İkram Kali

Toprağın gizemli bir gücü var

İkram Kali

Değerli okurlar yaşam, güncel ve Van ile ilgili konular üzerine düşünce ve görüşlerimi kimi zaman  “ kendimle konuşmalar” başlığı altında soru cevap şeklinde sizlerle paylaşarak tarihe not düşmeye çalışacağım.

Van’da doğmak büyümek nasıl bir duygu?

İ.KALİ: Toprağın insanı kendisine çeken gizemli bir gücü var. Bu güçle doğduğumuz topraklara tutkuyla bağlanıyoruz.Van, onlarca medeniyetin iz bıraktığı, günümüzde Avrupa’nın doğuya açılan sınır kapısıdır. 1800 metre rakımda deniz kenarında, tarih ve doğanın iç içe geçtiği, yakın zamana kadar kültür sanat şehir olan kadim bir şehirde doğmak, büyümek her Vanlı için güzel bir duygudur.

Vanlı olmak ne demektir?

İ.KALİ: Vanlı olmak öncelikle insan olmaktır. Vanlı olmak zarafet, nezaket, özendir. Vanlı olmak saygı, sevgidir. Vanlı olmak cömertlik,  paylaşmak, dertleşmektir. Vanlı olmak dürüstlük, kendinden utanmaktır. Vanlı olmak hukukun üstünlüğüne, sosyal barışa,  toplumsal kurallara saygı göstermektir. Vanlı olmak biraz sevinç biraz hüzündür. Vanlı olmak karşındakini ötekileştirmeden kucaklayıp sevebilmektir. Vanlı olmak yaraya merhem, derde deva olabilmektir.  Vanlı olmak vatansever, memleket aşığı olmaktır. Vanlı olmak çalışmak, üretmek ve Van’a aidiyet duymaktır.

Vanlı  kimliği ne demektir?

İ.KALİ: Burada doğup büyüyen insanlar gibi onların çocukları da Vanlıdır. İnancımız, etnik kökenimiz, statümüz ne olursa olsun Van’a sevdalı olan, Van ile heyecanlanıp üzülen tüm hemşehrilerimizin üst kimliği Vanlı olmaktır. Birimiz Türk, birimiz Kürt, birimiz Laz,  birimiz Çerkez olabiliriz. Ama farklı bir şehirde, farklı bir  ülkede yaşasak bile bizi bir araya getirerek güçlü kılan üst kimliğimiz  olan Vanlılıktır. Vanlı olmak kapsayıcı, bütünleştirici temsil gücü yüksek tanımdır.

Van dostu ne demektir?

İ.KALİ: Van’da doğup büyümemiş ancak görev yapmış ve yapmakta olan hizmeti, emeği, yatırımı, yakınları, dostları bulunan, bu kente ve insanlarına samimi sevgi duyan dostlar var. Onları Vanspor maçlarında, deprem gibi zor günlerde yanımızda görürüz. Olmadık bir yerde bizimle aynı duyguları paylaşırlar. Kız alıp verirler, ortaklık yaparlar. Van da doğmamış bu güzel insanları Van dostu olarak tanımlıyorum.

Van 1915 acılarını yaşamamış nasıl bir şehir  olurdu?

 İ.KALİ: Görülmeye değer özenilen   kültür sanat ve turizm şehri olurdu. 1915’te Ermeni Taşnak, Hınçak, Ragavar gibi çeteler, isyan edip Ruslarla iş birliği yapmamış olsaydı, Van yakılıp yıkılmamış işgal edilmemiş olacaktı. Türk, Kürt, Ermeni, Çerkez, Laz, Yahudi ve diğer halkla bir arada yaşamaya devam ederek Van  şehir kimliğini koruyacaktı. O nedenle 1915’te kendi gelecekleriyle beraber bizimde geleceğimizi mahveden, Van’ın kötü günler yaşamasına neden olan Ermeni çetelerine şahsen çok kızıyorum. Van onların yüzünden diğer şehirlere göre en az 50 yıl geriden geliyor. Düşünün lise bile 1947-48 ‘de açılmış. Van bugün köy-kente dönmüş ve bir yığın sorunla boğuşuyorsa hak ettiği yerde de değilse bunun temelinde esas itibariyle 1915 yıkımları ve kayıpları var.

