Van’ın sosyal psikolojisi iyi değil

Van toplumunun sosyal psikolojisi umutla, heyecanla her maça çıkan, ancak her maçını bir şekilde kaybeden, yetmez gibi beklemediği cezalarla karşılaşan,  kazanama direnci zayıflayan, futbolcuları topa girmekten çekinen ve şampiyon olma umutları sarsılan futbol takımına benziyor. Kalabalıklar kimseyi yanıltmasın. Kentin psikolojisi iyiye işaret değil. 

 Vanlıların bugünkü psikolojisi can, mal kayıplarına yol açan 2011 depremi sonrasında bile bu kadar karmaşık değildi.  Kent sorunlarının zamanında çözülmemesi,  toplumu ayağa kaldıracak beklentilerin gerçekleşmemesi,  umut ve heyecan dalgasının yaratılamaması bunun yanında toplumu derinden etkileyen  “Esnaftan örgüt adına haraç-bağış isteniyor ”, “  Yerli esnaflar ve bazı aileler kenti terk ediyor” duyumları,  “Belediyeler zamanında ruhsat vermiyor”, “  kentsel dönüşümde çifte standart giderilmiyor” söylemleri duygusal bıkkınlık ve çöküntü yaratarak can sıkıyor.

Toplumu etkileyen algının oluşmasında iletişim kanallarının sağlıklı işlememesi ve fısıltı gazetesinin etkili çalışmasının da rolü var.  Bunlara birde ilgisizlik, sorumsuzluk, cehalet ve bilinçsizlik etkilenince Van’ın sosyal psikolojisi haliyle fulü görünüyor. Anlayacağınız Van toplumunun psikolojik sağlığı iyi değil.  Yok, iyidir diyorsanız o zaman araştırma yapın, halkla konuşun sonrada çıkın bunların aksini söyleyin.

“Esnaftan haraç-  bağış isteniyor”, “ Bazı yerli esnaflar ve aileler Van’ı terk ediyor, edecek”   deniliyor.  Siz  buna şehir efsanesi  diyebilirsiniz.

Ama  toplum rahatsız.

 İlimizde güncel toplumsal sorunlar üzerine sosyal araştırma, anket yaparak halkı aydınlatması gereken üniversitenin ilgili bölüm ve akademisyenleri ortalarda yok.  İşine geldiği zaman siyasi, popüler konularda felsefe yapan, adresine teslim açıklamalarda bulunmayı ihmal etmeyen akademisyenler sanırım uykuda. Onları eleştirmiyorum. Çünkü derslikleri ile lojmanları aynı yerleşkede yan yana olunca şehirden pek haberleri olmuyor!  

 Önceki gün hanımı Vanlı olan, Vanlıları, Van’ı yakından tanıyan, kent üzerine sağlıklı sosyal, toplumsal gözlem ve değerlendirmeleri bulunan, Ankara’dan gelen misafirimizle birlikteydik. Van’da bir hafta kalan misafirimizin Van üzerine yaptığı gözlemlerini dinledim. Şunları söyledi: “ Tanıdık esnaflara   ‘merhaba’ dedim. Van tavası yaptılar yedik, arkasından kırtlama çay içtik.  Kimi dostlarda Alaköy kavunu yedirdiler..  Toplumda suskunluk,  sessizlik,  tedirginlik gözlemledim. Acabalar, ürkeklik var. Esnaflar kendilerinden haraç istendiği iddiasında bulundular. Kimi Vanlı esnafların ve ailelerin  Van’dan gittiği veya gitmeyi  düşündüğü aktarıldı. Gerçekse vahim bir durum. İnşaat sektörünün harekete geçirilmediği, belediyelerden zamanında inşaat ruhsatı alınamadığı anlatıldı. İnsanları yüz ifadelerinde ve bakışlarında derinlik gördüm. Özetle Van’ın sosyal havasını iyi görmedim! Vanlıların ağızlarının lezzeti yok. ”

Fısıltı gazetesi yüksek tiraj yapıyor, toplumda herkes bu konuları konuşuyor ama toplumu rahatlatması, moral vermesi gerekenler susuyor. Böyle olunca komplo teorileri, senaryolar üretiyor. Sorumluluğu olanlar “Duymadım, görmedim, bilmiyorum” diyemez.  

Vatandaş dertli

İpekyolu Belediye Eş Başkanı Aygül Bidav gazetemize geçenlerde yaptığı açıklamalarda inşaat ruhsatı verilmesinde sorun olmadığını, müracaat eden herkese bu konuda yardımcı olacaklarını söyledi.  Başkanın sözünden hareketle bize yansıyan ruhsat ile ilgili şikayetlerden yalnızca birini kendisine aktarmak istiyorum.  Vatandaş şunu diyor: ”  İpekyolu Belediyesine ruhsat için müracaat ettim. Bütün evraklarımı tamamladım ama ruhsat alamıyorum.  Her gidişimde  “halledeceğiz!” denilerek geçiştiriliyoruz. Neden, neyi bekletiliyorum anlayamıyorum. Biz bu memleketin evladıyız. Böyle olunca yatırım yapma heyecanımız, şevkimiz kırılıyor. Ekonomik ve zaman kayıplar yanında işlerimiz de aksıyor.  İnşaat ruhsatı verilmesinde keyfiyete bağlı engellerin kaldırılarak işlemlerin yasal süre içinde sonuçlandırılmasını istiyoruz”

Sayın Başkan, “ Şikayetçi vatandaş bize gelsin, neden ruhsat alamadığını anlatsın” demeyin, çünkü vatandaş bir şeklide korkuyor, çekiniyor. İşlemleri tamamlanan ve yasal süresi içinde çıkmayan kaç inşaat ruhsat vardır diyerek araştırma talimatı verin. Vatandaşın iddiasının da gerçek olup olmadığını ortaya çıkarın.

Bu bağış olmadı

Aydın Sanayi Odası Meclis Başkanı Ercan Çerçioğlu, eşi olan CHP’li Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun Işıklı mahallesinde kuracağı park için 25 dönümlük aile arazisini geçenlerde Aydın Büyükşehir Belediyesi'ne bağışladı. Bağışla Aydın’ın Işıklı Mahallesindeki 500 dönüm alanda kurulacak Doğal Yaşam Parkı'nda doğal göletler, kent ormanı, botanik parkı, piknik alanları, balık avı sahaları, hobi bahçeleri, doğa sporları merkezi ve atlı spor tesisleri yer alacak.

Belediye üzerinden zenginleşmenin, imar üzerinden köşe dönmelerin, iş takipçiliği ile kat, arsa sahibi olunduğu ülkemizde Ercan Çerçioğlu’nun yaptığı bu arsa bağışı   mevcut   belediye sistemine uymadı. Çarka  çomak sokmanın alemi yok.  Şaka bir yana bu erdemli duyarlılığın, yaklaşımın bütün illere örnek olması gerekir.