İkram Kali

Tarihi çağrı

İkram Kali

Dünyanın en güçlü 8. Ordusuna sahip olan, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olduğunu açıklayan Türkiye, Afrin’de düğmeye bastı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Afrin’de yürüttüğü “ Zeytin Dalı’  harekatı 4. gününde.   Türkiye, harekata sonuna kadar devam edeceğini açıkladı. Harekat ile ilgili yurt içinde, yurt dışında  farklı değerlendirmeler  yapılmaya devam ediyor. 

Dışarıdan yansıyan tepkiler…

 “ABD, Kürtleri Şam ile görüşmeme yönünde ikna etmeye çalışıyor” diyen Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye'nin Afrin'e yönelik operasyonuna ilişkin olarak, “ Suriye'nin Türkiye sınırındaki bölgelerini ele geçirme politikasını sürdüğünü de belirterek, "ABD'nin bu ülkedeki eylemleri, buradaki durumu anlamadığını ya da bilinçli bir provokasyon yürüttüğünü gösteriyor"  açıklamasında bulundu. Rusya, Afrin’deki tablonun sorumlusu olan ABD’yi suçladı.

 Türkiye'nin önemli bir NATO müttefiki olduğunu vurgulayan, meşru güvenlik endişeleri bulunduğunun altını çizen  ABD Savunma Bakanı James Mattis de, "Bu konuda Türkiye açık sözlüydü ve hava saldırısı konusunda bize bilgi verdi" diye konuştu.  Türkiye'nin 60 yıllık sözde müttefiki ABD güven vermiyor.

 TSK’nın Afrin’e yönelik başlattığı “Zeytin Dalı Harekâtı'na ilişkin bir yazılı açıklama yayınlayan İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi, ”Dünya’daki tüm sorumluluk sahibi ülkelerden özellikle Suriye komşularından beklentimiz, bölge dışı güçlerin gayrı meşru varlıklarının güçlenmesi ve terörist gurupların teşvikine sebep olabilecek eylemlerden kaçınmaları ve Suriye meselesinin siyasi ve barışçıl yollardan çözümüne ve Astana sürecine sebat etmeleridir” dedi. İran esas dertlerinin Suriye olduğunu vurguladı.

 

"Türkiye sınırlarını güvende tutmayı istemek konusunda haklı" açıklamasını yapan  İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson da, Zeytin Dalı harekatıyla ilgili olarak, “İngiltere, Suriye’deki çatışmaya ilişkin meseleleri, şiddeti azaltmak ve siyasi bir çözümü mümkün kılmak şeklindeki ortak amacımıza uygun olarak Türk yetkililer ile düzenli olarak ele almıştır. Türkiye’nin kendi sınırlarının güvenliği konusundaki meşru çıkarını tanıyoruz” dedi. İngiltere  amacı belli olan harekata açık destek verdi.

 Irak'ın yeterince sorunu var, başka sorun istemiyoruz diyen Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani, “Prensip olarak herhangi bir askeri gücün topraklarımızdan komşu ülkelere saldırmasını istemiyoruz. Bu PKK için de geçerlidir. Kürdistan ve Irak'ın yeterince sorunu var, başka sorun istemiyoruz” açıklamasında bulundu. Barzani söylenenlerin aksine Afrin’e uzak durduklarını söyledi.

Rusya Devlet Başkanlığı tarafından geçen yılın başında Moskova’da ağırlanarak ‘Kahramanlık Ödülü' verilen YPG'nin sözde genel komutanı Sipan Hemo’ da, "Rusya ile bazı anlaşmalarımız vardı. Ama Rusya bir gecede bu anlaşmaları yok sayarak bize ihanet etti" ifadesini kullandı. El şeyiyle gerdeğe girmenin sonu budur.

 Dışarıdan yapılan değerlendirmeler böyle. Tepkilerin, yorumların rengi dozajı gelişmelere göre değişiklik gösterebilir. Ama Türkiye amacına ulaşıncaya kadar harekata devam edeceğini gösterdi.

İçerdeki değerlendirmelere gelince.

Bir dönem Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) ve Demokratik Halk Partisi'nde (DEHAP) Genel Başkan Yardımcısı olarak görev alan, Demokratik Toplum Partisi (DTP) Genel Başkan Yardımcılığı yapan, Radikal İki, Ülkede Özgür Gündem, Özgür Politika, Taraf ile Birgün gazetelerinde de köşe yazarlığında bulunan, 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde AK Parti'den Mardin milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne giren Orhan Miroğlu, Kuzey Irak'ta yayın yapan Rudaw'a “ Zeytin Dalı’  harekâtıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Afrin’de hendekler kazıldığını ancak TSK’nın sivillere zarar vermeden operasyonu yönetecek tecrübesinin olduğunu söyleyen Miroğlu, “Bu örgüt Nusaybin'de, Sur'da ne yaptıysa Afrin'de de aynı şeyi yapacak gibi görünüyor. Gelen haberler bu yönde. Afrin'de hendeklerin kazıldığı, halkın bu direnişe davet edildiği yönünde çok fazla haber var. Türk Genelkurmayından yapılan açıklamada da 'Sivillerin tahliye edilmesi ve zarar görmemesi için azami gayret gösterilecektir' deniliyor ki operasyonu yöneten güçlerin bir tecrübesinin olduğunu söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.

