Şahin Akçap

Sosyal medya üzerine notlar

Şahin Akçap

Kim ne kadar eleştirirse eleştirsin sosyal medya susturulmuş toplumlarda bir nefes kadar önemlidir.

Neden mi?

Bazen aile içinde bile konuşmadığımızı konuştuğumuz, oyunuzu verip icraatından memnun olmadığınız siyasi kimlikleri adabında eleştirme olanağı verip eleştirdiğimiz, özlemlerinizi paylaştığımız, hayat kavgasının zaman tünelinde izini yitirdiklerinizi bulmamız, düşüncelerimizi dostlarınıza ulaştırdığımız, bilgi paylaşımında bulunduğumuz, egemen iktidarların sansürlediği gerçekleri onlara rağmen saniyede öğrendiğimiz için önemlidir.

Sosyal medyayı bir tek hırsızlar, uğursuzlar, totaliter(baskıcı) egemenler sevmez. Çünkü onlar sosyal medya gibi her şeyi ayan bayan eden bir ayna olduğu için karartmak, kırmak, yok etmek isterler.

Sosyal medyanın da içinde kendi işlerliğini sürdürebilmesini sağlayan kuralları vardır.

Taciz, küfür, özel hayatlara saldırı, kanıtsız mesnetsiz suçlamalar, cinselliği sapıklık boyutunda kullanmayı, inanç ve düşünceleri aşağılamayı, terör eylemlerini övmeyi, çatışma ve bölücülük yaratmayı men eder. Bunlardan birini yapan üyesi diğer üyeleri tarafından şikâyet edildiği zaman "SPAM" sayısallığına göre dışlar. Bu saydıklarımı zaten özgür düşünceye inanan ve her inanca saygılı olan insanlar yapmaz ve düşünmez. O halde kurallar mantık değerleri içinde ve çok yerinde konulmuştur.

Biliyorsunuz insanlığın evriminde en çok ilgi çeken oyunlarda biri satrançtır.

Satranç hayatın kendisidir.

Piyonlar, atlar, kaleler, vezir ve şah satranç tahtasında hayatın kuramlarına göre dizilmiştir. Her figürün kendine özgü hareketi vardır.

Usta bir satranç oyuncusu sahip olduğun figürleri kullanırken her hareketin ne kazandıracağını, ne kaybettireceğini yaptığı hamlelerle iyi düşünmek zorundadır.

O halde sosyal medyaya yansıtacağımız özel düşüncemizi, eleştirimizi, önerimizi bir satranç ustası gibi iyi düşünmek zorundayız. Amacımız olumlu bir iz bırakmak olmalı. Bir küçük ışıkla arkadaşlarımıza yararımız dokunmalı.

Karşı düşünceden bir insan olsa bile onu eleştirirken onuruna, düşünce ve inanç özgürlüğüne, yaşam biçimine halel getirecek davranışlardan uzak durmalıyız.

Ve son günlerde sosyal medya her kese açık olacak gibi hezeyanlara neden olan duyurular paylaşıldı.

Olsa bile siz sosyal medya kuralları içinde kişi hak ve özgürlüklerine tecavüz etmediğiniz sürece olumsuz olanları yapıcı bir eleştiri ile eleştirdiğiniz sürece size hiç kimsenin gözünüzün üzerinizde kaşınız var demeye hakkı yoktur. Anayasal hakkınız düşündüğünüzü söyleme hakkınızı zaten yasal çerçeve içinde tutmaktadır. Ama benim Anayasal hakkım var diye ahlaki boyutu aşıp babalanmadığınız sürece…

Geçtiğimiz gün sosyal medya üyesi olarak naçizane bir öneri paylaşmıştım. Yeme içme, ziyafet gibi paylaşımlarınız; sahip olduklarınıza, olmayanlar için olumsuzluk yaratabilir diye.

Bu önerim özeldi. Ülkemizdeki sosyal ve ekonomik durumu düşünerek nefse yönelik resim paylaşımlarında… İnsani ve duygusal bu naçizane önerim asla özel hayatlara karşı bir tavır değil sadece bir dilekti. Hani her bütçenin sofrasına koyacaklarını, koymayacaklarını düşününce bu bir yazı refleksine dönüşmüştü.

Hazır bu yazıyı kaleme almışken, sosyal medya projelerini hayatla buluşturan, gönüllerimize dostluk köprüleri kuranlara selam olsun diyorum.

Yazarın Diğer Yazıları