İkram Kali

Hoşgeldin Serkan

İkram Kali

Hoşgeldin Serkan

Vansesi varlığının, misyonunun gereği, hemşehrilerimizin olduğu her yerde Vanlının ortak sesi, ortak buluşma adresidir.  Bu amaçla yerel gazeteciliği Van sınırları dışına taşımak,  Vanlılar arasında köprü olmak istiyoruz.  İşe Vanlıların yoğun yaşadığı Antalya'dan başladık. SevgiliŞahin Akçap güçlü kalemi, insancıl hayat anlayışı ve bakışıyla hergün köşesinde yazıyor.
Vansesi şimdi İstanbul'da.  
Van'dan sonra Türkiye'de en fazla Vanlının yaşadığı İstanbul'daki Vanlıların başarısını,  çabasını, birlikteliklerini, özlemlerini, hikâyelerini Vansesi'nde okuyacaksınız. Vanlı iş adamı Cihan Mumcuoğlu'nun iki numara, genç ve başarılı iş adamı olan oğlu Serkan Mumcuoğlu'na " Vansesi'nin İstanbul temsilcisi, yani gözü kulağı olurumsun? " Dedim.  Onca işinin arasında temsilciliğimizi heyecanla kabul etti. Kendisine teşekkür ediyorum.  Aileden iş adamı olan Serkan Mumcuoğlu'nun bedeni İstanbul'da ruhu, yüreği Van'dadır.  Öyleki serkan'ın  telefonunun son  dört  rakamı 6565,  araç  plakası ise  34 VAN 65'tir. Çevresi, işi, aşı Van'dır. Serkan'ın Van'a bağlılığı, tutkusu sevginin de ötesindedir. Serkan vizyon sahibidir,  cesurdur,  girişimcidir. İstanbul'da ulaşamayacağı,  görüşemeyeceği hiçbir kimse yoktur. 
Serkan Mumcuoğlu' nun kaleminden Vaniköy'den Kadıköy'den, Bakırköy'den 7 tepeden,  dünyanın en güzel şehri İstanbul'dançok keyifli haberler, söyleşiler okuyacaksınız. Serkan, Vansesi ailesine hoş geldin. Başarılar diliyorum. 
 
