İkram Kali

Karar bir daha gözden geçirilmeli

İkram Kali

1915 sonrası yeni Van şehrimizin 1930'lu yıllarda sırtı Erek Dağı'na yüzü Van Kalesi ve Van Gölü'ne yani güzelliğe, yeniliğe, gelişmeye, büyümeye müsait yukarıdan aşağıya hafif eğilimli, tepesi bayırı olmayan geniş Van Ovası üzerinde kurulduğunu birçok yazımda dile getirdim.

 

Planlı şehirleşmeye müsait topoğrafya avantajına karşın şehrimiz özellikle 1980'nden sonra belediyelerin ranta dayalı kararları,  imar planlarına aykırı uygulamalarının yanı sıra valiliklerin sanayi alanları, kurum, tesis yerleri seçiminde yaptıkları yanlış tercihleri sonucu ortaya kimliksiz, çarpık, hormonlu büyüyen bir şehir çıktı. Kentten, toplumdan ziyade kişilerin çıkarlarını koruyan kollayan bu süreç 2010'lu yıllara kadar devam etti.

 

 23 Ekim ve 9 Kasım 2011'de meydana gelen depremlerin ardından 2012 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlamalar Genel Müdürlüğü ve Van Belediyesi işbirliği ile 1/25.000 bütünlüklü nazım imar planı hazırlandı.

 

Kentin anayasası olarak bilinen nazım imar plan çalışması doğrultusunda ilimizin demografik, kültürel, ekonomik, fiziksel ve mekansal verilere dayalı korunacak kültürel varlıkları, su havzaları, orman, tarım ve mera alanlarının yanı sıra afet risk alanlarının göz önüne alınarak altyapı, enerji, sanayi ve ulaşım kararlarını içeren imar planı 2013 yılında askıya çıkarılarak kamuoyu ile paylaşıldı.

 

Kentimizin ticaret merkezleri, sanayi, turizm, toplu konut gibi özel öneme sahip yatırım alanları ile ilgili yer seçim kararlarına dayalı yerlerin gelişim alanları ve ana arazi kullanım kararlarını belirleyen makro ölçekli nüfus dağılımı ve bu yoğunluğun kararlarını veren kentsel dönüşüm alanları, öncelikli proje alanlarını belirleyen alt ölçekli Van il bütününün tamamını esas alan 1.900.000 hektar alanı kapsayan nazım imar planını çalışması sürerken plana aykırı ilk yapılaşmayı ne ilginçtir ki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kendisi başlattı.

 

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Van İl Müdürlüğü yapılan uyarıları, itirazları dikkate almayarak inatla şehir merkezine 20 km mesafede vatandaşların ulaşımda sorun yaşayacağı Edremit'te deprem sorası yapılan yeni TOKİ konutlarının önünde park, yeşil alan olarak değerlendirilmesi gereken arsaya çevre ve şehircilik mantığıyla taban tabana zıt bir anlayışla hazırlanan yeşil alanı bulunmayan estetikten, uzak çevreyle uyumu öngörmeyen projeyle göle nazır beton yığını hizmet binası dikildi. 

 

İnatla yapıldı da ne oldu?

 

Bugün ne temeli su aldığı iddia edilen hizmet binası ve yerinden çalışanlarda vatandaşlarda memnun değil.  Halkın yararına yaşam, spor, park alanı olarak değerlendirilmesi gereken yerde yanlış kararlarlar sonucu beton yığınına dönüştürüldü.  Hem ülkenin kaynaklarına hem yere hem de emeğe yazık edildi.

 

Yeni imar planı kamuoyuna anlatıldığında büyük heyecan yarattı. Plan Van'ın modern şehir görünümü kavuşması için tarihi bir fırsat olarak değerlendirildi.

 

Deprem öncesi şehir merkezinde yoğunluk oluşturan, depremde hasar gördükten sonra yıkılan bazı kamu kurumları yeni hizmet binalarının imar planında belirlenen yerlere yapılacağı söylendi.

