İkram Kali

Tepkiliyiz, kırgınız, üzgünüz

İkram Kali

Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü’nün Edremit’e yapımı büyük ölçüde tamamlanan göl manzaralı hizmet binası, sosyal tesisleri, lojmanlarının yer aldığı yerleşkesinin Van Gevaş karayoluna bağlantısını sağlayacak   köprülü üst kavşağın yapımı hızla devam ediyor.  Yol için Edremit’te Van Gölü kıyısı doldurularak, beton setler çekilerek doğal yapının tahrip edildiğini “ Sahilde Katliam Var”  başlıklı manşet haberimizle kamuoyunun gündemine getirerek doğa felaketine dikkat çektik.

Gündeme damga vuran muhabirimiz Burhan Ergin’in özel haberi haftanın en çok konuşulan, tartışılan yorumlanan konusu oldu. Van sevdalısı, doğaya özen gösteren duyarlı kesimlerden destek ve teşekkür mesajları geldi. Gözyaşı dökenler,  “ Van sahipsizdir” diyerek yetkilileri göreve davet ettiler.

Türkiye’nin Yukarı Denizi,  Van’ın incisi Van Gölü’nün kirletilmesi hızla devam ederken, kanalizasyon ve çevre yerleşim yerlerinin atıkları göle dökülürken, göl etrafında yanlış planlamalar sürerken,  Van Gölü’nün en güzel sahileri yağma ve işgal edilirken, insanların yaşam alanı doğa harikası Edremit’in Kıyıcak mevkiinde mavi suların toprakla,taşla doldurularak, sahile beton setler çekilerek tahrip edilerek bir yola feda edilmesi herkesin yüreğini sızlattı.

Vanlılar göl kıyısında, sahilde yaşanan doğa katliamına karşı çığlık atarak imdat çağrısında bulundular. Aynı şekilde yaşadığı topraklara duyarlı olan Van sevdalısı insanlar doğa katliamına tepki göstererek seslerini yükselttiler.

Asıl konuşması, tepki göstermesi gereken kesimler ise üç maymunları oynadılar. Görmediler, duymadılar, konuşmadılar.

Seçimden seçime ortaya çıkan siyasi partiler,  siyasette bir yerlere yükselmeyi kendisine hedef olarak görenler, Van’ın sözcüsü olan dinamikler, kentin gücü sayılan meslek odaları, STK’lar herkesin gördüğü yanlışa karşı sırt çevirmeyi tercih ettiler! “Varız ama siz bizi yok sayın” demek istediler.

Söze gelince Van’ı herkesten çok sevdiklerini iddia edenler, Van’da yaşayan herkesi yakından ilgilendiren kentin turizmi, sosyal yaşamı ve geleceği için büyük önemi taşıyan Van Gölü katliamıyla alakalı iyi veya kötü tek bir kelime etme cesareti dahi gösteremediler!

Küçük hesapları olanları, göbek bağı ile bir yere bağlı olanları, gelecekte  “ben merkezli” ranta dayalı planlarının zarar görememesi için ince hesap yapanları,  fincancının katırlarını ürkütmeyelim diyenleri, sözde Van sevdalısı olanları,  topluma şirin görünmek isteyenleri,   Van halkını sürekli yanıltanları ve aldatanları, kentin değerlerine karşı sorumluluk taşımayanları, şuursuz “sanane banane” takımını, “ bizi bu işe bulaştırma”  kurnazlarını, kenarda durup ortada yiyenleri, dilinin söylediklerini kalpleri tasdik etmeyenleri, Van’ı zenginleşme aracı olarak görenleri, Van’ın tüm imkânlarını dibine kadar sömürenleri,  eyyamcıları, Van’dan bihaber olanları ve kuzuların sessizliğine bürünenleri anlamaya çalışıyorum.

Ama Van Gölü kıyısında süren doğa katliamı karşında esas sorumluluğu olan cesurca doğruya doğru, yanlışa yanlış diyerek kamuoyunun hassasiyetleri karşısında onurlu duruş sergilemesi gerekenler anlamakta zorlanıyorum.

Bu kenttin kaynaklarını, rantını paylaşamayanlar, kendi çıkarlarina dokunduğunda kıyamet koparanlar, aslan kesilenler acaba neredeler?

Şehrimize öz sermayesi ile doğduğu, büyüdüğü ve sevdalandığı ata baba topraklarına “ gitmiyoruz memleketimizde kalıyoruz” sloganıyla devasa iş yeri yapan bu toprağın çocuklarının inşaatlarını mühürleterek durduran, koca bir yatırımı engelleyen meslek odası sahi doga katliamında  nerede?

Kentin planlı şehirleşmesinde, gelişmesinde  soz ve  sorumluluk sahibi olan şehir plancıları neredeler?

Yeni nesil  şehir plancılarını eğitip yetiştiren üniversitemizin bölüm başkanları, akademisyenleri neredeler? Görevi araştırmak, yazmak ve kamuoyunu aydınlatmak  olan akademisyenler Van Gölü’nde yaşanan doğa katlımı karşında akademik ahlakın gereği neden iki çift söz edemezler? Neden?

1980’li yıllarda İskele Caddesinin kavaklarını keserek, iki yanından akan kehriz suyunun kanalarını yıkarak dünyanın en güzel  huzur veren caddesini  katledenler bugün nasıl anılıyorlarsa Van’ın en büyük doğal değeri, hayat kaynağı, geleceği nihayet herşeyi olan Van Gölü’nü mahvedenlerde aynı duygularla aynı değerde anılacaklar, gelecek nesillere hakettikleri şekilde sevaplarıyla  günahlarıyla  anlatılacaklar.

Dün İskele Caddesi, bugün Van Gölü...

Sahipsizlik ve ilgisizlik nedeniyle değerlerimiz, kaynaklarımız elimizden kayıp gidiyor.

Güneşin ve suyun çocukları olarak;  yıkıma, yağmaya, katılama karşı tepkiliyiz kızgınız kırgınız üzgünüz.

Cennet şehrimizin doğasına, değerlerine, kültürüne ihanet edenleri tarih de toplum vicdanı da asla affetmeyecek.

 

"Biz yazılarımızı aslında, zannedildiği gibi kağıda değil, milletin vicdanına yazarız."
Yılmaz ÖZDİL

Yazarın Diğer Yazıları