Van'ı özleyeceğini biliyorum
 
İnsan çevresiyle, sevdikleriyle,  dostlarıyla, inandıklarıyla, güvendikleriyle, arkadaşlarıyla zenginleşir, güçlenir. 
Hayatımız onlarla anlam ve lezzet kazanır.
Kimi zaman dertleşir, kimi zaman sitemleşir, kimi zaman da enginleşir ferahlarız onlarla.
 Hayatımıza renk ve anlam katan onlar olur.   
Onların varlığı kadar yokluğu da bizi etkiler.
Hemşerim, arkadaşım,  dostum, meslektaşım Mehmet Emin Tokerkardeşim doğduğu, sevdiği memleketi Van'dan ayrılarak, İhlas Haber Ajansı Bölge Müdürü olarak, Eskişehir ilimize gidiyor.  Yeni görevinde başarılar diliyorum. 
Sevgili Emin 1980 ortalarında gazetecilik mesleğine, öğretmenlik istifası sonrası başlamıştı. Meslekte benden 5-6 ay kıdemlidir. Emin, Türkiye gazetesi, ben ise Adana Ekspres ve Sabah gazetelerinde gazetecilik yapıyorduk.  Ustamız olmadı, usta da  çırak ta kendimiz olduk. 
O dönemler ve sonrasında Van'da Hürriyet'te Ekrem Sunar, Faruk Keskin,  Yaşar Soycan, Macit Gürbüz, Aziz Aykaç,  Milliyet'ten gazetecilik mezunu ve babadan gazeteci Yalçın Kitapçı, İkinisan'dan Ali Laleci,  Günaydın'dan Faruk Turhan, Tercüman'dan İhsan Aslan, 2000 dergisinden Günay Aslan,   Anadolu Ajansı'ndan Sadık Kaplan, Cemal Aras,  TRT'de Ekrem Sinaner,  Ahmet Saatçioğlu ve diğer isimlerle birlikte çalışma şansımız oldu. 
Gazeteciliğin, haberciliğin yarıştığı, mesleki dayanışmanın güçlü olduğu bir dönemdi.  Gazeteciler cemiyeti kurma hazırlıklarımız ve girişimlerimiz vardı. 
O yıllarda…
Kaşeli muhabir olarak çalışıyordum. Haliyle büro yoktu. Emin Toker'in küçük karanlık odasında siyah beyaz filmleri yıkar, haberimi daktiloda yazar, film ve haberi zarf içinde otobüsle Adana'ya gönderirdim.  Acil,  güncel haberlerimizi ise Sabah gazetesinin İstanbul Yurt Haberler Servisi'ne PTT'den karşı ödemeli olarak telefonla yazdırırdım.   Önemli siyah beyaz fotoğrafları da AA'nın dakikalar süren telefotosuyla gönderirdik. Van'da 1980'lerin sonuna kadar Van'da iki telefoto vardı. Biri Hürriyet Haber Ajansı'nda diğeri Anadolu Ajansı'nda. Valilik Basın Bürosu da yoktu. Haberimiz gazetede ismimizle çıktığında mutlu olur, heyecanlanırdık. Daha sonra bürolarda, gazeteci sayısı da çoğaldı. 
Gazeteciler arasına ilkeli, seviyeli habercilik yarışı vardı.  Doğru haber, seviye, saygı ve sevgi mesleğin omurgasıydı. 
Hepimizin ortak önceliği Van'dı. 
Emin kardeşimle güzel anlamlı günlerimiz oldu. Ekmek gibi haber ve fotoğraf paylaşırdık.  Birlikte çok haberler gittik,  ekmek yedik, çay içtik, dertleştik. 
Güzel insan, iyi Vanlıdır Emin. Ailelerimiz de dosttu. Kırgınlıklarını da,  sevinçlerini de, özlemlerini de az çok bilirim. Van adına ortak hayallerimiz,  düşüncelerimiz vardı. 
İHA Van Bürosu, Van gazeteciliği açısından Emin'in öğretmenlik yaptığı okul oldu. İHA' dan başarılı,  gazeteci   arkadaşlarımız  mezun oldu.  Kimi müdür, kimi şef, kimi de farklı görevlere geldi. 
Sevgili Emin,  Eskişehir isimi eski Van'ı çağrıştırıyor.  Medeni, iyi yönetilen, insana huzur veren, temiz bakımlı, modern,  kültür kentine gidiyorsun.  Artık Porsuk çayının yanı başında kırtlama çay içersin. 
 Nihayetinde hep ertelediğin istediğin gerçekleşiyor.
Deprem sonrası, haklı veya haksız gerekçelerle birçok Vanlı Van'dan çekip gitti. 
Van yaprak dökümü yaşadı
Şimdi sende gidiyorsun!
Van'ı özleyeceğini biliyorum. Van'da, bizde seni özleyeceğiz. 
Yolun açık olsun.
 
Duyumlar doğru mu çıkıyor?
26 Aralık 2012 tarihili, "Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Çelik mi?" başlıklı köşe yazımda 
BDP'li belediye başkanları, il genel meclis üyeleri ve belediye meclis üyelerinin katıldığı "'Büyükşehir Yasası', seçim sürecinin, çeşitli yönleriyle ele alındığı toplantıyı yorumlamıştım. Toplantının açılış konuşmasını yapan deneyimli siyasetçi, BDP Muş Milletvekili Demir Çelik'e dikkat çekmiştim.  Ve  yazımda BDP Muş Milletvekili Demir Çelik'in  duyumlara göre Van'dan başkan adayı gösterilebileceğini anlatmıştım.
Önceki gün.
BDP Genel Başkan Yardımcısı, TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyesi, Muş Milletvekili Demir Çelik, Van Belediye Başkanlığı'nın yeni imar protokolünün açıklanmaması sebebiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yaptığı anlaşmayı feshettiğini açıkladığı basın toplantısına Belediye Başkan Vekili Sabri Abi ile birlikte katıldı.  
Demir Çelik toplantıda Van'ın yeni imar planıyla ilgili açıklamalarının yanı sıra çeşitli eleştirilerde bulundu. 
Çelik'in Van'a gidiş gelişlerinin, toplantılarının, açıklamalarının mutlaka bir anlamı vardır. 
Duyumlar doğrumu çıkıyor? İzlemeye devam. 

Yazarın Diğer Yazıları