Van'da çözüme destek var mı?
İkram Kali
Faşist, bölücü, rantiyeci, fitne fesat, kinci, küçük hesaplar yapanlar, korkak düşünceler panikte.
En sert söylemler, polemikler, kışkırtmalar, tahrikler, yıkıcı zihin okumaları, ayrıştıran mesajlar, uçuk niyetler kimsenin ilgisini çekmiyor. Destek görmüyor, taraftar toplamıyor.
Barış yolunda, çözüm dönemecindeyiz.
Türk Kürt kardeşliğinin-birlikteliğinin güçlenmesi, kanın durması, Türkiye'nin enerjisi ve kaynaklarının boşa harcanmaması için… İlimizin her köşesinde çözüme, normalleşmeye katkı sunmak isteyen herkes kendi safında, kendi yüreğinde, kendi dilinde çaba gösteriyor. Ateş düştüğü yeri yakar", " Yiyen değil, doğrayan bilir" daha yüzlerce benzer atasözlerimiz var. Birilerinin evladını göndermekten çekindiği yerlerde biz yaşıyoruz. İnsanımızın çözüm sürecine bakışı, desteği bu noktadan.
İhtiyat yok mu? Elbette var. Olmalıdır da. Lakin ümitler, temenniler deniz misali.
Buzlar çözülüyor. Gerilim düşüyor. Gökyüzü griden maviye dönüşüyor.
Vali Münir Karaloğlu, Bekir Kaya ve arkadaşlarının tahliyesinden kısa bir süre sonra "geçmiş olsun" mesajını sosyal paylaşım sitesinde paylaşıyor. AK Parti ilk defa BDP'li Belediye Başkanı Bekir Kaya'yı ziyaret ediyor. Bekir Kaya aynı frekansta sürece katkı sunan içerikte açıklama yapıyor, teşekkür ediyor. AK Parti Milletvekili Burhan Kayatürk Başkale'de BDP'lilerden sıcak ilgi görüyor. Caddelerde trafik keşmekeşine uzun süre sonra düzen geliyor. Bireysel duyarlılık artıyor. Toplum her alanda yasların hakim olmasını, devletin varlığını görmek istiyor.
Normalleşme dediğimiz bu.
Nabız tutuyor, kişisel anket yapıyorum adeta. Çözümü-normalleşmeyi soruyorum. Meslek odası temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, siyasi parti temsilcileri, sanayici, esnaf, memur, işçi, şehirli köylü, kadın erkek, genç yaşlı. Kim denk geldiyse.
Hemen belirteyim.
Çözüme, barışa destek çok yüksek. Zira insanımız huzur ve güven içinde kardeşçe korkmadan, ürkmeden yaşamak, üretmek istiyor. En heyecanlı, en kararlı siyasetten uzak yürekten kopan cevapları köylülerimizden, kadınlarımızdan alıyorum. Diyorlar ki: "İçeriğini çok bilmiyoruz. Ama kan duracaksa, Türkiye'de birlik beraberliği, kalkınmayı, kardeşliği sağlayacaksa çözümü elbette destekliyoruz."
Sürecin pozitif etkisi dalga dalga sokağa, pazara, siyasete, kurumlar arası ilişkilere yansıyor. Ön yargılar kırılıyor. Vatandaş çözüm-barış havasını özlemle soluyor, hissediyor. 30 yıl sonra günlük yaşamında normalleşmenin keyfini çıkarıyor. Yüzlerdeki tedirgin bakışların yerini tebessüm, gülücükler aldı. İnsanlarımızın gülen yüzleri hiçbir zaman solmasın, solmasını isteyenlere fırsat vermeyelim.
Dönüşü olmayan yola girildi.
