Şahin Akçap

Arap Baharı güze döndü

Şahin Akçap

Mısır, bir  Arap ülkesidir. Halkının çoğunluğu Müslüman Araplardan oluşur. Başkenti Kahire'dir. Kuzey Afrika'nın nüfusu en büyük olan ülkesidir. Medeniyetin beşiği olan Ortadoğu'da bulunan bir ülkedir. Ülke 1,010,000 kilometre kareyi kapsayan bir toprak parçasına ve 2012 tahminiyle yaklaşık 90 milyon nüfusa sahiptir.
Mısır'ın yaklaşık 7.000 yıllık bir geçmişi vardır. İlk medeniyetten bu yana birçok yönetim, ülke ve kavim gelmiş, geçmiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nun bir vilayeti olmuştur. 1922'de bağımsızlaşmış ve 1953'de cumhuriyet ilan edilmiştir. Mısır ve Suriye arasında 1 Şubat 1958'de ilan edilen ve her iki ülkedeki plebisitlerle (referandum) onaylanan siyasi birleşme. Bir askerî darbenin ardından Suriye'nin Mısır'dan bağımsızlığını ilan etmesiyle, 28 Eylül 1961'de son buldu. Mısır tarih boyunca altı kez bayrağını değiştiren bir ülkedir. 
Mısır'da ekonomi; turizm, Nil Nehri kıyılarında ve alüvyonlu mümbit topraklarda yetişen dünyanın en kaliteli uzun elyaflı pamuğu Gize ile tekstil ürünleri ihracatına dayanmaktadır. Kahire dünyanın en büyük zincirlerinin 5 yıldızlı otelleriyle yoğun konaklama imkânına sahiptir.
Hafızalarımızı tazeleyerek Mısır'da bugün yaşanan askeri darbeyi değerlendirelim. 
Tunus, Mısır, Libya, Suriye, Bahreyn, Cezayir, Ürdün ve Yemen'de büyük çapta; Moritanya, Suudi Arabistan, Umman, Irak, Lübnan ve Fas'ta küçük çapta olmak üzere tüm Arap Dünyasında başgösteren mitingler, protestolar, halk ayaklanmaları ve silahlı çatışmaları kapsayan Arap Baharı; özgürlük mücadelesi adı altında birçok Arap diktatörünü resmen devirmişti.
Uzmanlar o günlerde bu eşi görülmemiş halk hareketini, Arap dünyasında yaşanan en büyük değişim olarak yorumlamışlardı.  Protestolar, Arap Dünyası'nda başta gelen işsizlik, gıda enflasyonu, siyasi yozlaşma, ifade özgürlüğü, usulsüzlükler ve kötü yaşam koşulları gibi pek çok sorun sonucunda önce Tunus'ta Muhammed Buazizi'nin kendini yakmasıyla başlamış, ardından benzer sorunlar yaşayan ülkelerde domino etkisi göstererek yayılmıştır
İlk olarak 18 Aralık 2010 tarihinde Tunus'da başlayan protestolar daha sonra Mısır, Yemen, Cezayir ve Ürdün'e sıçramıştır. Bu ayaklanmalar Tunus ve Mısır'da 23 yıldır yönetimde olan Zeynel Abidin Bin Ali ile 30 yıl boyunca Mısır Cumhurbaşkanlığı görevinde bulunan  Hüsnü Mübarek'in görevlerini bırakmasıyla sonuçlanmıştı.
 Tahrir Meydanı Mısır değişimin adresi olmuştu.
21.yüzyılın en önemli olaylarından bir olarak değerlendirilen günümüzde de süren, Arap coğrafyasında yaşanan "Arap Baharı"  olarak adlandırılan halk hareketi Mısır'da yaşanan askeri darbeyle güze dönmüş, demokratikleşme süreç sekteye uğramıştır. İnşallah taraflar arasında kanlı savaş başlamaz, Mısır gibi köklü bir ülkede kaos yaşanmaz. 
Uzmanlar bu sürece gelinmesinde Mursi'nin ciddi hatalar yaptığını ileri sürüyorlar. 
