İkram Kali

Kırk Değirmenler turizme kazandırılacak

İkram Kali

Coğrafi olarak Türkiye’nin birçok ilinden büyük olan ilçemiz Gürpınar’ın önemli tarihi ve kültürel değerleri var. Hoşap Kalesi, Çavuştepe Kalesi, Yedi Salkım Kaya Resimleri, Der Meryem Kilisesi, Şamran Kanalı, Mejingir Su Kaynağı ve bir zamanlar çevre köylerin buğdaylarını öğüten  Kırk Değirmenler var. Dünyada bir benzeri pek olmayan su ile çalışan ve  yan yana dizilmiş 40 adet değirmen ilgisizlik, bakımsızlık nedeniyle kaderine terk edilmiş durumda.

Değirmenlere sahip çıkılarak turizme kazandırılmasını 2013 yılında ‘Kültür Mirasımız 40 Değirmenler’ yazımda önerilerle birlikte gündeme getirdim. 2014 yılında Seyfettin Üçer kendilerine ait olan değirmeni restore etti. Diğer değirmenlere ilgi gösteren kimse çıkmadı.

Gürpınar Belediye Başkanı Hayrullah Tanış geçenlerde gazetemizi ziyaret etti.

Fark yaratan projeler hayata geçiren, ilk defa bir ilçenin tarihi geçmişiyle ilgili bilim insanlarının katıldığı çalıştay düzenleyen Başkan Tanış, sohbetimiz sırasında proje ve çalışmalar sonrası farklı bir Gürpınar’dan söz etti.  Gürpınar ile ilgili  önerilerimize  ilgi göstererek not aldı.

Proje dosyasını Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a sunduklarını anlatan Başkan Tanış, değirmenleri yenileyerek yeniden aktif hale getireceklerini, değirmenlerde Gürpınar’ın buğdayının öğütülerek ekmek ve unlu mamuller üretileceğini burada açılacak markette Gürpınar’ın diğer organik ürünleriyle birlikte satılacağını, organik ürünlerin sunulduğu kahvaltı  salonu  bulunacağını,  aynı yerde Şamran suyu kenarında çocuklar için Aqua park kurulacağını söyledi.  

Proje Van ve Gürpınar turizmine, kültürüne çok büyük değer katacak.

Kırk Değirmen vadisinin çok büyük ilgi göreceğini şimdiden söyleyebilirim.

Heyecan verici projeden memleketimiz adına çok mutlu oldum. 

 

 

Nasıl evlensinler?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe'de Engelli Memur Atama Töreni’nde yaptığı konuşmada evlilik konusuna değinerek, “Maalesef gençlerimiz genç yaşta evlenmiyor. Çoğu 30'u aşkın evleniyor ya da çoğu evde kalıyor. Böyle bir şey olur mu ya? Evlilik dışı hayat biçimi özendirilmeye çalışılıyor. Aman bunlara dikkat edin” dedi.

Dedi ama sosyal gerçekler var.

Türkiye’de genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 3 puan artışla, yüzde 25.3’ e yükselmiş.

Dolayısıyla…

BİR: Evlenmeyen gençlerin büyük çoğunluğu işsiz. ve ekonomik durumu kötü durumda.

İKİ: İşi olmayana kimse kız vermiyor. Gençler arasında geleceğe dair umutsuzluk yüksek seviyede.

ÜÇ: Ev kurmak artık en az 50-100 bin liraya mal oluyor. Evliliğe dönük endişeler var.

DÖRT: 30 yaşına gelmiş bir genç iş bulamıyorsa kendisine uygun eş nasıl bulsun.

BEŞ: Türkiye’de son yıllarda en büyük sorunlardan bir eğitimli, donanımlı genç olmaktır.

ALTI: Bölgemize özgü sosyal gerçekler var. Örneğin, 30’una dayanan evlenmemiş gençlerin bir kısmı kendisini bakıma, sahiplenmeye muhtaç ailesi ve birinci derce yakınlarına feda ediyor.

YEDİ: Gençlere kariyer yapmak evlilik yapmaktan daha cazip geliyor.

