İkram Kali

Seçim Yarışı Erken Başladı

İkram Kali

7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak Genel Seçimler için Van’da aday adayı bolluğu yaşanıyor. En yoğun aday adayı başvurusu AK Parti ve HDP’de yaşanıyor. AK Parti aday adaylarının başvuruları 11 Şubat tarihinde başladı. Son başvuru tarihi ise 20 Şubat Cuma günü.  HDP’de aday adaylığı başvuruları ise bugün başlayacak, 2 Mart günü sona erecek. CHP aday adayları için 10 günlük süre tanıdı.  MHP'de milletvekili adaylık başvuruları 12 Mart Perşembe günü başlayacak ve 18 Mart Çarşamba günü sona erecek. Saadet Partisi milletvekili aday adaylarının başvurularını almaya başladı. Diğer partilerin milletvekili aday adaylık çalışmalarından şimdilik bir ses yok. Genel seçimlerde Ankara'ya 8 milletvekili gönderecek olan Van’da HDP’nin barajı aşmama ihtimalini dikkate alan özellikle CHP, MHP, SP’de en azından bir milletvekili çıkarabiliriz hesapları yapılıyor. Bu umutla oy getirebilecek, toplumda karşılığı olan güçlü bir isimi Van’da listelerinin ilk sırasına yerleştirecekler. Şortan Salih demeli “ Ya çıkarsa”  diyecekler. Ak Parti’de de benzer durum nedeniyle listenin son sıraları değer kazanmış durumda. Diğer partilerde bunlar olurken HDP barajı aşacağından son derece emin. HDP’de aday adayları kısa sürede netleşecek. HDP seçmeni Vanlı, okumuş,  çalışkann, halkı dikkate alan isimleri vekil olarak görmek istiyor.

 AK Parti’de şu ana kadar başvuruda bulunan, netleşen aday adaylarında ilginç özellikler görüyoruz. Birincisi, merkez ağırlıklı aday isimi daha fazla. İkincisi, bazı ailelerden, aşiretlerden akraba düzeyinde birden fazla aday adayı var. Aynı aileden çıkan aday adaylarına birkaç örnek:  Şevli Aşireti’ne mensup Muş Alpaslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, amcasının oğlu Hilal Tv Genel Müdürü Adnan İnanç ve aynı aşirete mensup İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hamdullah Şevli, Van’dan milletvekilli aday adayı olmak için görevlerinden istifa ettiler Aynı şekilde ESOB Başkanlığından ayrılan Faruk Alpaslan’ın öz yeğeni Ercan Alpaslan’ın Van Milli Eğitim Müdürlüğü’nde görevli öğretmen eşi Nurcan İlhan Alpaslan da aday adayı oldu.  Bir süre önce Ak Parti’ye katılan eski Van Milletvekili Küresünnili Mustafa Kaçmaz ve yeğeni Van Milli Eğitim Müdürlüğü Uzmanı Bekir Kaçmaz’da  aday adayı.   Buriki aşiretinden akraba sayılacak 4-5 isim aday adayıdır.  Aynı aileye mensup  isimler daha da artabilir.  Anlayacağınız siyasi rekabet, yarış, siyaset nedeniyle yol ayrılıkları partilerden önce ailelerde başlamış diyebiliriz. Siyasi kazan ailelerde kaynıyor.

YSK'nın geçtiğimiz gün açıkladığı seçim takvimine göre 31 partinin katılma hakkı kazandığı seçimlerde, seçim sürecinin başlangıç tarihi 10 Mart olarak belirlenirken, kesin aday listeleri 24 Nisan tarihinde ilan edilecek. Seçim propagandaları da 28 Mayıs tarihinden itibaren başlayacak. Ailelerde, aşiretlerde yaşanan siyasi rekabet, gerginlikler, küskünlükler, sitemler nasıl sonuçlanır onu da aday listesi İl Seçim Kurulu’na verildiği gün göreceğiz.  Parti mi, makam mı, fedakârlık mı o zaman ortaya çıkacak.

 Öte taraftan siyasete gönül veren Yüzüncü Yıl Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi Ekonometri Bölümü İstatistik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Burak Uyar, Teknokent Genel Müdür ve Gevaş Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Necat Görentaş, İktisadi ve,  Mühendislik Mimarlık Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Muzaffer Ateş, Öğretim üyesi Can Ozan Tuncer görevlerinden istifa ederek milletvekilliği için aday adayı oldular.

