İkram Kali

Demirtaş geç mi kaldı?

İkram Kali

Hafta sonu Van’da düzenlenen “ Savaşa karşı barış” mitingine katılmak üzere Van’a gelen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş önce basın mensuplarıyla bir araya geldi. Demirtaş’ın gündeme damgasını vuran açıklamalarını dinlemiş, okumuşsunuzdur. Basın toplantısından yansımayan bazı detayları aktarmak istiyorum.

Basın toplantısı organizasyonu vasat ve gerekli güvenlikten yoksundu. Her türlü provokasyona açık bu süreçte basın mensupları dâhil herkes en tiziz şekilde üst ve çanta araması sonrası salona alınmalıydı. Parti görevlilerinin bu özensizliğine anlam veremedim.

Basın mensupları dışında ilgisiz insanların salonda bulunması yanlıştı.

Demirtaş’ın dakikalarca masada konuşma yapmasını beklemesi hoş ve şık değildi.

Basın mensuplarından soru beklemesine rağmen kötü organizasyon nedeniyle Demirtaş’a soru sorulması için zemin yaratılmadı. Bir ara Demirtaş’ın önüne mikrofon getirildi ancak basın toplantısı kahvaltı havasına dönüşünce soruda gelmeyince mikrofon geldiği gibi kaldırıldı.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a gelince;

Herzamanki sakin duruşuna karşılık Demirtaş’ta tedirginlik, endişe vardı.  Zor bir dönemin ağırlığı ve yansıması  gizliydi ifadelerinde.

İrticalen yaptığı konuşmasında Van’a sık sık vurgu yaptı.

Van’da görev yapan yerel basına önem vererek partililerden hangi basın kuruluşuna ait olursa olsun bütün  basın mensuplarına yardımcı olmalarını istedi. Yani yazdıkları haberleri nedeniyle basına dokunmayın dedi. Zor bir dönemde görev yapan yereldeki ulusal ve yerel basın mensuplarına sahip çıkan ifadeleri önemli ve anlamlıydı. Basınla ilgili uyarısının arkasında duyduğu veya edindiği bir bilgi vardı sanırım. Demirtaş’ın basını koruyan yaklaşımı, uyarısı umarım HDP’nin yerel yöneticilerine de örnek ve esin kaynağı olur.

Basınla buluşmasında yaptığı konuşma mitingin önüne geçti adeta mitingi gölgede bıraktı. Bu sanırım bilinçli bir seçimdi.

Konuşması sonrası kahvaltı masasına  dönen Demirtaş, masasında  bulunan bütün yiyecekleri kaldırtarak kahvaltıda yalnızca cam bardakta bir iki bardak çay içti. Demirtaş ballı kaymaklı kahvatlı yaparak spekülasyonlara yol açacak fotoğraf karesi vermek istemedi.   

Türkiye’de herkes barış, çözüm istiyor.

“ Barış” mitingi ve örgüte yönelik silah bırakama çağrısında kanımca geç kalındı.  Keşke çağrı ve miting daha önce yapılmış olsaydı. Demirtaş 7 Haziran seçiminden birkaç gün sonra İstanbul’da 1-2 milyon insanın katılımıyla PKK’ya silah bırakama ve barış çağrısı yapmış olsaydı Çözüm Süreci ve siyasi açıdan tarihi bir gelişmeye imza atmış olacaktı. Ve bu çağrıyla  beraber son bir ayda yaşanan ölümler, saldırılar da belki de gerçekleşmemiş olacaktı.

Ama bu yapılamadı. 

 Dualar ve dilekler barış, kardeşlik  için

Hafta sonu iki önemli etkinliğe ev sahipliği yaptı Van. Ülkemizde son dönemde yaşanan saldırı, çatışma ve ölümlerin son bulması için dualar, çağrılar Van’da dile geldi.    Aynı gün aynı saatlerde Hazreti Ömer Camisi’nde Bediüzzaman Van Mevlidi’nde dua edildi.  HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın katıldığı mitingde barış, kardeşlik çağrısında bulunuldu.

İşte bu farktır bizi bir arada tutan. Bu farktır bizi bize kaynaştıran. İster dua et, ister çağrı yap, ama barışı kardeşliği inanarak iste. Van’da bu oldu.

Yazarın Diğer Yazıları