Mustafa Sarıgül umudun işareti mi?
Şahin Akçap
8 Aralık 2013 tarihinde İstanbul Zeytinburnu mitingiyle İstanbul Belediye Başkanlığı için C.H.P'den adaylığını açıklayan Mustafa Sarıgül'ün coşkulu konuşmasından aklılarda kalanlar çok önemlidir.
Birincisi… Seçildiği zaman İstanbul halkının partizanlık yapmayan başkanı olacağına söz verdi. Sarıgül'ün siyasi özgeçmişine baktığımız zaman bunu görebiliyoruz.
Seçildiği zaman belediyede çalışanları farklı düşüncelerinden dolayı işinden aşından etmeyeceğini ve böylesine bir yolu vebal olarak göreceğinin altını çizdi.
İkincisi… Bu maratonda önünü kesecek tehlikelerin olduğunu iddia etti. Sosyal medyada yaklaşık yedin bin kiralık insanın aleyhinde çalışacağını belirtti. Bunlar için şimdiden önlem aldığını ve sevenlerini sosyal medyadaki bu düzenbazların oyununu bozmaya davet etti. Kendisi için "Muhtar Sarıgül!" Diye bağırttıranlara anlamlı yanıtlar verdi. "O muhtarlarla İstanbul'u alacağız. Ve gün geldiğinde ben İstanbul'un Belediye Başkanı olduğumda muhtarlar da benim başkanım olacak." Dedi.
Halk TV'nin canlı yayınla sunduğu mitingde Mustafa Sarıgül sıkça kesilen sözleri arasında kendisine güvenilmesinin zafere gidecek yolun meşalesi olacağını belirtti.
Seçim şarkılarıyla süslenmiş mitinginde Mustafa Sarıgül'ün önemle vurguladığı değerler arasında şunlar vardı.
Ayrıştırmamak.
Bölmemek.
Ötekileştirmemek.
Belden aşağı vurmamak.
Siyasete nezaket, zariflik katmak…
"Biz çılgın projeler yerine gerçek ve ihtiyaçlara uygun projeler hayata geçireceğiz derken miting alanını dolduran binlerce İstanbulludan yanıt olarak alkış ve tezahürat aldı.
Miting sonunda akıllarda:
"Mustafa Sarıgül umudun işareti mi olacak?" Sorusu şekillendi.
Bu sorunun yanıtını da elbette yarın giderek coşkuya dönüşecek mitingler ve o mitingleri yaratan halk verecek.