Ama gerçek şu ki; ABD Ortadoğu da ne istiyorsa o oluyor. Getiriyor,  götürüyor,  yıpratıyor. Kullanıyor, beğenmediğini veya miadı dolanı da zamanı genlice ile indiriyor. Bütün bunlar demokrasi kültürü yerleşmemiş ülkelerde yapıyor.  Mısır'da Müslüman Kardeşlerin yani Mursi'yi göreve kim getirdi? ABD. Askeri darbeyle uzaklaştıran kim? ABD. Askeri darbeyi Mısır'da yapan askerin başındaki general kim?  ABD'nin yetiştirdiği Mısır Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı El Sisi. El Sisi, 1977'de Mısır Askeri Akademisi'nden mezun olmuş, 2006 yılında Pennsylvania'daki Amerikan Kara Harp Akademisi'nde yüksek lisansını tamamlamış,  Şubat 2011'de Arap Baharı'yla birlikte yaşanan devrim sırasında Sisi Genelkurmay Başkanı olarak Mursi tarafından göreve getirilen bir askerdir. Abdulfettah el Sisi, eğitim ve mühimmat yardımı aldığı ABD ordusuyla kurduğu yakın ilişkilerle tanınıyor. Bunların ötesinde 1979 yılında yapılan İsrail-Mısır Barış Antlaşması'ndan Mısır ordusunun en büyük destekçilerinden ABD, halen Mısır'a yıllık 1.3 milyar dolar yardım yapıyor. 
Mısır'daki askeri müdahaleyi değerlendiren Dışişleri Bakanı Davutoğlu, ''Halk iradesiyle seçime gelen hükümetler ancak halk iradesiyle görevden alınırlar'' dedi.
Devlet gazetesi Thawra'ya konuşan Suriye Devlet Başkanı Esad ; " Mısır'da olan şey, siyasal İslam denen şeyin çöküşüdür. Dünyanın her yerinde dini siyasal emellerine alet eden herkesin akıbeti de bu olacaktır. İnsanları her zaman kandıramazsınız. Hele ki binlerce yıllık bir medeniyete sahip olan Mısır halkını. Bir yılın ardından gerçekler Mısır halkının önüne geldi. Müslüman Kardeşler'in performansı halkın onların yalanlarını görmesini sağladı" ifadeleriyle yorumladı. Şu kaderin,  cilvesine bakın.  Esad'ı yıkmak isteyen Mursi giderken Esat ise giden Mursi'ye el sallayarak mesaj yayınlıyor. 
Mısır'da Arap Baharı ile iktidara gelen Müslüman Kardeşler şokta. Diyorlar ki, "Mursi'nin atadığı Genelkurmay Başkanı darbe yaptı, Ordu bize ihanet etti."  Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdülaziz Mısır Genelkurmay Başkanı el Sisi' ye ve geçici cumhurbaşkanlığı görevine getirilen Adli Mansur'a tebrik mesajı gönderiyor. Darbelere karşı olan, Türkiye'ye ders veren,  fasılaları açmayan Avrupa Birliği (AB) ve ABD Başkanı Obama Mısır'da yaşananları darbe olarak değerlendirmiyor. 
Mısır'da ki gelişmelerin özetini Ezher Şeyhi Ahmed et-Tayyib yaptı. Tayyip şöyle diyor: "Mısır şimdi iki seçenekle karşı karşıyadır, tatlısı dahi acıdır. En acısı ise halkın karşı karşıya gelerek kanının dökülmesidir. Bazıları başkanı destekliyor bazıları karşı çıkıyor, bu krizden çıkış için, 'iki zarardan büyüğü, hafifi ile defedilir' fıkıh kaidesi uyarınca erken seçim yapılmasını destekledim." 
Mısır'da baharın güze döndüğünün fotoğrafı  bu.

Yazarın Diğer Yazıları