Veysel Selen

Ermeni ayaklanması ve Van'ın kurtuluşu(2)

Veysel Selen

Kale çevresindeki Müslüman mahallelerindeki yangın 1 hafta sürdü. Yangın süresince hüzün, gözyaşı eksilmedi. Çaresizlik subayından,erine,milisinden kışlaya sığınmayı başaran sivillerde de zaman zaman isyana yol açıyordu. Hele Gölde açılan gemilerin ele geçirilip yakılışını uzaktan da olsa görürken... Ruslar 16 Mayıs 1915'de Erciş üzerinden hücuma geçince Cevdet Bey idaresindeki Osmanlı kuvvetleri Gevaş üzerinden Reşadiye doğrultusuna çekildi.Van önce Ermeni gönüllü çetelerinin, 17 Mayıs 1915'de de Rusların eline geçti. Van'daki Kilise çanları sürekli çalıyor Ermeni halk çoluk çocuk coşku içinde bağırıyordu. Sesler Toprakkaleden bile duyuluyordu. Ruslar bir miktar askeri Van'da bırakarak Osmanlı askerlerinin peşi sıra Gevaş istikametine hareket etti. Van'da ağırlıklı olarak Ermeni Ermeni çeteleri kaldı. Toprakkaledeki kışladan ve Hacıbekir kışlasından top atışları yapılıyor, ancak çok etkili olmuyordu. Top atışları Ermenileri tedirgin ediyordu bir de Ermenilerin Möhre Duvar olarak adlandırdıkları temelde 50-60 cm olan yukarıya çıktıkca incelen 2 metrelik blok çamur duvarlar yıkılıyordu. Sur görevi gören bu duvarların sabah onarıldığını görüyorduk. Subaylardan duyduğumuz Rusların kaçamayıp bazı evlere saklanan Müslümanları, Zeve civarında sağ kalmayı başaranları ve Adır Adasında tutulan halkı Ermenilerden alarak emniyet içinde göç yoluna bıraktıklarıydı.

Temmuz 1915 başlarında Halil Paşa fırkasının geldiği Bitlis, Tuğ'un kurtarıldığı Fırkanın Reşadiye'ye doğru ilerlediği duyulunca Ruslar Erciş yönüne çekilmeye başladı. Aynı anda Van'da Ermenilerin telaş ve koşuşturma içinde oldukları gözle görülüyordu. Sabah çok erken herkesi "kalkın-kalkın" diye uyandırdılar, Ermeni hücumu var zannıyla  telaşla siperlere koştuk, bir de ne görelim Ermeniler at arabaları, kağnılar, eşekler, katırlar ne bulmuşlarsa  ona ağırlıklarını doldurmuş kadın çocuk, yaşlı,  göçe başlamışlar. Göçün başı Sıhke köyünü geçmişti. Kafilenin çevresi atlı Ermenilerle korunuyordu. Göç bütün gün sürdü. Sabah önce Cevdet beyin kuvvetleri Edremit üzerinden Van'a girdi uzaktan Halil Paşa Fırkası görünüyordu. Cevdet Bey öncelikle Müslüman mahallerine girdi, yıkıntılar arasından tek tük kaçmayan insan çıktığı görülüyordu. Halil Paşa Fırkası da Van' girdi. Oyalanmadan Cevdet Bey Van'da bırakılarak kalabalık olsun diye milisleri yanına alan Halil Paşa Ermenilerin peşine düştü. Fırka 9-10 bin kişiden oluşuyordu, zayıf hayvanları çektiği 12 top, bazı top arabaların daysa top yerine soba borusuna top süsü verilmişti, bunlarda 10 kadardı. Biz milisler top arabalarının çevresindeydik. Ermenilerin peşi sıra bazen geride kalan çetecileri kıra kıra İran'da Dilman civarına geldik. Ovada Fırka dinlenmeye çekildi. Bir kaç gün sonra Ermeni paşası olan Antranik komutasında Ermeni gönüllülerinin hücumuna uğradık 2 gün süren çatışmanın ardından Halil Paşa geri çekilip Türkiye -Irak  sınırına çekildi, takip bırakıldı. Bu arada Van'ın yaniden önce Ermeni çetelerinin ardından Rusların eline geçtiğini duyduk, sanırım Ağustos ayının ortalarıydı. Halil Paşa Fırkasıyla Irak'a doğru giderken bir çok milis gibi ben ve kardeşimde Dilman'da kaldık. Halktan duyduğumuz Urumiye civarındaki bizim köyler yakılmış yıkılmış, köylüler can derdine düşmüştü. Tüm bu topraklarda yıllarca zulmün en ağırını, işkence, (ki babamı ve bir çok köylümüzü Ermeniler yakalamış babamı cinsel organında tavana asmış pervane gibi döndürürken baba annemle yalvar yakar zor kurtarmıştık) ve eziyetin tahammül boyutunu aşırttığı, açlığın ölümlere yol açtığı, kanın insanı boğduğu, göz yaşının sel gibi aktığı bir yaşam vardı.Rus işgaline karşın erkek - kadın- çocuk herkes boş gözlerle bir lokma yiyeceğin ve başını sokacak yerin peşindeydi. Ruslardan destek alan Ermeniler Azeri, Türkmen, Acem, Kürt demeden Müslümanlara zulmediyor, öldürüyordu. Bu arada Dilman'da Bilal adlı bir gencin zahire dükkanında iş bulduk. Bir gün bir pekmez tuluğunu kaldırmama yardım eden Bilal'in kız kardeşiyle göz göze geldim, o an bir  çift kara gözün meftunu oldum. Bilal'den kardeşini istedim artık iç güveyi olarak kardeşimle barınacak yer bulduk ancak bu kez de mezhep savaşının ortasına düştük....

Haftaya yeniden Van, Van'ın kurtuluşu, Yahudi Tello'nun hikayesi.

Yazarın Diğer Yazıları