 Bunlardan HDP’den aday olacağını açıklayan Yrd. Doç. Dr. Burak Uyar’a ayrı bir pargraf açmak istiyorum. Uyar, Türk kökenli Alevi olduğunu belirterek HDP’den aday adayı olduğunu  ilan etti. Bu köşenin okurları hatırlayacaklardır “ HDP Sürpriz Yapabilir”  başlıklı köşe yazımda HDP’nin Van’da Türk kökenli, Van’ın yerli ailelerinden bir ismi listede aday gösterebileceğini belirtmiştim.  Şimdilik Türk kökenli aday adayı olarak Uyar çıktı. Ama ben hala Türk kökenli Van’ın yerlisi bir aday adayının listeye HDP’de girebileceğine ihtimal veriyorum. Batı illerinde Ermeni, Yahudi, Alevi, Roman, Laz, Süryeni, Eşcinsel yurttaşlarımıza parti yönetiminde yer veren, listelerde şans tanıyan Türkiyelileşme politikası ile yüzde 10 barajını rahat aşacağını hesap eden HDP’nin Van’da Türk kökenli Müslüman bir isme yer vermesi gayet normalidir. Hele ki isminde “Halkların Demokrasisi” olan bir siyasi partide olmaması  eksikliktir.

Seçim süreci ülkemiz, ilimiz, insanımız, aday adayları ve siyasi partiler için hayırlı olsun.

 MHP’nin Van formülü!

 CHP,  seçmeni olduğu halde milletvekili çıkaramadığı için 2011 seçimlerinde Diyarbakır’da vekil eksikliğini farklı bir formülle gidermişti.  CHP, Diyarbakır Barosu Başkanlık görevini yapan Sezgin Tanrıkulu’nu önce parti üyesi yapmış, ardından 2011 yılı genel seçimlerinde İstanbul’dan kazanabileceği bölgeden listenin iyi yerine bırakarak milletvekili seçilmesini sağlamıştı.  Tanrıkulu halen CHP Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyor. Aynı zamanda CHP ile Kürt seçmenleri arasında köprü görevi yapıyor, bölgenin milletvekili gibi davranıyor.

 MHP’nin de Van için CHP benzeri formül üzerinde çalıştığı iddia ediliyor.  Formüle göre MHP Van’da tabanı olmasına rağmen milletvekili çıkaracak yeterli oy potansiyeline ulaşamadığı için milletvekili çıkaramıyor. MHP Genel Merkezi Vanlı MHP’li bir isimi Vanlıların yoğun yaşadığı Bursa, Antalya, Adana, Mersin gibi illerden birinde listeye bırakarak milletvekili seçilmesini planladığı belirtiliyor. Bu yöntemle seçilecek Vanlı MHP milletvekili hem Van’ın hem de seçildiği ilden sorumlu milletvekilli olacakmış.  MHP bu şekilde Doğu’da taban kaybını, önlemenin yanında Doğu’da yani Van’da varlığını, teşkilatlanmasını güçlendirmeyi tartışıyormuş. İddia konusu formül gerçekten hayata geçer mi? Ne derce gerçek onu da bilemiyoruz. Biz kulislerden yansıyanları aktarıyoruz. Siyasette yol yöntem çoktur. Önemli olan baştakiler ne diyor, ne istiyor ona bakmak lazım.

 Toplum vicdanı isyan ediyor

Tarsus’taki vahşet Türkiye'nin kanını dondurdu... Üniversiteli Özgecan’ın cesedi bir dere yatağında yanmış olarak bulundu. Genç kızı bindiği yolcu minibüsünde bıçaklayarak öldürdükten sonra yaktıkları öne sürülen 3 şüpheliden önce 2’si gözaltına alındı. Cinayet zanlısı olarak aranan Suphi A. da yakalandı. Tarsus Devlet Hastanesi'ne götürülen zanlıları, hastanede toplanan kalabalık linç etmek istedi. 

Özgecan Aslan'ın annesi Songül Aslan, "Bir dolmuşa binip de evine gelirken bu katliamın olmasına benim aklım ermiyor, akıl sır erdiremiyorum. Kızımın tek hatası dolmuşa binip evine gelmek mi" dedi.  Anne o denli sarsılmış, yıkılmış ki sert sözlerle bile tepki göstermeye gücü kalmamış.

Baba Mehmet Aslan ise “Kızıma bu kötülüğü yapanların ailesine Allah’tan yardım diliyorum. Allah bu yükü verdi bize. Ne diyeyim, Allah cümlemizin çoluğunu çocuğunu korusun, ben bu yükle yaşayamam” dedi.

“İnsanım” diyenin yüreği budur işte. Katilinin ailesine bile acıyor, üzülüyor.

Özgecan Aslan'a Allah rahmet etsin. Allah ailesine sabırlar versin.  Çok üzücü bir olay. Toplumda tepki patlaması var. “İnsanım “ diyen herkesin vicdanı sızlıyor. Sosyal medyada olayı saptıranlar, istismar edenler, siyaset aracı haline getirenler tartışırken amacının dışına çıkanlar saçma sapan konuşanlar var. Katil ya da katiller için ölümlerden ölüm beğenenler öfke dolu.

Özgecan olayının özü şudur:  Önce kendimiz insan olacağız, sonra bütün insanları ön yargısız sevip  saygı duyacağız, daha sonra da yaşamak için insanı yaşatacağız.

Yazarın Diğer Yazıları