Şahin Akçap

Sis sarmalındaki yaman süreç!

Şahin Akçap

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en çetrefilli olaylar ve entrikalar zincirleriyle kuşatılmış günlerden geçiyor.

Gündem sihirbazları hırsızlıkları, rüşvetleri, devlet içinde paralel devlet gerçeklerini o bilinen okus pokuslar la yeni gündemler yaratmaya devam ediyor. Sürüden baş kaldıran koçlar tezgâhı önceden kurulmuş kayıt tuzaklarının şantajlarında yok ediliyor.

Kaleminden kan damlayan gazeteciler susta durmuş… Pencereden dışarı bakarken camı göremeyecek kadar basiretleri bağlanmış.

Üç  “Y” yani… Yasama, Yürütme, Yargı töhmet altında…

Suçlular korku salan zebanilerinin kanatları altında…

Bir tepsi baklavayı çalmanın, fırından bir ekmek aşırmanın suçu zincirli kelepçelere vurulurken devlet soymanın kabahati sadece işaret parmağının dudaklara götürülerek “Sus!” İşareti çakmak.

Allah, kitap, ar ve namus siyasi dönencelerin arsız sömürüsünde…

Suçun cezasız, cezanın askıda kaldığı günlerin zehirli havasını soluyoruz.

Devlet… Paralel devlet yaygaraları arasında Türkiye Cumhuriyeti Devlerinin onuru paramparça!

Uyuyanlar ise her zaman ki gibi:

“Bunlar giderse kim gelir yahu!” Serzenişinin dayanılmaz hafifliğini yaşıyor.

Ve…

Tıpkı bir ağaç kurdu gibi…

Ve…

Tıpkı duvarı yiyen rutubet gibi…

Ve…

Tıpkı demiri içten içe kemiren pas gibi…

Sis sarmalındaki yaman süreç umudun üzerine çullanmaya devam ediyor…

Ve de o ses… Tarihin derinliklerinden yükselen ses diyor ki:

“Bir umudum sende anlıyor musun?”

 

Yazarın Diğer Yazıları