Mevcut sürecin tarihi olduğunu ve iyi okunması gerektiğini ifade eden Orhan Miroğlu,"Operasyon, PKK'nın ABD ile kurduğu ilişkiler sonucunda Türkiye'nin mecbur edildiği bir operasyon gibi görülüyor. Irak Kürdistanı'na baktığımızda AK Parti döneminden önce sert tavırlarla karşılaşmıştı ancak AK Parti döneminde orayla güzel ilişkiler kuruldu hatta oranın inşa sürecine Türkiye direkt katkı sağladı ve ilişkiler gayet iyi gelişti. Eğer Türkiye'ye karşı hasmane bir tavır içinde bulunulsaydı ve pantürkist bir yaklaşım sergilenseydi oradaki federal yapının da gerçekleşmesi mümkün olmayacaktı. Ama PKK böyle değil. İşte Afrin'de neyi amaçlıyorsa Diyarbakır'da da onu amaçlıyor. Dolayısıyla Türkiye'nin bu örgüte seyirci kalması mümkün değil” diye konuştu.

 Miroğlu'nun açıklamalarına devam edelim.

Türkiye'nin amacı Afrin'i almak değil diyen Miroğlu, “Amerika'nın silahlandırıp kendi stratejik çıkarları için vekalet savaşları misyonu yüklediği için Türkiye açısından barındırdığı riskleri konuşuyoruz. Anlatmaya çalıştığımız nokta bu. Ne diyor ABD, 'Ben bunu size karşı değil, İran'a karşı silahlandırdım'. Şimdi bu da tehlikeli bir fikir. Savaşacaksan İran'a karşı buyur gel sen savaş niye Kürt çocukları savaşsın İran'a karşı? Vekalet savaşları Kürtleri bu durumdan kurtaracak mı peki? Kürtler bu savaşın öznesi durumunda değil, nesnesi durumundalar ve bana göre Mesud Barzani o nesne durumuna düşmek istemediği için yalnızlaştırıldı” diye konuştu.

 Bölgedeki gelişmeleri yakından izleyen eski gazeteci, politikacı Orhan Miroğlu açıklamalarında, “Türkiye'nin Kürtlerin statü elde etmesine karşı olmadığını da ifade ederek,"Türkiye, kendisiyle savaşmayacak, dünyanın şurasında veya burasında Kürtlerin statü elde etmesine hiçbir zaman karşı olmadı. 25-30 yıllık politikaya baktığımızda Türkiye'nin izlediği yol buydu. Ama şimdi durum değişti. Eğer KDP Türkiye'ye karşı savaşsaydı Kuzey Irak statüsüne Türkiye seyirci kalır mıydı? İşte burada da eğer bir statü kurmak istiyorsan ve Türkiye'de 6 milyon oy alabilmiş HDP gibi siyasi bir partin varsa niye savaşıyorsun?” vurgusunda bulundu.

 Türkiye'nin Afrin’de kalıcı olmadığının altını çizen  Miroğlu, açıklamasının sonunda PKK’ya adeta   çağrıda bulundu. PKK Türkiye'deki militanlarını çekerse hava değişir diyen Miroğlu , “ Çek militanlarını, geç Rojava'ya. 'Benim Türkiye'ye karşı silahlı mücadelem bitti' de. Bunu dediğin zaman bak hava ve konjoktür nasıl değişiyor. PKK Türkiye'deki militanlarını çekerse, asker ve polis öldürmeyi bırakırsa Türkiye'deki hava değişir ve yine umut doğar”dedi. 

Bilgi birikim, sahibi olan Orhan Miroğlu sıradan bir siyasetçi değil. O nedenle  Miroğlu'nun söylediklerinin  iyi ve doğru okunması gerekir.

 

 

Savaşa Hayır

“Afrin harekatı” yapılınca...“Savaşa Hayır” demeye başlayanlar…

ABD tarafından YPG/ PKK’ya 4 bin 900 Tır ağır silah gönderildiğinde… “ Savaşa Hayır”, “Kahrolsun emperyalizm”  deseydiler inanın çok inandırıcı olurdu.

***

 “Ne dostluklar ne de düşmanlıklar sonsuza kadar sürer. Sonsuza kadar sürecek olan milli menfaatlerdir.” Eski İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Palmerstone

Yazarın Diğer Yazıları