Varsayalım 1915 hiç yaşanmadı. Bugünkü Van’dan nasıl bir fotoğraf yansırdı?

İ.KALİ: 1915 öncesinin eyalet statüsünde olan Van’ına bakarsak bugünkü fotoğrafı tahmin edebiliriz. Bir asır önce gazete basılan, el sanatları üretimi yapılan, ticaret, sanat, eğitim merkezi olan, eğitim kurumları bulunan, insanları okuyan dünya ile iletişimi olan, değişim ve gelişmeye açık bir şehirden söz ediyoruz. Van yakılıp yıkılarak demografik yapısı değişmemiş olsaydı Vanlılar daha çalışkan üretken, Van ise kaliteli bir şehir olurdu. Bir defa şehrin insan gücü yok olmaz, hafızası silinmezdi.  Eski Van şehiri yerinde durur, yeni Van muhtemelen Edremit, Kalecik, Erek dağı taraflarında kayalık olan yerlerde planlı olarak gelişirdi.   Van’ın geleneksel mimarisi, kültürel değerleri doğal yapısı, bağ bahçeleri korunan, yerli ürün üretimleri yapan işletmeleri özenle korunur gelişridi.  Kültürde, sanatta, ekonomide, siyasette dünya çapında gurur duyduğumuz Vanlı hemşehrilerimiz olurdu. Okuyan, düşünen, üreten aydın insanların kardeşçe yaşadığı bugünkü Eskişehir benzeri entelektüel kimliğe sahip yaşam kalitesi yüksek nezih, huzurlu bir Van fotoğrafı ortaya çıkardı diye düşünüyorum?

1915’in en büyük olumsuz etkisi hangi alanda yaşandı?

İ.KALİ: Bir ülkenin, bir kentin en büyük sermayesi yetişmiş birikimli insan gücüdür. Van 200-300 yılda yetiştirdiği insan ve sermaye hazinesini 1915’te kaybetti.  İşgal ve isyanda katledilen, yollarda hayatını kaybeden,  göç edenler hangi inanca, etnik kökene mensup olurlularsa olsunlar tamamı bu toprağın insanlarıydı.  Zaman içinde sermaye birikimimiz olabilir ki bugün oldu. Ancak o sermayeyi ve şehri yönetecek birikimli, aydın insan gücünüz yoksa planlı gelişmez ve kalkınamazsınız. Van’ı doğal felakette ailesini, sermayesini, birikimini, evini yitirerek büyük acılar yaşayan yeniden hayata tutunmaya çalışan sahipsiz asil insanlara benzetiyorum.  Özetlersek 1915’te Van’ın en büyük kaybı insan, kültür ve birikimleri olmuştur.

Vanlılar tarih bilincine sahip mi?

 İ.KALİ: Bir kısmında zerre kadar bilinç yok. Örneğin, adam 1915’te yakınlarını kaybetmiş, ailesi acılar çekmiş, üç kuşak öncesi atalarının akıbetini dahi bilmiyor ama garip bir şuursuzluk içinde. Olanlarında bir kısmı  da sığ bilgilere sahip.  Acılarla yaşayalım, yaraları kaşıyalım demiyorum. Fakat geçmişimizi sahiplenerek tarih bilincine  sahip olalım.  Kendi gerçeklerimizi, geçmişimizi  merak etmek,  bilmek anlamak zorundayız. Biz geçmişimize sırtımızı dönersek gelecekte bize sırtını döner. 

Geçmişe  dair neyi merak ediyorsunuz?

İ.KALİ: 1915 öncesi ekonomi, kültür, spor, sosyal yaşamı ve daha birçok şeyi ayrıntılarıyla merak ediyorum. Vanlıların muhacirlik sonrası gittikleri yerlerdeki yaşamlarını çektikleri çileleri merak ediyorum. Unutulan türkülerimizi, geleneklerimizi,  ortak yaşamları nihayetinde bilemediğimiz eski Van’ı bu toprağın tüm insanlarını merak ediyorum.

Yazarın Diğer Yazıları