 

Planın ardından ilimiz yeni kurulan iki ilçeyle birlikte Büyükşehir oldu, valiler  değişti, Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edildi vs.vs.

 

Yanlış karar ve uygulamalar devam etti

 

Yeni kurulan ilçelere verilen isimlerden tutun ilçe sınırlarının belirlenmesine, Urartu Müzesi ve Fuar Merkezi'nin yerlerinden projelere, Van Gölü afet kodunun bin 655 metreden 1653 metreye indirilmesine kadar şehir plancılığına aykırı bir yığın farklı uygulamalar yapıldı. Anlatılanlar hayat bulmadı.

 

İmar planı anlatılırken stadyum, otogar, festival alanı, deprem müzesi yerleri gösterildi.  Yeni Van Hükümet Konağı'nın Atatürk Şehir Stadyumu'nun yerinde yapılacağı yanına devasa bir cami inşa edileceği açıklandı.   Sonra ne olduysa bu yerden vazgeçildiği ifade edildi. Diğer bir ifadeyle Hükümet Konağı'nın yeni imar planında gösterilen yere yapılmayacağı belirtildi.

 

Vali İbrahim Taşyapan merkeze alınırken yerine Elazığ Valisi Murat Zorluoğlu atandı.

 

Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zorluoğlu göreve başladığında Van basını ile sürekli görüşeceğini belirterek,"İletişim konusunda hiçbir sorun olmayacak. Basın mensuplarımız ile aylık toplantılar yapacağız. Yönetim geleneğimizin önemli bir unsuru olan istişareye açık olacak, sorunları mutlaka taraflarıyla konuşarak, görüşerek çözme gayreti içerisinde olacağı" dedi.

 

Vali Zorluoğlu Van'da göreve başladıktan iki buçuk ay sonra düzenlediği ilk basın toplantısında   devam eden, yapılacak olan çalışmaları, hedeflerini  açıklarken yeni  yapılacak Hükümet Konağı binasının diğer adıyla Valiliğin yerini de açıkladı. Valiliğin İpekyolu üzerinde Adliye Sarayı, yeni yapılacak Emniyet Müdürlüğü şimdiki Tuşba Kaymakamlığı ve belediye binasının yerinde yapılacağını söyledi. Söz konusu yere nasıl karar verildiğini bilemiyoruz.

 

Hükümet Konağı için seçilen yer araç trafik yoğunluğu olan şehirlerarası bir yol üzerinde bulunmaktadır. Bunun yani sıra vatandaş odaklı diğer kurumlarla aynı bölgede bulunacağından yeni imar planına aykırı bir şekilde yeni bir yoğunluk merkezi oluşturması muhtemeldir. Ayrıca devletin kentteki temsili bakımından da söz konusu çukur bir yapıya sahip olan yer tartışmaya açıktır.

 

Şehir plancılarının,  konunun uzmanlarının seçilen yer ile ilgili görüşlerini bilemiyoruz. Çünkü ilimizde ilgili meslek odaları ve akademisyenler bu konularda bugüne kadar tek bir açıklama yapma gereğini duymamışlardır.  Onlar duymazlar, görmezler, karışmazlar. Ama bize göre Hükümet Konağı için seçilen yer yanlıştır.

 

Hükümet Konağı yeriyle ilgili alınmış olan kararın inşaat başlamadan önce, yol yakınken kentimizin geleceği de göz önüne alınarak bir kez daha gözden geçirilmesi ileride telafisi imkansız olası yanlışları önleyecektir.

 

Kentimizde geçmişte sayısız yanlış kararlar alındı, uygulamalar yapıldı. Giden gitti.  Planlı gelişmeye fevkalade müsait güzel kentimiz bari bundan sonra yanlışlara kurban edilmesin.

Yazarın Diğer Yazıları