Şahin Akçap

Kar

Şahin Akçap

Kar sesiyle uyuyup, kar sesiyle hiç uyandınız mı?

 "Kar'ın sesi olur muymuş?" Demeyin.

 Hani tül perdeye, ya da ipek bir kumaşa rüzgâr dokunurken bir ses çıkarır ya… İşte öyledir kar'ın sesi.

 Eğer yaprakları henüz gazele dönüşmemişse ağaçların ve gafil yakalanmışlarsa beyaz örtüye incecik dallarını kurban verirler. Yağan kar'ın yükünü taşıyamazlar. Kar yükünü taşıyan tek varlık dağlardır.

 Bugün geldi kar haberi memleketten. O muazzam örtüsünü sermiş şehirlerimize, kasabalarımıza, köylerimize, dağlarımıza.

 Doğayı tanıyanlar çoktan:

"Hoş gelmiş, sefa gelmiş, bereket getirmiş." Dilekleriyle karşılar karı. Çünkü kar soğuk geçecek bir mevsimin toprağı sımsıkı örten yorganı gibidir. Çünkü kar azalmaya yüz tutmuş su kaynaklarını yeniden besleyecek bir zenginliktir.

 Bilirim, zahmeti çoktur... Kömürlüğü, odunluğu yoksulsa insanların eziyeti de boldur.

 Şimdi sekavuller ( söğüt dalından süpürge), mecrefeler (kar küreği) muhafaza edildikleri yerlerden fora edilmiştir. Toprak damlar kar yüküyle zorlanmasın diye konu komşu çoktan seferber olmuştur.

 Bizim orada aklı yok garibanlar vardı. Mesela Aslan ağabeyimiz vardı. Saçı, sakalı birbirine karışmış. Çocukken ne çok merak ederdik onu. Kışa kıyamete nasıl direniyor, aç kalmıyor mu soruları kurcalardı aklımızı. Kimseye el açmaz, dilenmezdi. Sonra anladık ki fırınlarda yatarmış Aslan ağabey. Esnaf korur, kollar, karnını doyururmuş.

Yani diyeceğim o ki kış memleketlerinin yoksulu çoktur. İncitemeden, kırmadan, üzmeden, gururlarına halel getirmeden onlara koşmak, kimsesizlerin kimsesi olmanın gereğini yapmak bir insanlık görevidir.

 Cefasının yanında güzellikleri de getirir.

 Beraberinde duyumsuz manzaralar yaratır. Caddelerin köşe başlarında kestanecilerin közlediği kestane kokularını yayar. Çocuklara kızaklarını yarıştırıp, havuç burunlu, kömür gözlü kardan adamlar yaptırır.

 Yani iki gözüm kar güzeldi.

Yazarın Diğer Yazıları