüreğimiz yanmıştı.

Aradan altı gün geçti.

İstanbul şehitlerinin daha kefenleri süzülmeden, taziyeler kalkmadan, anaların, babaların, eş ve evlatların gözyaşları kurumadan, kara toprağa düşenlerin yası bitmeden, yaralanan asker ve siviller hastanelerden taburcu edilmeden bu kez Anadolu'nun sanayi kenti, ekonominin lokomotifi sayılan şehirlerinin ilk sırasında yer alan Kayseri'de bombalı terör saldırı gerçekleştirildi!

Zalimce, alçakça saldırıda bir simit yanında çay içmek, ya da annesi, yavuklusuyla konuşmak üzere birkaç saatliğine yaşamdan pay ve soluk almak düşüncesiyle  Komando Tugay Komutanlığından izne çıkan 14 asker hayatını kaybetti, 56 kişi yaralandı.   Yüreğimiz bir kez daha sızladı.

Terör saldırısında Kayseri özellikle seçildi. Toplumun sinir uçlarına, hassasiyetlerine dokunularak toplumsal infial yaratılmaya çalışıldı.

Çok tehlikeli oyunlar oynanıyor.

Türkiye en zor dönemde "dost" bildikleri tarafından hançerlenmeye devam ediyor.

Ancak, emperyalizme, ülkemizi bölmek, parçalamak isteyen bütün devletlere, güçlere, taşeronlara karşı inat, birbirimize daha çok sarılacağız. Kürt Türkü, Türk Kürdü daha çok sevecek.

Gün, bütün fitne, fesat ve tahrikler karşısında akıllı davranma günüdür.

Gün, ırkçı saldırılara karşı uyanık olma günüdür.

Gün, provokasyonları ayaklar altına alma günüdür.

Gün, Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Boşnak nihayet 80 milyon yurttaşın birlik beraberlik içinde olma günüdür.

Gün, tarihten ve yakın komşularımızda emperyalist devletlerin çıkardığı kan ve göz yaşı akan iç savaştan, bölünmelerden, parçalanmalardan ders alma günüdür.

Gün, duygularımızı, tepkilerimizi kontrol etme sağduyulu olma günüdür.

Gün, küçük siyasi hesaplar, sen-ben tartışmalarını bir kenara bırakma günüdür.

Gün alçakların değirmenine  su taşıyanları uyarma günüdür.

Gün,  emperyalist Avrupa ve ABD'ye karşı dik durma, meydan okuma günüdür.

Gün,  teröre boyun eğmeden, ülkemize, devletimize  cesurca yüreklice sahip çıkma yaşama sarılma korkuyu korkutma  günüdür.