Eğitimci Yazar Bahri Yıldızbaş

Fıkralarımız!!

Eğitimci Yazar Bahri Yıldızbaş

SINIF !..

— Küçük bir mahkeme salonunda, savcı iddianameyi okumaya başladı.

— “Sayın hakim, kitap kırmızı kapakla çıkmıştır ve adı Sınıf’tır.  Bu nedenle TCK’nın 216. maddesine göre, (yani “halkın; din, dil, ırk, mezhep, sosyal sınıf veya bölge farklılığı açısından farklı özelliklere sahip bir kısmını, diğer bir kısmı aleyhine kin ve düşmanlığa ittiği gerekçesiyle suçludur. Gereğinin yapılmasını arz ederim."

— Adam, şaşkınlıkla etrafına baktı. Her şey, ona şaka gibi geliyordu. Bir şiir kitabı için miydi, tüm bunlar? Bu mahkeme, bu savcı, yanında kendisini savunmak için duran avukat, hakimin önündeki yazman..

— Öğretmendi adam, yıllarını okuldaki öğrencilerine vermişti. ”Çocuklarım” diyordu onlara. Kitabında da, çocuklarını anlatmıştı zaten. O halde, neydi suç olan? Neden buradaydı?

— Savcı devam ediyordu. “Ama kitap kırmızı, üstelik adı da Sınıf.”

— Şiirlerinden,  kesik kesik mısralar geldi adamın aklına…

“yoklama defterinden öğrenmedim sizi, benim haylaz çocuklarım!”

“İsterken adam olmanızı çoğunuz semtine uğramaz oldu okulun palto, ayakkabı yüzünden, kiminiz limon satar Balıkpazarı’nda, kiminiz Tahtakale’de çaycılık eder.”

— Buydu söyledikleri sadece.

— Bu nedenle, Nazım Hikmet’in kitaplarından sonra, ilk kez bu kitap toplatılmış ve yasaklanmıştı.

— Yasaklanmıştı kitap, kapağının rengi kırmızıydı . Adı da Sınıf’tı.

Beyninde, zonklamaya devam ediyordu yasaklanan kitabındaki şiirler.

— “Benim bilgili, becerikli çocuğum, kalktığın zaman tahtaya yüzünün kızarması neden?

Ayağında sağlamca bir pabuç, sırtında bir ceket yok diye mi?

Ne var bunda sıkılacak, utanmak bize düşer çocuğum!”

 — Birden, herkes ayağa kalktı.

Hakim kararı açıklıyordu. Hayatında ilk kez tutuklanıyordu adam.

— 6 ay hapiste yattı adam. O zaman ki yasalara göre, 6 aydan fazla hapiste yatan bir kişi öğretmenlikten çıkarılıyordu.

— Adam tam tamına, 6 ay hapiste yatmıştı. Ne bir gün fazla, ne bir gün eksik. Ama 6 aydan fazla yatmış gösterilip, öğretmenlikten de atıldı.

— Yılmadı adam, onlara güzel bir dünya kurabilmek için yazmaya devam etti. Tutuklandı gene, işkenceye maruz kaldı, hatta yetmiş yaşında kendi köyünün halkı içinde gözleri bağlanarak elleri kelepçeli gözaltına alındı.

— O adam kim mi ?

— Bu adam sizin ŕomanlarını   okuduğunuz, tiyatro ve filmlerini  izlediğiniz Hababam Sınıfının yazarı Rıfat Ilgaz 'dır.

— Şimdi, bu habere de gülebilırsiniz. Hatta, reklamlar ve ahlak dışı programlarla iliklerimize kadar değerlerimizi sömüren, nice Ilgaz’ların asılmasını, yok edilmesini manşetten veren, düşünen insanları hapse attırmak İçin her türlü çirkinliği ve ahlaksızlığı mübah sayan, gündüz ve akşam kuşaklarına Ilgaz filmlerini bırakarak, para kazanmak İçin bizleri güldürerek sömürenlerin TV kanallarında izleyip gülebilirsiniz.

— Bir de, sizden küçük bir isteğim var...Bu gerçek fıkrayı, bir dostunuza duyurmanız. Hani olur da, kuş taşa çarpar ve gülerken düşünebilen iki üç insan daha buluruz. İyi seyirler ve bol kahkahalar.

 

Yazarın Diğer Yazıları