Ümit Kayaçelebi

Bir zamanlar Sümerbank vardı

Ümit Kayaçelebi

11 Temmuz 1933 yılında Mustafa Kemal Atatürk tarafından 'Sümerbank' ismi verilmiştir.Sümerbank fabrikalarının açılış törenleri tam bir şölendi. Açılışlara devlet yetkilileri, kurulum ve inşaatta görev alan Rus teknisyenler, yurtdışından gelen önemli konuklar ve şehir halkı katılıyordu. 9 Ekim 1937 tarihinde Nazilli, Atatürk ve beraberindeki heyeti, görkemli bir açılışla ağırladı. Fabrikanın içerisinde bulunan 480 makine hep birden harekete geçtiği an açılışa katılanları etkiledi. Atatürk çıktığı kürsüden;Nazilli basma fabrikasında 2400 kişinin çalışması hedeflenmişti. İlk baş gösteren sorun, bu kadar çok çalışan olmasına rağmen personel sayısının yetersizliğiydi. Hem Kayseri hem de Nazilli’deki fabrikalarda çalışan sayısının ve kalitesinin arttırılması gerekliydi.120 Sovyet montör ve mühendis, fabrikadaki bu açığı kapatmak için hemen göreve başladı. Fabrikalardaki personel ihtiyacı çevre illerden gelenlerle karşılanmaya çalışıldı. Sümerbank yerleşkeleri, bulundukları şehirlerin nüfusunda gözle görülür artışa neden oldular.

Fabrikalarını okula dönüştüren, mesai saatleri bitiminde ingilizce kursları açan Sümerbank, hayalindeki çalışan profilini yetiştirirken modernleşme hamlesinin öncüsü durumuna geldi. Türkiye'nin dört bir yanından yola çıkan gençler Sümerbank bursuyla dünyanın en iyi üniversitelerinde eğitim görüp ülkenin beşeri sermayesini oluşturdular.

1933 yılında yurt dışında 3 öğrenci okutan Sümerbank’ın 1969 yılı itibariyle bu sayısı 1626’yı bulmuştur.[2]

Sümerbank fabrikaları sanayi kuruluşu olmanın yanı sıra sosyal birer tesis olmuştur. Fabrikalar bünyesinde kütüphaneler, sinema ve tiyatro salonları kurulmuştur. Sümerbank’ın Nazilli basma fabrikası bünyesinde bir caz takımı kurulmuş, birçok resim ve heykel sergileri düzenlenmiş, kurulan Halkevi’nde biçki dikiş kursları açılmıştır. Çalışanlara yemek aralarında dünya klasiklerinden eserler dinleten Sümerbank fabrikaları, Sümerbank’ın kuruluş felsefesinin göstergesi olmuştur.Sümerbank kadınların çalışma hayatına katılmasında da öncü rol oynamıştır.

Sümerbank, çalışanlarının barınması konusunda da öncü adımlar atmıştır. Hemen her fabrikada işçiler için her türlü sağlık ve temizlik ihtiyaçlarının karşılandığı lojmanlar kurmuştur. Büyük fabrikaların civarında ise çalışanlar için mahalleler inşa etmiştir. Örneğin Nazilli Sümerbank fabrikası çevresinde kurulan Sümer Mahallesi.

Ayrıca işçilerin ulaşım servisini sağlamak için Nazilli'de 3km'lik bir demiryolu hattı döşenmiştir. Zayıf bir lokomotif ve iki vagon, ama fonksiyonel. Raylarda çıkarttığı sesten dolayı Nazilli halkınca ''Gıdı Gıdı'' denen tren 1995 yılına kadar 58 yıl boyunca işçileri taşımıştır. Şu an Nazilli ilçesinin nostaljik trenidir.

Nazilli 'Gıdı Gıdı' Treni

Sümerbank yerleşkelerinde spor kulüpleri ve müsabakaları da desteklenmiştir. Futbol, basketbol, atletizm, voleybol, bisiklet, güreş, yüzme, boks ve tenis sporlarının faaliyet gösterildiği spor alanları oluşturulmuş ve kulüpleri kurulmuştur. Sümerspor Futbol Kulübü'nün 1979 yılındaki kadrosunda Rıdvan Dilmen'i görmek mümkün.

