Atilla Dinçer

Joınt Venture (İş Ortaklıkları)

Atilla Dinçer

Kurumlar Vergisi Kanunu'na göre; "...kurumların kendi aralarında veya şahıs ortaklıkları ya da gerçek kişilerle, belli bir işin yapılmasını ortaklaşa yüklenmek ve kazancını paylaşmak amacıyla kurdukları ortaklıklardan bu şekilde mükellefiyet tesis edilmesini talep edenler.." iş ortaklıkları (Joınt venture)  olarak tanımlanmıştır. Sözü edilen bu kurumlar, kazanç paylaşımı amacıyla kurulan ortaklıklar olup, belli bir işin birlikte yapılmasını ortaklaşa yüklenmektedirler. Şahıs ortaklıkları veya gerçek kişilerin mezkur kanunun 2.maddesinde sayılanlarla veya aynı kanunun 2.maddesinde sayılanların kendi aralarında oluşturdukları adi ortaklıklar hakkında, istenilmesi halinde iş ortaklıkları olarak kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirilebilmektedir. Bu nedenle, mükelleflerce talep edilmesi halinde tüzel kişiliğinin bulunup bulunmadığına bakılmaksızın iş ortaklıkları kurumlar vergisi mükellefi olabileceklerdir. Esas itibariyle iş ortaklıkları, adi ortaklık veya isteğe bağlı olarak kurumlar vergisi mükellefi şeklinde kurulabilmektedirler.

İş ortaklıklarının kurumlar vergisi mükellefi olarak tesisinde asgari olarak aşağıdaki şartları taşıması zorunludur.

a) Ortaklardan en az birinin kurumlar vergisi mükellefi olması,

b) Ortaklığın belli bir işi sonuçlandırmak üzere yazılı bir sözleşmeyle kurulması,

c) İş ortaklığı konusunun belli bir iş olması,

d) Birlikte yapılacak olan işin belli bir süre içinde gerçekleştirilmesinin öngörülmesi,

e) İş ortaklığı ile işveren arasında bir yüklenim sözleşmesinin olması,

f) Tarafların, müştereken yüklenilen işin belli bir veya birden fazla bölümünden değil, tamamından işverene karşı sorumlu olmaları,

g) İşin bitiminde kazancın paylaşılması,

h) Birlikte yapılması öngörülen ve müştereken yüklenilen işin bitimi Vergi Usul Kanunu'nda belirtilen mükellefiyetle ilgili ödevlerin tamamının yerine getirilmesiyle mükellefiyetin sona ermesi.

Her ortağın işin belli bir bölümünün yapımını yüklendiği konsorsiyumlar, iş ortaklığı dışında sayılmaktadır. Mezkur ortaklıklar, devamlılık gösteren ve aynı nitelikte olan iş veya işler için değil, belirli bir sürede bitecek bir iş için kurulacak ve tam mükellefiyete tabi olacaktır. Buradaki devamlılık göstermeme unsuru, iş ortaklığı tanımı açısından büyük önem arz etmektedir. Keza belli bir iş için kurulan iş ortaklığında işverenin birden fazla olması, iş ortaklığının da birden fazla olmasını gerektirmemektedir. Ancak bir işverene karşı birden fazla işin, yukarıda tanımı yapılan iş ortaklığı çerçevesinde yüklenilmesi halinde, her iş, ayrı bir iş ortaklığının kurulmasını gerektirecektir. Yani aynı ortaklar tarafından aynı nitelikte bile olsa birden fazla olan yüklenimler dolayısıyla her bir iş için ayrı ayrı  vergi mükellefiyetinin tesis edilmesi ve ayrı birer mükellefiyet şeklinde vergi yükümlülüklerinin yerine getirilmesi kaçınılmaz bir zorunluluktur.

İş ortaklığının  kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesi, ortaklığın kuruluş safhasında akdedilen sözleşmelerinde belirtilen merkezlerinin bulunduğu yer vergi dairesi olacağı kuşkusuzdur. Sözleşmede, ortaklık merkezinin belirtilmediği durumlarda ise iş merkezinin bulunduğu yer vergi dairesi, bağlı olunacak vergi dairesi olacaktır.

İş ortaklıkları Kurumlar Vergisi Kanunu'na göre ayrı bir kurum olarak değerlendirilmekte ve kurumlar vergisi mükellefi olarak kabul edilmektedirler. İş ortaklıklarının faaliyetinden doğan kazanç, kurumlar vergisine tabi tutulmakta ve vergi sonrası kazanç, hisseleri oranında ortaklara dağıtılmaktadır. Kurumlar vergisi mükellefiyeti tercih edilerek kurulan iş ortaklıklarında kurumlar vergisi mükellefi iş ortaklığının kendisi, geçici vergi mükellefi iken adi ortaklık şeklinde kurulan iş ortaklıklarında ise, iş ortaklığını oluşturan ortaklar, iş ortaklığının ilgili geçici vergi dönemine ilişkin kazancından kendi paylarına düşen kazanç kısmını yine kendi şahsi işletmelerine ait kazançları ile birleştirerek geçici vergi beyannameleri ile beyan etmektedirler. Anılan ortaklıkların yıllara yaygın inşaat taahhüt işleri kapsamındaki faaliyetleri söz konusu olduğunda geçici vergi yönünden mükellefiyet durumları söz konusu olmayacaktır. İş ortaklıkları Katma Değer Vergisi (KDV) açısından bağımsız işletme birimleri olarak ayrı vergi mükellefiyetine sahiptirler.

Yazarın Diğer Yazıları