SEKİZ: Gençlerin aileleri sorumluluk almak istemiyor. Kendisi bulsun kendisi karar versin diyor.

DOKUZ: Hızlı evlenip hızlı boşanma yaygınlaşıyor. Kimse artık sorun yaşadığı, uyuşamadığı eşini ömür boyu taşımak istemiyor.

ON: Erkeklerde eğitim, askerlik derken yaş 30’u buluyor. Sonrası iş kurup evlenip hayata atılmak çok zor oluyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere erken yaşlarda evlenmelerini öğütlüyor ama mevcut koşullarda neyle, nasıl evlenebileceklerini söylemiyor. Gençler ne yapsın?

 

 

Öğrenciler için fon kuralım

Üniversitemizde okuyan öğrencilerin beslenme ihtiyaçlarıyla ilgili çağrıda bulunduk geçen hafta.

Çağrımız ilgi gördü.

Bazı iş insanları aradı.  

Kurum kuruluş veya birileri öncülük ederek fon oluştururlarsa herkesin gücü oranında fona katkı sağlayabileceğini  öğrencilerin bu dayanışma ile beslenme sorunlarının çözülebileceğini söyledi.  

Bu arada…

50 öğrenciye 9 ay boyunca helal kazancından 10 yıldır burs veren adını açıklamadığımız Vanlı iş insanımızdan söz etmiştik yazımızda

Hayırsever Vanlı merak edildi.

Örnek ve teşvik edici olması için bu ismin açıklanmasını isteyenler oldu. Hayırsever iş insanımız adının açıklanmasını istemiyor ama affına sığınarak açıklıyorum; Vanlı iş insanımız Turan Haydaroğlu’dur.

Kendisine teşekkür ediyor, burs veren iş insanlarımızın sayısının çoğalmasını bekliyoruz.

 

 

Ölüm de işe yaramadı

Kasım Süleymani'nin ABD tarafından öldürmesinin her iki tarafın da işine yarayacağını, ama en önemlisi İran Rejimi olduğunu ileri süren Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (Kafkasam) yazarı İlqar Alizade’nin "Rejimin çok büyük meşruiyet kaybı oldu, bu boşluğu doldurmak için, bir dış kriz gerekiyordu ki dış soruna karşı mücadele bahanesi ile yaptığı kıyımların üstünü örtüp halk desteğini bir daha kazansın ve Süleymani'nin öldürülmesi bunu sağladı”  analizini köşemize taşımıştık.

Ama öyle olmadı.

Rejim karşıtlığının durdurulmasında Kasım Süleymani'nin ölümü de belli ki işe yaramamış.

Rejim karşıtları ayakta.

Nitekim İran'ın başkenti Tahran'da düşürülen Ukrayna uçağında hayatını kaybedenler için düzenlenen anma rejim karşıtı gösteriye dönüştü.

Toplanan kalabalık "Devrim Muhafızları utan, ülkeyi rahat bırak", "Diktatöre ölüm", "Yalancılar istifa", "Silahlı kuvvetler genel komutanı (Hameney) istifa", "Bana fitneci deme, fitnecinin kendisi sensin" sloganları attı.

Gösterilerin büyüdüğünü söyleyen Kafkassam Başkanı Dr. Hasan Oktay da Çavuşesku’nun Romanya’sının akıbetinin İran'ı beklediğini söyledi. İran'da sular zor durulacak gibi. 

 

 

Fuzuli Bayram

Gazeteci ustamız Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Saymanı Ahmet Özdemir, Gazeteciler Günü'ne dönüşen 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı ile  ilgili yazısında dostlarının, arkadaşlarının bayram diye algılayıp kutladığı bu günün aslında öyle olmadığını belirterek şöyle diyor:  

“Sizin anlayacağınız, Çalışan Gazeteciler Bayramı, politikacıların, kafalarındaki gazeteci tipini anlatan demeçler verdikleri, gazeteci örgütlerinin de cılız ağıtlar yaktığı bir fuzuli bayramdır.”

Ben de diyorum ki, zor günler geçiren gazetelerin ve gazetecilerin bayrama, güne değil; desteğe ihtiyacı var.     

 

Yazarın Diğer Yazıları