Fabrika yerleşkelerinde tenis kortu bile olması büyük bir sosyal değişimin işaretlerindendi. Daha 15 yıl önce Kurtuluş Savaşı vermiş bir toplumun süngü tutan ellerinin bu kadar kısa sürede tenis raketiyle tanışması, ülkede iklimin hızla ve derinden değiştiğinin göstergesidir.

Sümerbank ilk kurulduğu yıllarda SB kısaltmasını amblem olarak kullanmıştır.kullanım şekli zamanla anahtar şeklinin S ve B harfleri ile sembolize edildiği logoya dönüşmüştür. Bu logo, Kâğıt Müzesi Dokümantasyon Merkezi’nin arşivlerine göre Türkiye Selüloz ve Kâğıt Fabrikası’nın (SEKA) kurucusu Mehmet Ali Kâğıtçı tarafından tasarlanmıştır. 1943’de anahtar şeklindeki SB harfleri ve Sümer kelimesi Sümerbank ürünlerini iç ve dış piyasada tanıtmak ve taklitçiliği önlemek amacı ile marka olarak tescil edilmiştir.

Cumhuriyet’in erken dönemlerindeki ekonomik koşullar Sümerbank tekstillerinde kullanılan hammadde, boyar madde ve kimyasal madde kullanımını belirlemenin yanı sıra Türk halkının giysi ile olan ilişkisini şekillendirmiştir. Guaj boya ile kağıt üzerine çizilen desenler üretim kapasitesine uygun olması için iki ila dört farklı renk kullanılarak tasarlanmıştır. Nazilli Basma Fabrikasında üretilen kumaşlarda seri üretim kapasitesi dahilindeki lineer geometrik kompozisyonlar ile Anadolu kültürünü temsil eden çiçekli ve folklorik desenler en belirleyici tasarım elemanları olmuştur. Sümerbank basma ve pazenlerinden dikilmiş tipik puanlı ve çizgi desenli pijamalar, okul önlükleri, elbiseler ve gömlekler bir dönemin standartlaşmış günlük giysilerini oluşturmuştur.

Desen bölümünde sanatçılar tarafından oluşturulan desenler, Gravür bölümünde bakır levhâlâra aktarılıyor. Bakır levhâlâr üzerinde asit işlemi uygulanarak, çukurluklar meydana getiriliyor ve gravür hazırlanıyor. Baskı bölümünde boyaları üzerine alan desenli bakır levhâlâr, yerleştirildikleri silindir sayesinde sonsuz bir şekilde ve desen tekrarı yaparak silindirlerin arasından geçen kumaşın üzerine deseni aktarıyorlar. Böylece kumaş deseni haline getiriliyor. Basım işi yapıldığı için de bu kumaşa 'basma' deniyor.[4]

Üretim makinesinin teknik eksikliğinden dolayı enine değil boyuna basılan çizgilerle dikilen pijamalar olay oldu. Devlet pijama mı yapar tartışmaları ortaya çıksa da sonuç olarak herkes çizmelerden taşlarla süslenmiş kadın pabuçlarına kadar birçok ayakkabı üretilmiştir. Üretilen askeri kundura, çizme, koşum takımları 1956’da Uluslararası Paris Fuarı’nda sergilenmiş, Uluslararası Viyana Fuarı’nda Beykoz ürünü kunduralar altın madalya kazanmıştır.[5] 1968–2003 yılları arasında bu işletme de görev yapan Teknik Müdür’ün anlattıklarına göre; ayakkabı modelleri modelhane bölümünde çalışan beş teknisyen tarafından geliştirilmiştir. Ayakkabı modellerinin geliştirilmesi sürecinde nadiren İtalya’daki fuarlara gidilmekte ya da edinilen dergilerden beğenilen modeller taklit edilmektedir.

11 Eylül 1987'de Sümerbank'ın özelleştirilmesine karar verilerek bankacılık birimi 'Sümerbank' olarak ayrılmış, sanayi faaliyetlerine devam eden bölümü ise 'Sümer Holding' adını almıştır.

Kaynak: Zeynep Yarar

Yazarın Diğer Yazıları